hesabın var mı? giriş yap

  • annenin yakın arkadaşlarından oluşan bir whatsapp grubuna katılmasıyla asıl etkilerini hissedersiniz. her gün kadim dostlar whatsapp grubunda neden onun da özlü sözler içeren görseller paylaşamadığı, o görselleri bulanların nasıl bulduğu (- "kızları buluyor tabi onların sen bana hiç bulmuyorsun") ama kendisinin bulamadığı, ayşe hanım'ın son gönderdiğine nasıl bir cevap yazması gerektiği ayrı bir olay oluyor. ama grubu okuması çok zevkli ehehe:

    - günaydın hanımlar bugün hava yağmurlu
    - günaydın neclacığım, evet hava yağmurlu
    - kızlar günaydın (her arkadaş grubundaki gönlü genç teyze) burada yağmur var (2 ilçe öteden bahsediyor asdf)
    - günaydın, nasılsınız, yağmur berekettir
    - günaydın gülerciğim, haklısın. şemsiyenizi almayı unutmayın.

    anne: acaba ben ne yazsam, bir şey söylesene.
    ben: hepiniz yazınca bugün havanın yağmurlu olduğunu nihayet anladım, saolun kızlar yaz ahahsd.
    anne: git.

  • isteyen müşterilerin kullanabileceği "koşer netflix" uygulaması sansür değildir. orada istemeyen sansürsüz olarak izleyebiliyor.

    kendi yobazlığına kardeş arayan, bunu ararken de güya en nefret ettiği toplumu örnek gösteren entry.

  • uzaydan su döken ruslardan sonra ilaç gibi gelmiş hamledir. videoda ki abinin de dediği gibi allahını seveyim senin ispanyol.

  • fatih altaylı duş almak istediği zaman musluğu açmaz. duş başlığı ağlayana kadar ona sertçe bakar.

  • aynı egodan ambulans ekiplerinde de var. ay herkes beni sevsin, bana yol versin tripleri, artistik tepe süsleri vs. patlama, bekle, değil mi yaa?!
    edit: gelen mesajların gösterdiği sonuç: bu mecrada ironiden anlama oranı %95'lerde...%5 de sağolsun, varolsun. sokak hayvanlarını unutmayalım bu arada çünkü kar artıyor, durum vahim. allah yardımcımız olsun.

  • "cümbür cemaat gezip tozmalarda, en fazla 36 fotoğraf çekme/çektirme, o da bir kısmı önceden kullanılmadıysa tabi, hakkının olduğu kasvetli ve de sınırlı zamanlar" olacaktı. sığmadı.

    2 adet fotoğraf makinesi getirildiyse eğer, şanslı zamanlardı. kişi başına kaç poz hakkı düştüğü hesaplanır, mümkün mertebe o hesaba sadık kalınırdı. şımarıklık yapma hakkı, ortamın en küçüğüne verilirdi elbette. bazen en güvendiğin poz yanmış olur, kahrından geberirdin. zaten 34'ten sonrası çok sakattı. 36'nın patlamama ihtimali de çok zayıftı. bunlar tabi hep tecrübeyle sabitlik kazanıyordu. ergenliğin son dönemlerinde hangi noktalarda fotoğraf karesine dahil olacağın üzerine biraz üstatlaşmış olunurdu. kıymet bilmek denilen şey vardı.

    toplu fotoğraflarda maymunluk yapma ekolü de bu döneme rastlar. sırf o dönemden kalma fotoğrafları açığa çıktığı için bunalıma giren arkadaşlarım var. şu an gökhan güney falan dinliyorlar.

    bir de bunu video kaset dönemi vardır ki, dakikaları bölüştürmek ciddi bir matematik gerektirirdi. bununla ilgili bir örnek gelmedi aklıma.

    velhasıl güzel ve de çok hoş zamanlardı demeyi çok isterdim. ama sikim gibi zamanlardı. şimdi ne güzel, çek, beğenme, sil. ooh mis. kafan rahat. lanet olsun 36 poz'lu zamanlara. seni seviyorum 16 gb :)