hesabın var mı? giriş yap

  • erken teşhisin ve iyi cerrahi müdahalenin şart olduğu bir hastalık. teşhis kısmının zorluğu aslında kişinin kendi başına teşhis etmesinin neredeyse imkansız olduğu belirtiler taşıyor olması. ayağınızın elinizin büyümesini rahatlıkla kilo almak olarak değerlendirebilirsiniz, burun dudak şişkinliğini tamamen yüz karakteristiği olarak görebilirsiniz, ileri yıllarda şeker hastalığı çıktığında insülin iğnelerinizle yaşayarak devam edebileceğinizi düşünebilirsiniz. halbuki sinsi ilerleyen ve 8-10 yıl sonra aniden körleşme, kalp vb iç organ büyümeleri yaşama riskinizin çok yüksek olduğu bir hastalıktır. maalesef bir tesadüf veya ciddi bir check-up ile teşhis edebilirsiniz ancak. emin olabilmek için yaptırdığınız ogtt'ler normalde 1-2 günde çıkarken bunu gh eşliğinde kontrolleri bir hafta sürer ve o bir hafta geçmek bilmez. mr çektirmeden zaten fiziksel olarak varlığından da emin olamazsınız. diyeceğim o ki, teşhisi zor, tedavisi ve tedavi sonrası 3-4 aylık süreci oldukça streslidir. tamamen atlatmış biri olarak diyebilirim ki, 2009 yılı hayatımın en zor yılıydı. hala da %100 emin değilim, nüksetme riski taşıdığı için, ama bunu sürekli düşünerek yaşanamayacağını öğrendim en azından.

  • islam'da domuzun değil, domuz etinin yenmesinin haram olduğunu bilmeyen cahillerin tepki gösterdiği şey. açıp kitabı okumamışsın ama utanmadan ekşi sözlük'te başlık açıyorsun, allah'ın sığırı.

    ulan gerizekalı, inen ilk ayette bile "oku" derken sen okumadan, anlamadan yorum yapma yetkisini kendinde nasıl görüyorsun? öyle bilmediğin dildeki şarkıya eşlik eder gibi dua okumakla müslüman olunmuyor, açacaksın bildiğin dilde okuyacaksın, anlayacaksın, öyle konuşacaksın. sonra saçma sapan laflar edip böyle rezil olursun.

  • yurt dışında yaşamadığına göre ikea diye okumasında bir sakınca bulunmayan insandır.
    yurt dışında yaşasa yine ikea diye okuyabilir, nedir yani, insanın kültür seviyesi salt bununla mı ölçülüyor?
    yabancı turistler türkiye'ye gezmeye gelince trt spikeri gibi mi konuşuyor amk?

    ikea, ikea, ikea. okudum işte.
    pardon cehaletten burnum kanıyor şu an 1 sn :(

  • ya menüden geçtim. niye araplar gibi yerde yiyorsunuz kardeşim? ne bu arap özentiliği?
    masa var sandalye var insan gibi otursanıza.

    mide bulandıran görüntü.

  • oha abi, ekşi sözlükte hata yapanın yaşamaya hakkı yok. adam hata yapmış ve ölmeyi hak etmiş. 8 çocuk arkada kalmış ama olsun adam risk almış ve sonucuna katlanmış. üzülmüyoruz, öyle diyorlar...

  • inanılır gibi değil. 1 yıl çalışarak felipe melo alabiliyorlar.

    debe editi: ekşi sözlük'te günde ortalama kaç adet entry giriliyor? bilen varsa yeşillendirebilir mi? istatistikler fasilitesi eskiden ne güzeldi, şimdi bakmak bile istemiyorum.

    bu arada günlerden cumartesi, hava güneşli, burayı okumak yerine dışarı çıkıp iki arkadaşınla buluşsana dostum :)

  • anladım şimdi, bunlar sanghay işbirliği örgütü zirvesini sırayla dünya lideriyim pozu verip foto çekinmek için yapmışlar.

