hesabın var mı? giriş yap

  • dun aksam saatleriydi.
    kapiyi hizla cekip ciktim. arkamdan birileri bagirdi, duymazdan geldim. yesil bi parkam var. onu giymisim sonra farkettim.
    sokak lambalarinin yeni yeni yanmaya basladigi saatler. havaya bir serinlik cokmus ama usumem ondan degil.
    sokagin basinda durup, hangi tarafa gitsem diye dusundum bir an.
    yukari gitsem, nereye ? asagi gitsem, nereye ?
    asagi gittim...
    bildigim bir apartmanin bahcesine girdim. banklarina baktim. elimi cebime atip, cikarken aldigim paketten bir sigara cikarttim.
    -iyi ki gaza gelip birakmamisim lan seni !
    dedim. yaktim.
    gecen arabalara, insanlara baktim.
    herkesin gidecek yeri var demek diye de biraz kahir yaptim.
    sigaramin kullerini bazen yere, bazen havaya biraktim.
    usudum bir hafif ruzgarda, yerimden kalktim.
    izmariti yeminle cope attim.
    yeni yeni yanan isiklara baktim.
    bana isaret ettikleri yerlere dogru adimlar attim.
    arabalar hizla gecti yanimdan, ve insanlar...
    bir yurumek aldi beni, adim ustune adim attim.
    bilmedigim sokaklara saptim, bildigim sokaklarda gozlerimi actim...
    yurudukce, uzerimden yukler attim.
    bir ara hem usudum ama hem bunaldim, parkamin onunu actim.
    yurudukce dagildim, usudukce toparlandim.
    kendimi kalabalik bir carsida buldum.
    oturacak yer aradim.
    cok yoruldum, cok dolastim, cok ugrastim, cok konustum icimden, cok da sus dedim disimdan.
    bir tahta sandalye buldum, bir yuvarlak mermer masa...
    - bir çay !
    dedim;
    -usta !
    icine bir seker attim.
    bir yudum, bir yudum daha...
    derken...
    .
    .
    .
    bunca ezaya iyi geldi cay...

  • adama helal olsun.

    hem parasını kurtarmış hem de toplum zararlısı iki şerefsizi eşek cennetine gönderip insanlığa fayda sağlamış. eminim ikisinin de 10ar 20 ser suç kaydı vardır.

    keşke herifleri kaçarken değil de, hayatı için mücadele ederken gebertseydi. umarım az bir ceza ile yırtar.

    edit:imla

  • doktor ile hasta arasında geçen diyalog..

    - sırtınız cılk yara olmuş.
    + bu mu senin bilimsel açıklaman.
    - cılk, yani chronic indepence local klorant.
    + ooo pardon.
    - yaaa, löpçük gibi kaldın mı?
    + löpçük?
    - lineer öbileyşın pört...
    + hassireleee..

  • zamanında fazla oynayıp, gerçek dünyadan kopmama neden olmuş oyundur..

    örneğin bir seferinde sovyetlerle oynuyorum..
    üssümü kuvvetlendirmek için gerekli olan en temel savunma binasını yani tesla coili dikiyorum.
    ama power plantlere dikkat etmemişim..
    önce bir low power uyarısı geldi..sonra da bilgisayar kapandı !
    ilk önce durumu idrak edemedim..
    tüh..keşke bir power plant daha yapsaydım dedim..
    sonrasında elektriklerin gitmiş olduğunu farkettim..

  • video

    'türkiye'nin maldivleri' salda gölü, millet bahçesi inşaatı sürerken renk değiştirmiş..

    siyasal islam kanserdir, salda gölü'nün şu hali de bunun ispatıdır. ülkeyi mahvettiniz allahın yobazları.

    edit: inanmayanlar olmuş. kaynak

  • insan bunları görünce keşke hiç uğraşmasaymış gazi diyor.

