hesabın var mı? giriş yap

  • az önce canlı yayında selçuk tepeli'ye "yönetimi cahil ayak takımına verirseniz, başımıza bunlar gelir" dedi. gerçekleri konuşan bildiklerini konuşmaktan çekinmeyen koca yürekli bilim adamı.

  • de niro'nun 80 yaşında baba olması ne derece sağlıklı? ahan da cevaplar.

    80 yaşındaki bir erkeğin çocuk sahibi olması biyolojik olarak mümkün olsa da, son derece nadirdir ve tipik olarak yardımcı üreme teknolojisi (art) gibi tıbbi yardım gerektirir. ileri baba yaşı, sperm kalitesi ve miktarındaki düşüşün yanı sıra yavrularda genetik anormallik riskinin artması nedeniyle doğurganlığı etkileyebilir.

    erkekler yaşlandıkça spermlerinin kalitesi ve miktarı giderek azalır. sperm sayısı azalır ve spermdeki dna hasarı olasılığı artar. bu faktörler doğurganlığı azaltabilir ve bir erkeğin çocuk sahibi olması için geçen süreyi artırabilir. ek olarak, ileri baba yaşı, otozomal dominant bozukluklar, otizm ve şizofreni gibi durumlar dahil olmak üzere belirli genetik bozuklukların riskinde artış ile ilişkilendirilmiştir.

    in vitro fertilizasyon (ivf) veya intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (icsi) gibi doğurganlık tedavileri ileri baba yaşıyla ilişkili bazı zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olsa da, potansiyel riskleri ve hem babanın hem de çocuğun sağlığını göz önünde bulundurmak önemlidir.

    ebeveynlik yaşını tartışırken toplumsal ve etik kaygıların da devreye girdiğini belirtmekte fayda var. ebeveynlerin çocuğun yaşamı boyunca yeterli bakım ve desteği sağlayıp sağlamadığı konusunda endişeler olduğundan, ileri yaştaki birinin ebeveyn olmasının uygun olup olmadığı konusunda insanlar farklı görüşlere sahip olabilir.

    nihayetinde, herhangi bir yaşta ebeveyn olma kararı, hem müstakbel ebeveynin hem de potansiyel çocuğun fiziksel ve duygusal iyiliği dahil olmak üzere çeşitli faktörlerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini içermelidir. bu gibi durumlarda tıp uzmanlarına danışmak ve uzun vadeli sonuçları göz önünde bulundurmak tavsiye edilir.

    kaynak
    kaynak 2

  • doğukanın;

    turabi gibi gece kulübunde striptiz yapan biri olduğu halde eline tesbih alıp delikanlı görünmeye çalışmadığı, onlarca atasözü-deyim ezberlemediği,

    hasan gibi kibar konuşmaya çalışıp kadından beter dedikodu yapmadığı,

    anıl gibi adada en kötü performansı gösterdiği halde kendini yırtarak bağırmadığı,ağlamadığı,suçu başkasına atmadığı,nerdeyse her cümlesine allah peygamber nasip hayırlısı inşallah maşallah kelimelerini yerleştirip dini kullanarak halkı etkilemeye çalışmadığı,

    merve gibi kötü oynadığında susup iyi oynadığında ben çok iyiyim hep sizler yüzünden takımca kaybediyoruz diyerek halkı kandırmaya çalışmadığı,

    hilmicem gibi yancılık yaparak sırtını güçlü birine dayamadığı,

    begüm gibi sırf adı konseyde yazılmasın diye sevmedikleriyle bile yalandan arayı iyi tutmaya çalışmadığı,

    bozok gibi böğürmediği, şiddet içeren söylem ve hareketlerde bulunarak dikkat çekmeyi başaramadığı,

    için birinci olması imkansıza yakın.

    ama üzülme sen ki barış manço gibi biri tarafından büyütülerek asıl kazanan oldun.insanlık ve karakter olarak orada ki herkesden üstün olduğun aşikar. hüznünü de sevincini de içinde yaşadın, günlük yaşamında nasılsan orda da bunu devam ettirdin, yalandan ağzına hayırlısı,kısmet,allah kelimelerini almadın, dua etsende içinden ettin, aç gözlü,dedikoducu,yalancı olmadın,nasıl hissediyorsan öyle yaşadın adada.helal olsun sana ve rahmetli babana.