  • insan türünün bugün dünyaya egemen olmasını sağlayan temel yapı taşı.

    günümüzden 70 ila 30 bin yıl önce sebebi bilinmeyen çeşitli mutasyonlar insan beyinin iç kimyası değişerek insan türünde daha önce eşi benzeri görülmemiş bir düşünce ve iletişim sistemi ortaya çıktı. bu sistem bugünkü düşünce ve dil sistemlerimizin temelini oluşturur.

    dil ve iletişim sadece insana özgü bir olgu değildir. bugün bir çok maymun türü, karıncalar ve arılar birbirleriyle çeşitli dil ve iletişim sistemleriyle anlaşırlar. ancak bu sistemler insanlarınkine nazaran çok basit kalır. örneğin bilim adamları bazı maymun türlerinin iletişiminde "aslan geliyor! kaç! " tarzı belirteçler olduğunu tespit etmişlerdir. gerçekten de bu belirteçler ve ses dizilimleri kullanıldığında maymunlar ağaca çıkarak aslanlardan gelecek tehlikelerden korunmaya çalışırlar.

    insan türü ise tarih boyunca bunu çok fazla geliştirmiştir. eski avcı toplayıcı insan türü herhangi bir aslanın hangi yönden geldiğini, ne kadar hızlı olduğunu, neden bu bölgede dolaştığını tespit edip birbirlerine haber vererek çok daha efektif bir şekilde dili kullanırlar. ancak çeşitli benzerlikler nedeniyle bu basit iletişimi dilsel devrimin ilk aşaması olarak görebiliriz. bu ilk aşama hayvanların küçük sosyal gruplar oluşturmasında etkili oldu.

    daha büyük sosyal gruplar içinse dilsel devrimin ikinci aşaması olan dedikoduya ihtiyaç vardı. evet dedikodu. komik de gelse küçük gruplardan daha büyük sosyal gruplara geçiş dedikodu ile oldu. çünkü dedikodu grupta kimden zarar gelip gelmeyeceğini, gruptaki asalakları belirleyen temel bir araçtır. dedikoduyu kullanmak özellikle insanın daha büyük sosyal gruplar oluşturmasına yol açtı. bu grubun sınırı ise sihirli bir sayı olan 150'dir. hala bugünkü bazı maymun türleri maksimum sayı olan 150'ye kadar efektif gruplar oluşturabilirler.

    peki binlerce, milyonlarca insanın bir araya gelip efektif bir şekilde gruplar oluşturmasını dil ve düşüncenin hangi özelliği sağladı? cevap çok basittir: hayali mit oluşturma gücü. evet, bugünkü modern sistemimizi oluşturan her şey hayali mitlerdir. ülkeler, milletler, yasalar, ekonomik sistemimizin temel yapı taşı para ve şirketler. hepsi ama hepsi insan düşüncesinin ürünleridir. doğada bulunmazlar, değişmez kuralları yoktur. aynı canlılar gibi evrim geçirirler. örneğin 1900'den 2000'e kadar yaşamış bir almanı düşünelim. önce bismark'ın 1870 de temellerini attığı ii. reich'in bir üyesi olarak onun belirlediği alman milletine inanır. daha sonra hitler gelir millet kavramını bambaşka bir çerçeveye sokar ve saf aryan ırkının varlığına inanmaya başlar. daha sonra 2. dünya savaşı biter, almanya ikiye bölünür ve doğu berlinde yaşayan bu kardeşimiz komünizmin etkisiyle batıda yaşayanları başka bir milletten biri olarak düşünebilir hatta onun düşünce dünyasına göre kapitalist düzenin yarattığı bu köleler insan bile olmayabilir. daha sonra 1990'da ise berlin duvarı yıkılınca başrol oyuncumuz bugün modern almanya federal devletinin yasalarına bağlı bir birey haline gelebilir.

    peki bu birey nasıl oldu da bu kadar kısa süre içinde bu kadar değişim yaşadı? dna'sı değişerek mutasyona mı uğradı? ya da evrim mi geçirdi? cevap tabi ki hayır. buna sebep olan şey insan dil ve düşünce yapısının inanılmaz esnekliği ve hayali mitler oluşturma ve insanı buna inandırabilme gücüdür. bugünkü bütün siyasal ve ekonomik sistemlerimiz bu hayali mitlere dayalıdır. tarih boyunca binlerce ve milyonlarca insanı bir araya getirip efektif bir şekilde iş birliği yapmasını sağlayan bu mitler; bilimsel, siyasal ve ekonomik devrimlere öncülük ederek insanı dünyanın hakimi konumuna getirmiştir.

  • okuduğunda bana kızacağını biliyorum ama yazmadan edemedim. benim kocamın ilk tepkisi oflayıp, puflayıp kendini hazır hissetmediğini söylemek oldu. gerçi o biraz tuhaftı; iki gebeliğimde de benim canım hiç özel bir şey çekmedi ama kendisi 9'ar ay aşerdi. aşerince de gece dörtte ağır ateşte zeytinyağlı fasulye pişirip sabah altıda yediğine şahit oldum. ben öğürdüm o kustu, koku hassasiyeti benden daha fazlaydı. maalesef doğum sonrası fazla kilolarını da veremedi...