hesabın var mı? giriş yap

  • 24. yuzyilda yillarda dunyalilarin mars'i insanlarin yasayabilecegi bir yer haline getirmeye calismasini konu alan masa oyunu.

    son 2 senenin en populer oyunlarindandir.

    en onemli ozelliklerinden biri tekrar oynanabilirliginin oldukca yuksek olmasi. oyunda yanilmiyorsam 13 ayri sirket ve 200un uzerinde proje karti var. bu da iki oyunun asla ayni olmamasini sagliyor.

    https://boardgamegeek.com/…167791/terraforming-mars

  • çoğu kişiye göre geç yaşta ve öncesinde hiç araba sürmeden kursa kaydolan ve ilkinde geçen biri olarak ben de bir kaç tavsiye vereyim.

    öncelikle arabanın çalışma mantığını önce bir oturtun. debriyaj ne işe yarar, vites geçişleri niye var ve niye/nasıl yapıldığı gibi vs vs gibi soruları başlarda sormaktan çekinmeyin.

    ardından derslerde düz ezbere gitmeyin, araba kontrolünün sizde olduğunun farkında olun. mesela düz yolda kavisli kavisli gidin, arada bi birden fren vs tutun, hızlanın. hem özgüven gelir hem de kontrolün sizde olduğunun farkına iyice varırsınız.

    diğer bir nokta, ki en önemlilerinden! fazla anlam yüklemeyin ve heyecanlanacak birşey olmadığının farkına varın. tabelaları doğru dürüst okuyamayan, bir el arabasını doğru dürüst süremeyecek adamlar alıyor ehliyeti ve ehliyet çok hayati birşey değil. illa öyle ya da böyle alırsınız. milyonlarca insanda var zaten. yani kısacası heyecan yapacak kadar anlam yüklemeyin, bence en çok kalma sebebi heyecandan kaynaklı. ben hiçbir zaman aşırı araba sevgisine sahip olmadım, 18ine girince hemen ehliyet alayım demedim, toplumdaki dingil şoförleri görünce çok kolay birşey olduğu inancına vardım ve hiç zorlamadan doğru dürüst dersleri bile almadan geçtim.

    hatta sınavda bile sıkıldım ve önlerde olan diğer aday sürücüler yavaş gidince sıkılıp solladım onları.

  • çevrimdışıyken bilgisayarı kurcalamak.

    lan internet bu kadar yaygin degilken bilgisayarin bilmemne dll'sinden system dosyalarina kadar her haltini bilirdik.

    simdi isletim sistemi bile skimizde deil. browser var mi, var. yallah.

  • amerikalı olsa daha ünlü olurdu diye düşündüğüm pedagog.

    bu adama dr. frankestein suçlaması yaparlar. tam bir bilimadamı gibi soğukkanlılıkla hareket etmiştir, teorisini kanıtlamak için.

    home-schooling dedikleri okuldan bağımsız evde kendi imkanlarıyla eğitim verirken, çocuklarının sosyal bakımdan geri kalacağı suçlamasıyla karşılaşmış. zamanın macar otoriteleri epey üzerine gitmiş.

    fakat o sosyal bakımdan geri kalacak dediği çocuklar, 12 yaşına geldiğinde farklı ülkelerden davet alıp bir çok yetişkinin alanda ancak hayal edeceği başarıları kazanıyordu. ihtiyaçlar hiyerarşisinde, önemsenmek, saygı görmek kısmı tavandı anlayacağınız.

    zira çocukları da her fırsatta baskıcı değil, tam aksine son derece sağlıklı ve destekleyici ortamlarda büyüdüğünü dile getirir.

    kızkardeşlerden özellikle judit polgar en iyi zamanlarında canavar gibi bir şeye dönüştü oyun gücü olarak. taktiksel kuvveti müthiş seviyelerdeydi.

    ortanca kendi keyfinden bırakmış hadi onu geçelim de, susan ve judit, macaristan'ı aşan ünleriyle, eğitim cdleri, okuları, profesyonel destekleriyle dünyada ekol alanlarında.

    olayı satranç değil herhangi bir aktivite olarak düşünelim, sıradan bir okul hayatı geçirseler ve böyle vizyoner bir baba olmasa, bu şöhrete ve güce ulaşacaklarını düşünebilir miyiz?

    imkansız.

