ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
garanti bbva
-
bbva'nın kalan hisseleri satın alma teklifine istinaden konuşuyorum; ülkenin ekonomisinin 2014'ten bu yana nasıl değiştiği daha net ortaya çıkamazdı.
garanti bankası'nın hisse değeri 2013'ten bu yana arttı. ancak:
-garanti bankası'nın 2013 yılındaki toplam değeri: 22,4 milyar $
-2021'deki toplam değeri: 5.1 milyar $
2014'te bbva hisselerin 49,85%'ini 9,3 milyar $'a almıştı.
2021'de bbva hisselerin 50,15%'i için 2,5 milyar $ teklif etti.
2014'te hisse başına fiyat: 4 $ ödenmişti
2021'deki teklif ise hisse başı 1,2 $ oluyor.
elinizdeki her şeyin ne kadar değersizleştiğini, ne kadar fakirleştiğinizi daha iyi gösterecek bir gösterge yok. dünyaya göre daha ucuza satın alınabiliyorsun. bitti. hepimiz 8 senedir aralıksız fakirleşiyoruz, önce bunu kabullenelim.
size kim "türkiye büyüdü" diyorsa... tüik'e, cumhurbaşkanına, ailenize, otobüs şoförüne karşı... hepsine "lağn bırak!" diyin arkadaşlar. demezseniz daha da fakirleşeceksiniz.
yiğit özgür
-
eski formunu yakalamış olan yazar/çizer.
*
okul, muhtemelen 3., 4. sınıf, öğretmen, öğrenciler:
öğrt: birinci dünya savaşı kaç yılında başladı?
öğrencinin biri cevap vermek için kendini yırtar... ama öğretmen görmek istemez...
öğrn: öğretmenim!! öğretmenim!!
öğrt : kimse bilmiyo mu?..
öğrn : öğretmenim! ben ben!!
öğrt : başka?
öğrn : öğretmenim!!!
öğrt : hiç biriniz çalışmadı mı evladım?
öğrn : öğretmenim öğretmenim!!
öğrt : nolur lan biri daha kaldırsın parmak!..
öğrn : ben ben!! öğretmenim!!!
öğrt : yanlış da olsa kabul edicem... hadi..
öğrn : öğretmenim!!!
öğrt : alacağınız olsunlan... peki korhan tamam... sen söyle...
öğrn : at y.rrağı!!!
öğrt : memnun musunuz şimdi?
kocanız evde yoksa girmeyeyim diyen erkek komşu
-
nerede yaşadığının farkında olan komşudur malum elini sallasan magandaya çarpıyor günümüzde kendince beladan uzak duruyordur
gezici ali koç neden zam yapmıyor
-
(bkz: bok atarak bok örtmeye çalışan ak angut)
edit:baslik basa kalmis. caps olan varsa koysun. ya da bu troll basligini tarihe gomun.
cern'deki 300 tb'lik veri
-
indirmeye gerek yok, kuran'da yazıyor zaten hepsi.
zor günlerden geçenlerin bildiği en iyi şey
elektriği bütün çiftçilere bedava vereceğiz
-
şanlıurfa'da pek bir fark yaratmayacak söylem, bedava elektriğe ihtiyaçları yok.
karizmatik cevaplar
-
isyerinin caycisi ile diyalog:
- bir sey icer misiniz agbi?
- yok daha yeni ictim, almayacagim.
- olsun agbi yeni ictiysen, bak yeni cay demledik.
- allah bos oturani sevmez diyorsun yani.
- biz de pek sicak bakmiyoruz agbi.
sahibinin peşinden inançla koşan vefalı tekerlek
-
istanbuldaki binlerce sürücüden daha fazla kurallara uygun ilerleyen tekerlektir.
sürekli şeridini değiştirmez,
hız sınırlarını aşmaz,
sağa sola küfretmez,
sinyali olsa sinyal bile verir.
(bkz: yaşasın tam bağımsız tekerlek)
yaran baba oğul diyalogları
-
oğul- baba bak şimdi ben senin omzuna vurucam ve hey dostum derdin ne senin diycem.
baba- tamam ben ne diycem
oğul- sen de "benim sorunum mu dostum benim tek sorunum senin o pis zenci kıçından büyük olan koca kafan" diyceksin
baba- tamam
oğul- hey dostum derdin ne senin ha
baba- ........(bilimum düşünme süresi)...... kıçın.
fotoğraf makinesi alıp fotoğraf sanatçısıyım demek
-
bu türlerin profil fotoğrafları şu şekildedir.
iyi erkeklerin nerede olduğu sorunsalı
-
leonardo da vinci, 'son akşam yemeği' isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı. iyi'yi isa'nın bedeninde, kötü'yü de isa'nın arkadaşı olan ve 'son akşam yemeği' nde ona ihanet etmeye karar veren yahuda'nın bedeninde tasvir etmeliydi. resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı.
bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin isa tasvirine çok uyduğunu fark etti. onu poz vermesi için atölyesine davet etti. sayısız taslak ve eskiz çizerek iyinin yüzü isa için yeteri kadar malzeme biriktirdi.
aradan üç yıl geçti, 'son akşam yemeği' nerdeyse tamamlanmıştı; ancak leonardo da vinci, yahuda için kullanacağı modeli henüz bulamamıştı.
leonardo'nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı. günlerce aradıktan sonra leonardo, vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. paçavralar içindeki bu adam, sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda, kaldırımın kenarına sızıp kalmıştı.
leonardo yardımcılarına, adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi. çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı. kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler.
zavallı başına gelenleri anlamamıştı. leonardo adamın yüzünden görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu.
leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş, gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:
– ben bu resmi daha önce gördüm.
– ne zaman diye sordu leanardo da vinci; o da şaşırmıştı.
– üç yıl önce, elimde avucumda olanı kaybetmeden… o sıralarda koroda şarkı söylüyordum. pek çok hayalim vardı. bir ressam beni isa'nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti. tıpkı buradaki isa gibi çizmişti.”
hikâyeyi anlatan paula coelho şöyle bir yargıya varıyor:
“iyi ve kötü'nün yüzü aynıdır. her şey insanın yoluna ne zaman çıkacaklarına bağlıdır!”
erkek, kadın ilişkilerinde de durum aynı aslında. hayatın bir yerinde karşılaşan insanlar birbirlerinden o an etkilenmezken, daha sonraları tekrar karşılaştıklarında birbirlerinden etkilenebilirler. ilk karşılaşmanızdan sonra, arada geçen zamanda yaşananlar sizi değiştirmiştir çünkü. bir kitabı okumak gibi. 300 sayfa boyunca üzerinizde hiçbir etki bırakmazken, yeni bir sayfayı çevirirsiniz, bir cümle gelir, yazarın kalbinizi göğsünüzden çıkarıp size seyrettirdiğini hissedersiniz. işte o zaman, her şey bir anlam bulur ve anlarsınız. önce o 300 sayfa okunmalıydı ve okundu.