hesabın var mı? giriş yap

  • bir ormanın ücra köşesindeki çadırda bile elinden cep telefonunu bırakamayıp ekşi sözlük’te malumatfuruşluk yapayım diye çadır başında tespit kanırtmaya kasan sosyal medya müptezellerine kulak vermeyin.

  • nintendo entertainment system. 1983 yılında üretilip, 2003 yılına kadar satışı devam etmiş ve dünya genelinde yaklaşık 62 milyon adet satılmış 8 bit oyun konsoludur. tahtını 1990 yılında 16 bit olarak üretilen snes'e bırakmıştır

  • logonun tasarımcısının kendi ağzından hikayesine bakılırsa ne alan turing, ne sir isaac newton ile alakası olmadığı görülebilir. oldukça basit bir sebepten dolayı ısırık mevcutmuş, o da boyutsal algı.

    ısırık olmadan logonun hem elma hem de kiraz olarak yorumlanabileceğini düşündüğü için tasarımcı böyle bir yola başvurmuş. bu röportaj ihtişamlı magazinsel hikaye seven basın tarafından çok rağbet görmediği için, hala üzerinden "isaac newton mu? alan turing mi?" yarışması düzenlenmeye devam edilen logodur.

  • 90'ların başı, bir yaz gecesi. arkadaş evinde toplanılır. güzel vakit geçirilir, kafalar da çeşitli yollarla güzelleşmiştir. geyik yapmaktan bıkıldığı noktada tv açılır, sesi kısılır, karanlıkta çıt çıkarmadan seyredilir. derken yukarı kattan* bir cam kırılma sesi gelir. burada atlanmaması gereken nokta, ev sahibinin imitasyon katana koleksiyonu olduğudur. ve hepsi de aşağı katta, bulunduğumuz salonun duvarlarında asılıdır. cam kırılma sesinin ardından sanki telepatik uzaylılarmışız, sanki yıllardır bunun için eğitilmişiz, sanki biri bir düğmeye basmış gibi hepimiz sessizce kalkar ve duvardaki kılıçları alırız. gerçek kılıç olmadıklarından keskin değillerdir ama elde çok ürkütücü durdukları da bilinmelidir. psikopat ninjalar gibi karanlığın içinde kılıçları havaya kaldırır, gözümüzü merdivene dikeriz. saniyeler sonra tvnin ışığında şüphelinin ayaklarını görürüz. merdivenden yavaş yavaş iner. başı gözüktüğü anda ev sahibi ışıkları yakar. göz göze gelinir. karşılıklı çok kısa bir donmanın ardından topluca haykırmaya ve adama doğru koşmaya başlarız. adam ışık hızıyla yukarı fırlar ama durmayız. kovalamaya sokak boyunca devam ederiz. ama hırsız akıl almaz bir hızla kaçar. hoş, yakalamak istiyor muyuz, yakalasak ne yapacağımızı biliyor muyuz belli değildir. adamın o an ne hissettiğini canlandırmaya çalışıyorum gözümde. dört adam. dördü de entel kuntel tipler. şortlu, gözlüklü, keçi sakallı, 20'li yaşlarda gençler. ellerinde japon işi kılıçlarla pozisyon almış seni bekliyorlar. hatta içlerinden biri yeniçeri taarruzundaymış gibi allah allah allah diye bağırıyor. "ne kadar postmodern" diyecek zamanı olmuş mudur?

    edit: http://www.hurriyet.com.tr/dunya/12497984.asp

  • yaşanma sebebi hastaların enteresan psikolojileri olan diyaloglardır. hastalar nedense kendi sağlıkları için bir şeylerden vazgeçmeye çok sert yaklaşıyorlar. yaşanmış bir olaydan örnek;

    hipertiroidisi olan guatrlı bir hastaya tavsiye verilmektedir.

    -bundan sonra kara lahana yemeyeceksin mehmet bey.
    -hiç mi doktor?
    -hiç, hayırdır kara lahanayı çok mu seviyorsun?
    -bilmem, hiç yemedim!

  • an ıtıbarıyle kızılayın başlattığı kampanya.

    deprem anında devletın yardım etmesı lazımken mılletten sms ıle para ıstemek rezıllıktır.

    elazığ ıçın 100 mılyon tl toplanmıştı . ne oldu o paralara objektıf bır şekılde açıklayın ondan sonra milletten bağış isteyin.

  • rating:bir dakika başına düşen ortalama izleyici sayısı
    share:belirli bir tv kanalının bir program veya zaman diliminde toplam izlenmeden elde ettiği pay
    reach: bir program veya zaman diliminin en az bir dakikasını seyretmiş izleyicilerin evrene oranı
    exclusıve reach: bir programın veya zaman diliminin en az bir dakikasını seyretmiş bu süre içinde başka hiçbir kanalı seyretmemiş izleyicilerin evrene oranı
    receptıon share:bır kanalın yayın yaptığı süre boyunca elde ettiği
    toplam izleme oranının % kaçının bir program veya zaman aralığından elde ettiğini gösterir.
    emıssıon share:bir kanalın bir programa toplam yayın süresinden ne oranda zaman ayırdığını gösterir.
    alpha coeffıcıent:programa yapılan zaman yatırımı ile programın tüm güne oranla elde ettiği izleme oranını karşılaştırıp programın kanalın o gün yaptığı programlara oranla başarısını gösterir.
    beta coeffıcıent:programın tüm gün elde edilen izlenme oranına katkısı ile
    program süresi boyunca tüm kanalların o zaman aralığında elde ettikleri ratingin tüm gün elde edilen izlenme oranına katkısı.programın diğer kanallara oranla ne kadar başarılı olduğunu belirler.
    adhesıon:program izleyicilerinin ne kadarının hedef kitleyi oluşturduğunu belirler.hedef kitledeki izleyici oranını evrendeki izleyici oranıyla karşılaştırır.
    affınıty endeksi:adhesion'ın hedef kitlenin evrendeki oranına karşılaştırılması ile elde edilir.programın hangi hedef kitleye hitap ettiği bulunur.