hesabın var mı? giriş yap

  • - mantık neymiş, öğrenin.
    - mantık neden formel bir disiplindir, onu da öğrenin. formel disiplin nedir onu da öğrenin.
    - yaradana sığınıp bir filozofun kitabını elinize alıp başlamayın. muhtemelen şapşallaşırsınız. felsefeye giriş diye yöntemi açıklayan güzel kitaplar mevcuttur çevrenizde, genelde filozof değil felsefeci elinden çıkmışlardır, onlardan bir tane edinin.
    - felsefeye tanrıyı tartışarak başlamayın. o sonraki mesele. önce akıl yürütmeyi öğrenin. yürümeden koşulmaz.
    - felsefe adamı delirtmez. bakış açısını değiştirebilir, ama bu genelde iyi bir şeydir.
    - düşünmeyi sevin. sıkılma organınızı aldırın. takıntılar faydalı şeylerdir, çünkü özellikle platon, aristoteles gibi ihtiyarların sittin sene önce yazılıp milyon çeviriden değişiklikten geçmiş işlerinde bir paragrafı çözümlemek için beş on kere okumak gerekli olabilir. (parmenides'i ilk okumada şakır şakır anladım demeyin, döverim.)
    - kant, hegel gibi abiler başlamak için seçebileceğiniz en kötü yerlerdir. önce bu adamlar buraya nereden geldi diye bir bakın. felsefe tarihi olmadan çakılıp kalmanız çok büyük bir olasılıktır.
    - antik yunan nedir öğrenin. ciddi ciddi okuyun. katılmasanız bile hayran olun.
    - felsefeyle ilgilendiğinizi duyunca malum hakan peker şarkısını söylemeye başlayanların ağzını burnunu kırın. felsefecilerin de ara sıra deşarj olmaya ihtiyacı vardır.
    - ahkam kesmeyin. mantık ile konuşun.
    - diyalog nedir öğrenin.
    - diyalog'un var olabilmesi için ön şartlardan birinin (hatta en önemlisinin) ikna edilebilirlik olduğunu öğrenin.

  • sabah akşam kafasını yetişkinlik zırvaları ile s.kmişler çocuğun. bilmiş bilmiş konuşunca da haliyle insanda şaşkınlık yaratıp dikkat çekiyor. çocuğun ne tür bir hayat tecrübesi var da "çocuk şöyle olur, böyle olur" konuşuyor. ezber ve taklit yeteneğini saymazsak söylediklerinin zeka ile de pek ilgisi yok. anneyi hunharca yediğine göre ya baba ya da diğer aile büyükleri cephe oluşması için çocuğu doldurmuş. kıyasla yol alan anne de hatalı. aslan yürek falan yok dümdüz aile içi çatışma.

  • anayasa cumhurbaşkanlığını bütün siyasi ideolojilerin dışında, üzerinde tarafsız bir statü olarak tanımlıyor.bunun için de ‘seçildikten sonra, eğer varsa partisiyle bağı kesilir’ diyor.

    tayyip erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı sırasında yaptığı tüm açıklamalar, mitingler anayasaya aykırıdır.akp'ye oy isteyerek anayasaya göre tarafsızlığını yitirmiş olup bulunduğu makamdan ihraç edilmesi yasal olarak gerekmektedir.

  • vakt-i zamanında yüzme bilmediğimi unutup havuza mutena saltolarla dalmıştım da, "ulan boğuluyoruz yaa şuna bak" diye düşünürken biri gelip almıştı beni dipten.

  • türkiye'de askerlik, insan onurunun hiçe sayıldığı, er kişide kalıcı hasara yol açan bir olay olduğu için, imkanı olup da bedelli askerlik yaparak kendini bu cehennemden uzak tutabilen erkeklere saygı duymalıdır.

    kadının bedeni üzerinden kimliğini ve toplumsal rolünü tanımlamak ne kadar çirkin ve çağdışı bir yaklaşım ise, erkeği de askerlik yapıp yapmaması üzerinden tanımlamak ve hatta yargılamak o ölçüde çirkin ve çifte standartçı bir yaklaşımdır.

    tsk kendini modernize etmediği müddetçe, "vatanı korumak" mottosuyla askere uğurlanan er kişinin kocaman adam olduğu halde yerden izmarit toplamasını, kompleksli üstlerinden azar işitmesini ve psikolojik tacize maruz kalmasını "vatana borcunu tamamlamak" olarak tanımlayabilen bir kadın, yaşadığı çağın gerisinde kalmış, dar fikirler arasında sıkışmış ve insan onurunun, hak ve adalet duygusunun, eşitliğin; cinsiyetçi tabulardan ve dogmalardan çok daha üstün ve kutsal olduğunu kavrayabilecek kapasiteden yoksun kalmıştır. ciddiye alınmamalıdır.

  • tam kelimeleri hatırlayamıyorum. önünden tempolu yürüyüşle geçilen bir marketin dışarı yerleştirilmiş sebze kasaları arasında alışverişe gelmiş ilkokulun ilk sınıflarında olması gereken pek efendi, büyümüş de küçülmüş bir bey. üniversite çağlarında olması gereken başka bir efendi genç de market görevlisi. aralarındaki diyalog kendi karanlığıma gömülmüş giderken yakaladı ve gülümsetti beni:

    küçük bey: biliyorsunuz, eğer yeterli olmazsa beni tekrar markete gönderecekler.

    görevli genç: o yönden haklısınız tabii ama sanırım bu kadarı yeterlidir aileniz için.

    şu nezaketin birazını hayatımıza yedirebilseydik bu diyalog belki böyle şaşırtıcı ve gülümsetici olmayacaktı. akşam akşam zamanda yolculuk yapmış gibi hissetmeyecektim.