hesabın var mı? giriş yap

  • aklıma umut sarıkaya, zenci, yağlanmış zenci dansçı vs. gibi bir çok itlik getiren haber. ama düşünmeyeceğim bunları. nişanlımı aradım. kına gecesi dahil herşeyi iptal ettirdim. mevlütlü düğün yapıcam.

  • bu matematik çok çılgın bi şey lan. tamam 2014 olarak ikisiyle de aramızda 16 sene var ama yani ne bileyim. 2030 lan i-k-i-b-i-n-o-t-u-z dile kolay. şunun şurasında kaç sene geçti 98 dünya kupasından. nasıl eşit olabilirler. yaşlanıyor muyuz ne? söyleyin algımla oynamasınlar.

  • hala milliyet tartışıyorlar. yıl olmuş 2021. bu adam alman eğitim sisteminde yetişmiş birisi.

    türkiye'de olsaydı ne olurdu? akademide denyo hocaları tarafından mobbinge uğrardı, belki ayrılır zar zor kendi şirketini kurardı. teşvik almak için parti kıdemlilerine yalvarmak zorunda kalırdı. hadi onu da başardı aşıyı piyasaya sürene kadar bir ton badem bıyıklının "bizim payımız nerede?" baskısına uğrardı. en sonunda da şirkete atanan başka badem bıyıklar tarafından iş bilmezlikle batırılıp giderdi.

  • bir kardeşimiz izmirli olduğunu belirtip, şehir hakkında atıp tutmuş. acı gerçeği söyleyeyim mi? maalesef seni kandırmışlar kardeşim. izmir diye ankara'ya, kayseri'ye, yozgat'a falan koymuşlar sanırım seni.

    istanbul gibi bir yerde yaşadığını söyleyip izmir'de zengin ile fakir arasında uçurum var, izmir'in zengini çok zengin, fakiri de çok fakir demek ancak bayat bir espri olabilir. nitekim istanbul'un zenginiyle fakirinin geliri çok yakın birbirine değil mi?

    söz konusu entryde gerçek izmirlilerin çingene olduğunu da öğreniyoruz. öyle denmiş. entry yazarımız, yaşadığını iddia ettiği şehri bilmediği gibi çingenelerin tarihini de bilmiyor maalesef.

    yine aynı entry'de mafya belediye'nin peşkeş çekme işlerinden bahsetmiş. ama işin komiği bunu söyleyen istanbul'da yaşadığını söylüyor. izmir'de peşkeş çekiliyorsa, istanbul'da yapılan ne acaba?

    izmir'in köylü zihniyetine sahip olduğu da söylenmiş. evet izmir köylü zihniyetine sahiptir, ege köylüsü zihniyetine sahiptir. ege köylüsü ki ne iç anadolu yobazına benzer ne de başka bir gruba. yırca köyü'nde yaşananları televizyondan takip etseydin eğer o köylü diye aşağıladiğin kişilerin ne kadar temiz yürekli insanlar olduğunu görürdün. hepsi böyle midir, tabii ki değildir ama köylü zihniyetiyle aşağılayacaksan bir grubu, aşağılayacağın en son yer ege ve izmir'dir.

    izmir'de her şey mükemmel demiyorum, ama bu kadar işkembeden sallamayın bari. bak diğer maddelerden daha bahsetmedim bile.

    edit: chp'nin bazı yaptıklarından şikayetçiysen anlarım. ama chp'ye bok atacağım diye koca şehre sallamayın, komik duruyor.

    edit 2: "adam büyük ihtimal hayatında izmir'in dışına çıkmamış" diyen kardeşim için bir not, bir süredir ankara'da yaşıyorum.

  • (bkz: ground control to major tom)

    çıkın dolaşın kendi dünyanızda tıkılı kalmayın şu koccaman dünyada yaşayın, tadını çıkarın diyor film. insana yaşadığını hatırlatan bir film, ben stillerın hem oyuncu hem yönetmen olarak en güzel işlerinden. filmde tam da bir doruk noktası voov diye kendinizden geçtiğiniz bir nokta yok ama kendi güzel temposunda duygusallaşıp izliyorsunuz.

