ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
herkesle aram iyi olsun insanları
-
kendisini bir kenara koymuş, başkalarının görüşlerini önemseyen, "hayır" diyemeyen, içinde koca koca ukteler biriktiren insandır.
platoniğin aşırı umut veren sıradan davranışları
-
seninle ciddi düşünmüyorum demesi: evet ciddi düşünmüyor. çok ciddi düşünüyor.
olmaz benim sevgilim var demesi: neden iki tane olmasın demek istiyor.
parmağına nişan yüzüğü takması: daha evlenmedim ki demeye getiriyor. hemen koşun ve o kızı kapın!
nikah töreninde evet diye bağırması: çok sinirlendiğinin göstergesi. hemen onu kaçırın oradan.
çoluğa çocuğa karışması: bunu ben de anlamadım allah allah.
birsen altaylı
20 mart 2021 tuzu biberi olayı
-
(bkz: durumum vardı okudum)
(bkz: isteseydin verirlerdi) adam ne bilsin senin 3 yaşında çocuğunun pişi gömeceğini, masa zaten dolu diyorsun garson vermiş iki pişi geçmiş istesen yok mu diyecekler?
yazarı haksız bulduğum olay.
çiçek abbas filminde abbas'ın şerefsiz olması
-
hemen derdini zikeyim butonu diyeceksiniz ama dinleyin once.
1: abbas sakir'in nisanlisina goz dikmis durumda. sevsin sevmesin gariban olsun ama ne olursa olsun yengesi durumunda.
2: ictikleri gece sakir'in kiz kardesi odasina geliyor ve abbas yine yakalanacagiz diyor. odasindan tekme tokat kovmasi lazim. ama abbas gidiklamasindan memnun gibi zaten raki masasinda kizin opucuk atmasina da mal mal bakiyor. tersleme, tepki de yok. adam sana is ve oda vermis. adami seversin sevmezsin o ayri ama yaninda kaliyorsan bu konuda yanlis yapmayacaksin.
3: bir sahnede sakir icin gulmeyin cocugunuz da boyle olur allah korusun diyor. ve minibusu alir almaz sakir'in kopyasi oluyor. yani kinadigi, elestirdigi topluma zararli gordugu sakir'in birebir kopyasi oluyor.
4: taksit getirme sahnesi var, o kahvede garibanlarin icinde parayi verirken, 2 aylik pesin mi versem, neyse parasi olan var olmayan var gibi laf ediyor. igneleme sakir'e ama toplumun icinde ve o garibanliktan gelen biri olarak yaptigi terbiyesizce.
4: minibusu gasp etmesi de var. anlasma sartlari belli. neyse bunu gormezden gelelim.
5: kisisel hirsiyla yolcu alacagim diye ani makas atmasi var ki yolcularin canina mal olabilir ya da sakir'in eski nisanlisinin yerini kimseye vermemi de ayri bir olay. acgozluluk ve hirs var.
6: ve en onemli serefsizliginden biri. nazli sakir'i sevmiyor ve babasinin zoru, evden gitme istegiyle evlenmeye niyetli ama kizin abbas'ta da gozu yok. sartlar geregi belki de kendi dedigi gibi bir yuvam olsun, kocam para getirsin mantigiyla evlenmek istiyor. abbas bunu bilmesine ragmen tek tarafli bir askla kizi dugunden kaciriyor.
7: son soz yani abbas bukalemun gibi bir karakter. parayi bulup degisebilen, geldigi yeri unutabilecek bir karakter. sevdigi kiz icin ben bunu seviyorum diyebilecek bir karakterde degil, firsat kollayan, firsatci bir tip. sessiz ve cakal. arada laf dinleyen, karisan. ben bu filmi yonetmen sinan cetin'e de bagliyorum. adam kendinden cok sey katmis. cogunlugun ceyyar sakir'i tuttuguna da eminim bu konuda.
edit: arkadas uyardi ayrica secdigi kiz iceride sevisirken nobet tutup, sakir'in zamparaliklarini gormezden gelip ortemeye calidan bir tip
benzer bir baslik varmis simdi gordum. gercekten baktim cunku cok gorunen bir karakter abbas. kusura bakmayin.
sahibinden.com'daki barok tarzı döşenmiş daire
-
müthiş bir görmemişlik ürünü. hayatımda gördüğüm en leş dekorasyona sahip ev. o dolaplar pahalı diye estetik olmak zorunda değil güzel kardeşim.
heisenberg'ün istanbul'a gelmesi
-
(bkz: methinizi çok duydum efendim)
boşandıktan sonra çocuğuyla ilgilenmeyen baba
-
anne babalık evlilikle bağlantılı olmadığı için çocuğuyla ilgilenmek zorundadır. ona zorunda değil buna zorunda değil diye diye insanın ahlakı olmadığında sadece akılla hayvandan hallice olacağını unutmamak gerekir. kişi çocuğuyla her koşul altında ilgilenmeyecekse, baba olmayı sikinin keyfine bir durum olarak görüyorsa o zaman hiç bir şekilde baba olmamalıdır.
robin van persie'nin ramazan ayında su içmesi
-
adam belki alevi amk ne hemen eleştiriyorsunuz?
duyulmuş en güzel iltifat
-
-bak ben bu yüzü görünce neler hissediyorum bir bilsen..
+neler?
-evimi, geleceğimi, yaşlılığımı, çocuklarımı, torunlarımı.
düzeltme gereği duydum;
fos çıktı arkadaşlar, bütün iltifatların canı cehenneme!
galatasaray
-
takımım.
sene 1996-1997, yer: kireçburnu-evde babannem, amcamlar ve halam var.
babamlar 4 kardeş,
babam ve halam: beşiktaş'ı
büyük amcam: fenerbahçe'yi
küçük amcam:galatasaray'ı
tutuyorlar.
büyük amcam soruyor "hangi takımlısın?" diye, "en büyük fener" diyorum, para veriyor.
halam soruyor, "hangi takımlısın?" diyor, "en büyük amokaçi" diyorum, aferim diyor. amokaçi o zamanlarda benim için her şey, beşiktaş'ta bir tek amokaçi var sanıyorum, diğer 21 topçu diğer takımda. beşiktaş yenince adam tek başına kazandı diye düşünüyorum...
küçük amcam en sevdiğim amcamdı, o soruyor "hangi takımlısın lan eşek sıpası?" diyor, "rerere rarara gassay gassay cimbombom" diyorum. sanırım soru sorarkenki samimiyetinden olsa gerek galatasaraylı kalıyorum...
o yüzden belki de, fenerbahçe parayı, beşiktaş özveriyi, galatasaray ise samimiyeti temsil ediyor aklımda.
o gün bugündür galatasaraylıyım, küçük amcam şu anda şizofren, herkesin ona komplo kurduğunu sanıyor, farkında olmadan gerçekte olmayan kişilerle konuşuyor. üç yıl boyunca kayıptı geçen gün babanneme gitmiş bir hafta sonra yine yok olmuş... üç yıl önce kaybolmadan önce beni görmüştü, maça gidiyordum galatasaray formam vardı, sarıldı, "sen birtanesin" dedi. iyi ki galatasaraylıyım dedim, iyi ki.