ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kediyi kurt sanıp panikten telef olan koyunlar
-
kediyi kurt sanıp sanmadıklarını bilmediğimiz/bilemeyeceğimiz koyunlardır.
belki kediyi aslan/kaplan sandılar.
belki de kediyi hiçbir şey sanmadılar ama içlerinden bazılarının kedi fobisi vardı.
yok yani bu olayda sağ kalan koyunlardan ifade mi aldılar da kedinin kurt sanıldığını öğrendiler?
olbers paradoksu
-
paradoks olmaktan cikali 90 sene falan oldu. hala paradoks diye aniyor olusumuz, sanirim henrich olbers ve almanligina duydugumuz saygidan oturu.
olbers; evreninin degismeyen, sonsuz ve yildizlarin duzgun olarak serpistirildigini varsayarak, yildizlarin isiklarini birbirine sonsuz kere ekledigini ve nihayetinde sonsuz bir isik kaynagi oldugunu dusundu. sonra da "madem sonsuz isik var, gece niye karanlik" diye sordu ve yok yere paradoks sahibi olduk.
yildizlarin evrende duzgun sekilde bulunmadiklari bir yana, evren surekli genisledigi icin, uzaktaki yildizlarin isigi bize gelinceye kadar zayifliyor ve etkisi ya az oluyor ya da hic olmuyor. ayrica yildizlar da insanlar gibi doguyor, buyuyor, yaslaniyor ve oluyor. yani yildizlar olbers'in ongordugu sekilde sonsuz bir evrende duzgun sekilde bulunsalar dahi, sonsuz bir isik kaynagi yaratmalari olanaksiz.
tabi olbers bunlari 18.yy teknolojisi ile dusundugu icin paradoks olmustu kacinilmaz olarak. simdi yildizlarin omurlerini, hubble sabitini, evrenin triplerini bildigimiz icin paradoks olmadigini rahatca soyleyebiliyoruz. olbers'e de bu yuzden saygi duyuyoruz. zaten bunlari donemine gore degerlendirmezsek m.o 590'da dunya'nin disk seklinde oldugunu iddia eden tales'e, m.o 560'da dunya'nin yuzeyini duz bir silindir olarak tanimlayan anaximender'e, m.o 530'da dunya'nin evrenin merkezinde oldugunu one suren pitagor'a, dunya'yi kusursuz bir kure olarak tanimlayan platon'a, gunes merkezli evreni reddeden pitolemi'ye de haksizlik yapmis oluruz ki, bu buyuk aptallik olur.
ekşi sözlük başlık altı entry gidişat paradigması
-
durumu anlatabilmek adına bulduğum en uygun başlık buydu.
örnek: aldatan karımı terk etmiyorum (troll başlığı)
x kişi: sen gavatsın
y kişi: bence böyle şeyler normal
z kişi: buna normal diyen gavattır
tekrar y kişi: buna gavatlık diyen yobazdır.
örnek: volkan demirel türk futbolundan atılsın.
x kişi: atılsın çünkü terbiyesizdir. (hafifletilmiş ifadeler tercih ediyorum yoksa evlilik hayatından olaya girenler var)
y kişi: o atılacaksa diğeri de atılsın
z kişi: o atılacaksa diğeri de atılsın diyen şikecileri görmemize vesile olmuş başlık
y kişi: fransız döllerini ortaya çıkartan başlık.
iki durumda da; "ne neden yapılır?" "bu durum hangi sosyolojik durumlar sebebiyle bu hale gelmiştir", "bu durumu düzeltmek için ne gibi öneriler sunulur" gibi önermeler yok, hesapta burası kutsal bilgi kaynağı ama gel gör ki kuşlubahçe muhtar heyetinden farksız. bu iki örnek özelinde sergilenen uygulamayı alın bütün başlıklara yayın. ben okuyan adamım, dünyadaki olan bitenle meselem var, ilgileniyorum ve gelip böyle bir platformda yazıyorum diyen zekanızın eseri bu mudur? seçimlerde bok attığınız milletten tek farkınız elinizin altında internet olması diyeceğim sonra aktroll olacağım ama onlarla sizi kıyasladığım için kemalist yavşak da diyecekler. ben olacakları önceden söylüyorum. kendinize çeki düzen verin, akıllı olun.
(yazıyı o son cümleyle bitirmeyecektim fakat içeceğim masaya döküldü.)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
yalçın abi'ye katılıp "iktidarsızım, kocalık görevimi yapamıyorum karım beni terketti" diye 70 milyonun önünde ağlamaktan çekinmeyen ama eczaneye gidip bir mavi hap almaya utanan adam gibiyim; bütün dünyaya seni sevdiğimi haykırabilirim ama sana söylemeye utanırım...
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
babamın bi kez anlattığı, benimse her aklıma geldiğinde içimi dağlayan anıdır.
dedemi kaybetmişler, babam 6-7 yaşlarındayken. rahmetli babannem 5 erkek çocukla kalakalıyor. bi ara memlekete gidiyor, babam evde yalnız, ilkokul falan. para yok pul yok, aç kalıyor evde. ertesi gün okulda, derste öğretmeni anlıyor, bu çocuk aç. çağırıyor tenefüste, git bana tost yaptır diyor, bi tane de kendine yaptır. babam nasıl koşuyor, nasıl soluğu kantinde alıyor, hatırlamıyor bile. tıpkı 2 tostu birden nasıl yediğini hatırlamadığı gibi. yedikten sonra farkına varıyor, öğretmenin tostunu da yedik. bahçede dolanıyor, utancından geri dönemiyor. bi arkadaşıyla para yolluyor öğretmeni, git bunu halil'e ver diyor. babam bu kez 2 tostla geliyor gönül rahatlığıyla. öğretmeni dönüp, sen ye ben bişeyler atıştırdım deyip o 2 tostu da babama veriyor.
yıllar sonra babam işi gücü eline aldığında ziyaretine gidiyor öğretmenin. babam hikayeyi hatırlatıyor. ikisinin de gözleri dolup sarılıyorlar.
hastası olunan sözler
gezicilerin büyük rüşvete sessiz kalmaları
-
sokağa inmeye gerek olmamasından dolayıdır.
birbirlerini kırıyorlar zaten şu anda. bizi gözlemci atadılar.
yalnızlığın en çok koyduğu an
-
müthiş bir şarkı keşfettiğinizde "kesin bunu dinlemeli, off " dediğiniz anla böyle birinin olmadığını idrak ettiğiniz anın aynı olduğunu anladığınız an. :(
linux'ta programların kötü bir arayüz ile gelmesi
-
- kde'de programlar kötü bir arayüzle geliyorlar (gnome kullanıcısı)
- gnome'da programlar kötü bir arayüzle geliyorlar (kde kullanıcısı)
- linux'ta programlar kötü bir arayüzle geliyorlar (windows kullanıcısı)
- windows'ta programlar kötü bir arayüzlerle geliyorlar (mac kullanıcısı)
- türkiye'de hatunlar kötü bir arayüzle geliyorlar (author)
- davos'a bu adamlar ne yüzle geliyorlar (tayyip)
işe yeni giren elemanın patrondan önce çıkması
-
-oo ıspanak bey, gidiyorsunuz demek.
-napiyim be piç kurusu mesai bitmedi mi? kov lan beni.
-kovmuyorum ulan.
-tamam hadi iyi akşamlar.
zeka düşüklüğü belirtisi
-
okumadığı kitaba inanmaktır.