ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bbc'nin gözünden 1989'da türkiye
-
geçmişe gitmeyi özleyen bir insan değilim. mutlaka anılacak çok güzel şeyler var oraya ait, istenmeyen kötü anılar gibi. ben daha iyi bir geleceği 89'a dönmeye yeğlerim. öyle de olmalı. ne var ki, şimdiki an o günün hayal kurulan geleceği olmaktan çok uzak. hayıflanılan şey galiba daha çok bu. insanlar geçmişe bu anlamda özlem duymuyorlar aslında, korkulu gelecek tasvirlerinden, ümitsizlikten geriye çekiliyorlar. bizim geleceğimiz nasıl olmalıydı? özgürlük ve adalet tüm topluma yayılabilirdi. yoksa, nema problema.
yolda yürürken karşılaşılan kızın gülümsemesi
-
(bkz: fermuarı açık unutmak)
yiğidin harman olduğu yerden geldim'in ingilizcesi
semih erden
-
bu adamı maviye boyasan süper avatar olur. hiç sırıtmaz.
erdoğan ima etsin hemen istifamı veririm
-
(bkz: abi beni sik)
25 kuruşa satılacak poşetin 15 kuruşu hazine'ye
-
(bkz: doğa için çal)
türk kızının flört dönemindeki en büyük hatası
-
bizim zamanımızda fazla naza çekmekti. hemen evet demeyeyim, atlamış gibi olmayayım diye haftalar, hatta aylarca havada bırakır, "çok ısrar etti, çok peşimden koştu da öyle ikna oldum" diyebilmek için flört dönemini sakız gibi uzatırlardı. tabi o arada gururlu, doğru sinyalleri alamayan, ya da "istemiyor galiba" diye düşünüp saygılı davranarak uzaklaşan bir çok iyi taliplerini kaçırmış olurlar, en yapışkan tiplere kalırlardı. şu sıralar ne gibi hatalar yapıyorlar, ben de okuyup öğreneyim bakalım.
trabzon'da başbakan'a atılan çakmak
-
sana bir çakmak lazım mantığından hareketle atılan bir çakmak olabilir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"evrene gönderdiğim mesajların hepsi kenan evren'e gidiyor sanırım, darbe üstüne darbe yiyorum ulan..."
afrodizyak etkisi yapan şarkılar
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
-
ilkokul 4'te bir din yazılısı.
soru: kitabımızın adı nedir?
cevap: kitabımızın adı din kültürü ve ahlak bilgisi kitabıdır.
utanmadan, "ehehe kesin herkes sadece "din kitabı" yazdı, benim gibi tam yazmadı." diye diye böbürlenmiştim.
pawn shop
-
bunlar genelde fakir mahallelerde, kredisi bol olmayan kisilerin yasadigi muhitlerde olur. bazi cheesy filmlerde kahramanimiz once kendisi icin onemli bir seyi rehin birakmak zorunda kalir, ama sonra parayi bulup gidip kurtarir onu.
requiem for a dream'de cocugun annesinin televizyonu gider rehinciye.
yazarların ömür boyu başına bela olacağı özelliği
-
bugun pediküru yaşlı bir teyzeye yaptırırken çok utandım. hemen bitsin istedim, kendime lanet ettim.
onu o yaşta çalışmak zorunda bırakan sistemi falan suclayamiyorum ben. oldu bittiye getirip eve kaçtım beli o gün biraz daha az ağrısin diye.
sırada bekleyen ergen gelip ablaya 'canim kaç kişi var' dedi mesela canım dedi. ben diyemem, bunlara takılırım.
peki bu özelliğim başıma nasıl mı bela, kurumsal iş hayatında yönetici olamıyorum. hayatımi cehenneme çeviriyorum, insan ilişkilerim tek taraflı berbat. samimiyetle bütün kalbimi acabiliyorum onlarda benim ağzıma siciyorlar.
keşke hepimiz yok olsak.
14 temmuz 1987 queen afyon konseri
-
freddie mercury'nin emirdağı birbirine ulalı türküsünü ezberden söylemesi de ayrı bir güzellikti.. ve tam o sırada sahneye fırlatılan şalvarlar..