    edit:imla

  • 2004 yılından beri bu sözlükte yazıyorum. "sözlüğün kalitesi düştü" yorumları zaman zaman yapılsa da, şimdiye kadar, 12 yıllık süreçte, her dönemde sözlükte kaliteli ve değer katan yazarlar oluğu için bu serzenişlere çok katılmamıştım ve ekşi sözlük'ün kalitesi bozuluyor minvalinde hiç entry girmemiştim. buna gerek görmemiştim.

    yapılan yönetim değişikliğinden sonra sözlükte bir yaklaşım değişimi olduğunu çok rahat hissedebiliyorum. milliyet.com.tr gazeteciliği kafası, yani, daha çok tıklanma, daha çok reklam, daha çok para, para, para, anlayışı çok net şekilde kendini hissettiriyor artık. mesela bu sabah gördüğüm şu şekilde bir sayfayı eski anlayışta sözlükte göremezdiniz:

    http://s12.postimg.org/sgnn5pc0d/21_1.jpg

    eşşek kadar reklam banner'ını oraya koymaya utanırdı eskiden sözlük yönetimi. içeriğin öne çıktığı, para kazanmanın ikinci planda olduğu nispeten iyi günlerdi.

    ya da ne bileyim, 59 saniyelik kıçı kırık bir video için önce anket doldurtulup, sonra da 15 sn'lik reklam izletmezdi kimse size. (videoların asıl kaynaklarından (ç)alıntı olması ayrı bir konu.) eskiden mobileden siteye girdiğinizde tüm ekranı kaplayan banner'larla karşılaşmazdınız mesela. mobil olmayan sitede bile şimdiki mobil siteden daha rahat gezinirdiniz reklam olmadığı için.

    bu da mobilin şu anki hali. s1lth0uette almış ekran görüntüsünü sağ olsun:

    http://i.hizliresim.com/yodjp0.png

    gerçekten anlamıyorum bu davranışı. sözlük sayesinde para kazanmanın binlerce yolu varken neden eşşek kadar banner'ı sayfaya koymuş olabilirler diye düşünüyorum. en kolayı, en az zeka ve emek gerektireni bu olduğu için olabilir mi? yani, mesela ted benzeri ücretli seminerler düzenlenmesi ve sözlükteki ünlü yazarların konuşturulması gibi şeyler. ama tabii düşünmek ve sıkı çalışmak lazım bunun gibi fikirlerin olgunlaşıp uygulanabilmesi için.

    bir örnek daha... eskiden sağ üst tarafta "araştır" diye bir buton vardı. başlıkta geçen ifadeyi google, wikipedia vs. gibi sitelerde kolayca aramanızı sağlardı. çünkü, önemli olan bilgiye hızlı ulaşmaktı değil mi? önce araştır özelliği sadece google'da aramayı sağlayan basit bir buton haline getirildi. 2015 sonlarında ise o google'da arayan buton da pat diye kaldırıldı. maksat: "kullanıcı sözlükten hiç ayrılmasın. google'a, wikipedia'ya falan kaçmasın. kaçacağı varsa da bunu biz kolaylaştırmayalım. hit sayımız artsın. gelsin reklamlar, paracıklar."

    sözlükte yer alan ve değeri paha biçilemeyecek içeriğin kullanıcıları irrite etmeden maddi değere çevrilmesi için binlerce yol varken en kolayını, en az zeka isteyenini seçip eşşek kadar banner'ı oraya koyma eşşekliği de ancak bizim şark kurnazı ortadoğu kafamıza yakışırdı zaten.

    neyse, özetle, dürüm bu.

    edit: adblock'u tabii ki biliyorum. silahının olması ve soyguncudan kendini koruyabiliyor olman önemli değil. soyguncunun var olması problem. (bkz: teşbihte hata olmaz)

    edit 2: adblock ve türevlerinin mobilde kullanımının kastırdığını söyleyen arkadaşlar oldu. ben hiç denemedim bile.