    --- spoiler ---

    ve de walter'ın gittiği yerlerde fotoğraf çekmemesi hoştu bence, sadece gitti ve yaşadı, instagram manyağı olunan şu günlerde böyle hayatın zevkini çıkarıp gerisini düşünmemesi çok güzel, zaten sean o' connell direk söyleyerek de anlamayanların yüzüne vurdu mesajı.
    --- spoiler ---

    life dergisi film için yeni kapaklar yapmış şuradan ulaşılabilir: life magazine covers that never were

  • (bkz: gerçek finlandiya bu değil)

    edit: sadece boş bkz girmeye gönlüm el vermedi. abi anlamıyorum, bu adamlar savaştan kaçmadılar mı? canları tehlikede değil miydi? avrupa'ya geçebilmek için türlü yol denemediler mi? haberde tornio'dan helsinki'ye 700 küsür km yol gittikleri yazıyor. yani beyefendiler tornio'yu da beğenmemiş helsinki'ye gelmiş. sonra helsinki'deki sosyal hayat da kesmemiş bunları gerisin geri tornio'ya, oradan da isveç'e geri dönmeyi düşünüyorlar. tamam, buz gibi nemrut havayı ben de sevmem, tek başına depresyon sebebidir, ama seyyah gibi tüm kabile bir oraya bir buraya göç edecek enerjiyi nereden buluyorlar anlamıyorum. ser sefil yollarda sürünmek hoşlarına gidiyor herhalde. çay yokmuş! çayı ne yapacaksın anasını satayım. adam finlandiya'ya gitmiş çay yok diyor. troll müdür nedir...

  • her gün gidiş-geliş 5 kez uçuş var moskova'ya, moskova biletlerini 1000-1500 liraya nah satar artık kazıkçı thy.

    (bkz: girdi mi?)

    alanya'da odaya “iki bay rezervasyon yapamıyoruz” diye cevap veren oteller(şaka değil,gerçek), rusları kapıdan kabul edip türkleri kapıdan çeviren antalya'daki kulüpler (kemer aura mesela), ruslara günlük 100 euro'ya bizlere 150 euro'ya araba kiralayan şirketler...

    (bkz: girdi mi?)

  • 14 temmuz 2013 tarihinde hüseyin çelik'in basın toplantısı sırasında devlet bahçeli için kullandığı cümle.
    insanların kişisel korku ve fobilerinin siyaset malzemesi haline geldiğinin göstergesidir.

  • damacana maliyetini düşürmek ve daha az pet kullanmak için var olan "mantık hatası"dır. pet şişeler preform adı verilen formda üretilirler ve gramajına göre fiyatlandırılırlar. daha sonrasında kalıba konularak şişirilirler. video

    mevcut şekilde sadece damacananın ağız kısmı daha sağlam yapılır ve bu, preformun üst kısmındaki plastik yoğunluğu artırılarak kolayca sağlanır.

    19 litrelik suyun ağırlığını taşıyacak bir kulp yapmak için damacananın preformu daha ağır (daha fazla hammadde kullanılmalı) olmalıdır. şişirme sırasında sadece kulp kısmını yoğunlaştırmak mümkün değildir mümkün olsa dahi damacananın kalanı ağırlığı taşıyamayacaktır. bu nedenle kulp yapmak için damacananın tamamı daha yoğun olmalıdır. bu da maliyet demektir.

    bir de ek bilgi vereyim bundan birkaç yıl öncesinde bulgaristan'dan preform ithal etmek tüm vergi ve nakliye giderleri dahil olduğunda bile türkiye'den satın almaktan çok daha uyguna geliyordu. halen bu şekilde mi bilemiyorum. preformun %20 daha ağır olması dahi yurtdışına ciddi bir para akışı demektir. preform olarak alsanız da kendiniz üretseniz de hammaddesi yurt dışından gelmekte ve parası dışarıya çıkmaktadır.

    3-5 tl'ye alabileceğiniz şu aparatı kullanmak suyu satanlar için daha ekonomik ve karlıdır. siz de bu aparatlardan alabileceğiniz gibi (bazı firmalar bedava verir) bunun gibi tekerlekli taşıma araçlarından da edinebilirsiniz. iki türlü de doğaya vereceğiniz zarar çok daha az olacaktır.
    __

    entry derli toplu olsun diye* damacanaların neden 19 litre olduğunu da ekleyeyim:
    19 litre değil 18,9270589 litredir bu da 5 galona tekabül eder. (ekşi şeyler)