hesabın var mı? giriş yap

  • ne zaman ki ödemem gereken miktar ...,20 olur, korkarım. cebimde de ...,25 lira oldu mu gör gerginliği...

    - para üstünü almayıp "üstü kalsın" desen "artize bak sanki para üstü de bir şey olsa bari..." denecek.
    - para üstünü beklemeden oradan uzaklaşsan kısa süre sonra "beyefendi para üstünü almadınız" diye çağırılacaksın.
    - para üstünü beklesen "ulan adama bak 5 kuruş için bekliyor ne açgözlü pinti adammış" denecek.

    siz en iyisi kart kullanın.

  • eşeğe altın semer vurmuşlar ama eşekliği baki kalmış.

    edit: guzel bir amerika’li dusunurun sozu var, “ batida insanlar ilk once parayi ele gecirir sonra para ile gucu ele gecirir; doguda ise insanlar ilk once gucu ele gecirir sonra onunla parayi ele gecirir.” akp’de tam boyle bir parti iste. ılk once cemaat ile gucu ele gecirdi, daha sonra onunla parayi ele gecirdi. bunu yaparkende egitim ile kusaklari yozlastirdi ve boyle yobazlasmis nesil ortaya cikti.

    kendini egitenler, iyi egitim gorenler yurtdisina kacti, kacamayanlar ya kacmaya calisiyor veya artik gozlerini ve kulaklarini kapatmis bir durumda hayatlarini yasiyor. cunku saray ve saray soytarilari artik milletin gazi meclisinde, milletin paralari ile kurulmus duzen icinde masaya ayaklarini uzatip instagram’da millete caka satiyor.

    ama bu durum sadece bu iktidarin degil o mecliste olan butun partilerin ele ele yaptigi bir durum. sali gunleri grup toplantisinda bagarmaktan baska bir halta yaramayan partilerin.
    bana kimse ne yapsinlar, iktidar butun gucu eline almis demesin. bu millet padisah ingilizlerle gorusurken kurtulus savasi vermis, parasiz pulsuz ulke kurmus bir nesil.

  • türkiye’nin görüp göreceği en iyi komedi dizilerinden biridir. ama asıl üzücü olan farkında olmadan eski türkiye’nin son anlarını yaşadıklarımızdan, türkiye’nin biraz da olsa yaşanılabilir olduğu zamanlardan olması. dizinin karakterleri ve hikayeleri de hep bu yönde gelişmiştir o yüzden.

    mesela tahsin bey son derece ataerkil, taşralı bir zengindir. kızının akşam çıkmalarına, oğlunun/yeğeninin içip eve gelmelerine karşı çıkar. ramazan’da oruç tutar. ama milli bayram kutlamalarında şampanya içer. bu arada doğum günü 29 ekim’dir.

    bülent onaran ortalama bir türk profiline göre oldukça aykırı, elitist, avrupai, zamanın şartlarına göre fazla özgürlükçü bir karakterdir. ama fransa’nın ermeni soykırımını tanıdığı zaman “fransızlara kızıyorum azizim” diyerek tepkisini göstermiştir. çakma solcu değil gerçek bir aydındır.

    burhan dizinin en sahtekar, çıkarcı, paragöz, güvenilmez karakteridir. izzet’in makbule’yi dövdüğü sahneden sonra makbule “dağlısın sen, o beğenmediğin burhan bey saçımın teline bile dokunmaz” der. sonrasında evdekilere morarmış suratıyla yakalanmamak için burhan’ın evine gider. hatta burhan ortalık karışmasın diye makbule’yi dövdüğünü iddia edip sacit’ten dayak yemeyi göze alır.

    sacit demişken, kumarbazın tekidir. sertaç ve tacettin ile arkadaş olduğu sahnede sokaktan geçen iki adam fatoş’a açık giyindiği için laf eder, onlara size ne oluyor deyip kavga ederler.

    kubilay dünyadaki gelişmelerden son derece uzak, aileden varlıklı bir iş adamıdır. apolitiktir. o bile sacit ve osman’ın kara çarşaflı kadın kılığına girip sokak röportajı yaptıkları sahnede fatoş bir kadın olarak buna karşı çıktığını söylerken, kubilay, yuh artık, pes dedirten yakışıklılık, “belki o da kendini öyle rahat hissediyor, niye karışıyoruz ki” der.

    avrupa yakası’nda ramazanda eğlenceler düzenlenir, bayram ziyaretleri son derece önemlidir ama bir yandan yılbaşılarında dansöz çıkartılır, 29 ekim kutlanır. bizim çocukluğumuzdan beri gördüğümüz türk kültürünün televizyondaki son örneklerindendir. kapıcı ailesinden sütçüoğlu rezidansına, taşralı burhan’dan iş adamı kubilay’ına kadar bugün tamamen kutuplaştırılmış laik-müslüman kültürünü bir potada eritmiştir.

    oyuncuların performansı, senaryonun mükemmelliği bir yana, şu an içinde bulunulan toplum şartlarından dolayı bir benzerinin gelmesi imkansızdır. bugün “bizimkiler” den nasıl bahsediliyorsa bir 20 sene sonra da ondan benzer şekilde bahsedilecektir.

  • kafasında "nasıl yaşamalı" sorusu "genç gibi yaşamak istiyorsan şunları yap" kılavuzundan daha baskın olan bir kişi olabilir. "genç" gibi heyecan duymaz, duyamaz çünkü heyecan duyacağı, sevineceği, gerekirse çılgınlık yapacağı kişi/ler veya durum(lar)la henüz karşılaşmamıştır. hayallerine giden yollarda devamlı engellerle karşılaşırken anı yaşamak gibi bir lükse sığınamaz. evet yaşlıdır bu kişi, çünkü çok fazla sorumluluk hisseder gelecekteki kendisine karşı.

  • stand up yapmak çok zor bir iş, hele ki cem yılmaz bu işin çıtasını daha da yükseltti.
    bir de bu işi yapmaya talip olan kişilerin cem yılmazın mimik ve hareketlerini kopyalayarak yapması, baştan kaybetmelerine sebep oluyordu.
    doğu demirkol u maalesef bugun ilk kez izledim ve tanidim. maalesef dememin sebebi boyle bir yetenekle keske daha once karsilassaydik anlaminda. kendine münhasır bir anlatim sekli var, sana birakiyor gulmeyi, yuzu donuk, samimi, sanki yasiyor gibi anlattigi olayi.
    espriler çok güzeldi hele ki iskender olayina koptum.
    yolunun acik olmasini dilerim.

  • binek otomobile 9 kişi binilince haliyle insanlar kucak kucağa otururlar, elemanlardan biri öndeki 2 koltuğun ortasında yarı oturur-yarı ayakta durmaktadır

    şöför: vay be, bu kadar ağırlığa rağmen 4. vitese takabildim
    ortada oturan: evet evet, ben de farkettim.

  • sınavdan çıkıp az önce eve geldim. şimdi de orkide almak üzere evden çıkıyorum. orkide yetiştirmeye karar verdim. teşekkürler ösym.