    şu tipler için miydi çekilen onca acı, geceler boyunca süren akıl oyunları, uykusuz geceler, dağda taşta uyuma, cehennem gibi cepheler?

    sen bir hayatı adıyorsun, 57 yaşında bitiyor ömrün. 85 sene sonra bile hakaret yiyorsun.

    ulan bu kadar nankör, bu kadar haysiyetsiz, bu kadar kalleş, bu kadar kahpe olunmaz be...

  • benim rezalet yönünden çok kvkk ihlali meselesine takıldığım olay, bir tek ben mi burada açıkça bir kvkk ihlali olduğunu görüyorum, cto denen kişi bilgi görüntülemeye yetkili olabilir ama bu yetkiyi amacı dışında kullanmış görünüyor burada ve bence çok büyük bir kvkk ihlali görünüyor burada.
    durup dururken telefon rehberindeki insanların hesabı olup olmadığına, ne kadar parası olup olmadığına bakabilir mi yani bu adam, siber güvenlik, audit birimleri ne iş yapıyor acaba bu sırada, kimse cesaret edip cto'ya neden böyle bir sorgu gerçekleştirdiniz diye sorabiliyor mu acaba?

  • (bkz: valediction)

    victorian dönemi ingiliz yazışmalarına bakarsanız hoşçakal kib bye yazılacağı yere milletin ayağına yatmalı, paspas olmalı bir kalıbın hakim olduğunu görürsünüz. bizdeki üst makama yazılan arzı bugünkü resmi yazışmalarda halen karşılayan bir kalıptır bu. nasıldır? örnek :

    "i beg to remain, sir, your most humble and obedient servant."
    isim soyisim

    (en alçakgönüllü ve sadık hizmetkarınız olmaya devam etmek için yalvarıyorum efendim)

    çok mu ağır oldu? napalım ingiliz de böyle arz ediyor. adet böyle. bu kalıp amerikalılarda çok büyük oranda erimiş gitmiştir. ancak yours faithfully, yours sincerely, yours truly diye kaynağını merak etmeden yazıp bitirdiğiniz her resmi yazışma da aslında bir gizli valediction içerir. orada da bilmeden birilerinin en sadıkane (faithfully), en samimi (sincerely), en gerçek (truly) hizmetkarı olduğunuzu beyan ediyorsunuz.bununla da kalmayıp cümlenin tamamı açılsa arzın talebin yanında hizmetkar kalmak için yalvarıyorsunuz. kul köpek oluyorsunuz arz ettiğiniz şey için. yani böyle bir arzetmek var ortamda.

    artık dilekçenizde istediğiniz mevzunun ciddiyetine göre arzlardan arz beğenip üst makamınızı yalayabilirsiniz.

    bunun böyle olduğunu nereden biliyorum? çünkü bir dönem departman komutanım bir kraliyet hava kuvvetleri (bkz: raf) yarbayıydı. resmi yazışmalarda emaillerde de ingilizce çok arzediliyor ve kul köpek olmaya devam etmek için çok yalvarılıyordu. bilahare kendisi ülkesine geri dönüp yerine bir amerikalı albay gelince regards kalıbına nihayet geri dönüldü. insanın insana kulluğu bitti. outlook rahat nefes aldı.

  • kendini bitirecek hareketleri desteklemesi basiret bağlanmasıdır.

    edit: değil istanbul'u iktidarı da kaybedeceklerdir, umut vermektedir, destekliyoruz.
    muhalefet uyuma.

  • bir arkadaşın şöyle bir anısı var bununla ilgili:

    "sevgilim beni aldattı, seviyorum dedim affettim. sen şimdi bunun dırdırını çok yaparsın dedi, ayrıldı benden."

  • bana inanılmaz gelen durum, abi bi insan en azından 2 ayda bi istediği yere 1 hafta kaçabilmeli, tatil yapabilmeli ama türkiye'de işe giriyorsun ve 1 sene çalıştıktan sonra sadece 14 gün izin hakkın oluyor.
    kendimi görünmez bi kelepçeyle özgürlüğü alınmış köle gibi hissediyorum. ne yani sevdiğim bir şehre gidip 1 hafta kalamaz mıyım şimdi ben? niye kimse itiraz etmiyor buna.