  • -allahım sen bana ve aileme sağlık, para, mutluluk ver.
    iç ses: ama bu çok bencilce oldu allah bencilleri sevmez daha genişletmem gerek.
    -allahım sen bana ve ülkemdeki tüm insanlara sağlık, para, mutluluk ver.
    iç ses: başka dil konuşan insanlar var, onları eklemezsem allah kızar.
    -allahım sen bana ve dünyadaki tüm insanlara sağlık, para, mutluluk ver.
    iç ses: bilim çocukta gördüğüm uzayda da yaşam olabilir mi ki?
    -allahım sen bana, dünyadaki insanlara ve uzayda yaşayanlara da sağlık, para, mutluluk ver.
    iç ses: evet bu güzel oldu, iyi geceler.

  • sözde muhalif olup reza'ya loca satılmasına olsun ama paramız yok şeklinde bakan beşiktaş taraftarını göstermiştir.
    muhaliflik böyle bir şey değil. bu tarz adamlara loca satıp, kurula almaya niyetlenip halkın takımıyız biz muhalifiz ulan diye ortalıkta dolaşmayın gülerler.

  • uzun süredir ilk buluşmamama karşın, ilk buluşmam dün gibi aklımdadır. eni boyu okulun çevresinde atılmış kıçı kırık tedirgin bir turdan ibaretti.
    sağındaydım sağ elinde bir defter vardı; ders değil tenefüstü.. solumdaydı, tedirgin sol elim ise cebimdeydi; hava sıcaktı.
    bahse konu her hafta kısalan etekli hatunla ilk ve son buluşma el tutmasız, yıllar sonra “keşke” anımsamalı geçti-gitti..
    biraz önce bir kız ve oğlan sahilde yürüyorlar. kızın elinde kitap, çocuğun eller ceplerde, arada rahat 15 cm.. ilk bulusmalari oldugu aleni..
    arada rahat 15 yıl.
    kıçı kırık turlamalar da, kızlar da, oğlanlar da, kitaplar da, cepteki eller de, mesafe de aynı. yine ders yok ve hava güzel.
    sen sen ol, al defteri elinden. çikar elini cebinden, tut elini. en fazla ne olabilir ki..?? olsa olsa karizmayı bir günlüğüne yemektir en büyük bedeli.
    keşke dersin sonra bak, benden söylemesi..

  • yüzüne gülen kendisine yalakalıkta sınır tanımadığını tahmin ettiğim yetki verdiği insanların arkasından neler çevirdiğini bilse sözlükten ve sözlük konseptinden tiksinecek olan vasat yazar. yarattığı kutsal bilgi kaynağı yetkili abiler için kız bulma databaseine dönüştü. kimsenin kaldırdığı kızda gözümüz yok allah daha çok versin gani gani versin ama yetki verdiğin adam karı kız düşürürken sözlük yetkilerinden faydalanıyorsa benim zirvede parayla içtiğim içeceği yazdığı karılara bedavaya getirip ben eşek gibi sıra beklerken onlara sıra bekletmiyorsa orada isyan ederim. hayır bu saydıklarımla kalsa iyi iyice bokunu çıkarttı yetkili abiler sırf yazdığı kızı etkilemek için kızın sinir olduğu adamlar sözlükten uçuyor artık.

    (bkz: #27237782)

    haksızlığa sessiz kalmak ve haksızlıkları görmezden gelmek de bu durumu onaylamaktır suça ortak olmaktır sedat. meşgulüm ayağı yapıyorsun ama yemeyip içmeyip binlerce entry kasmsışşın, in artık o kaf dağından da al şu kendi eserlerinin ifadesini. ya da alma gold üyelik sistemine geç tüm sözlük kızları birer düşünen hayvan, hümanist yamyam haline gelen kadrona mayolu birer boy fotoğrafını yollasın güzel olanlar gold üye olsun. biz de ona göre bilelim kimler sözlüğün hanım ağası, kimler 100 entry girmediği sözlüğün zirvelerine 10.000 entry giren adamdan önce alınacak, kimlerin lafıyla uçma ihtimalimiz var. ya da hiçbirşey yapmamaya devam et ilk zirvede "ferrarim yok :(" diye ajitasyon yapıp 10 ferrari alacak parayı kazandığın detayını gizlediğin sözlükçüler eski zirvelerdeki kadar rahat konuşmana izin verecek mi birlikte görelim.

  • arda'nın olası bir "tamam lan ver" cevabı sonrası muhtemelen messi'nin, sol elinin işaret ve orta parmağının arasına baş parmağını sokarak "al sana forma" diyeceği önermedir.