hesabın var mı? giriş yap

  • kendisini savunan kişi an itibariyle chainard.

    haliyle, kenarda bu başlık için birkaç yıldır bekleyen entrylerimi sildim. düştüğü nokta bu. chainard savunuyor adamı, ahah.

  • sayın sözlük ahalisi, bir insan sizi nasıl reddedince memnun olacaksınız? bunun bir formülü var mı? bence yok. reddedildiğin ya da terk edildiğin müddetçe hep karşı tarafı suçlayacaksın.

    bugüne kadar on bin tane terk edilme hikayesi dinlemişimdir. hepsinde terk eden pisliğin tekiydi terk edilenin gözünde. bunun doğru bir yolu yok, maalesef. eski sevgili/eşinizin gözünde -terk etme şekliniz nasıl olursa olsun- alçağın teki olacaksınız.

    flört etmeye çalışan kişiyi kırmadan reddetmenin de bir formülü yok. ne diyelim? fok balıkları çok yalnız falan mı? üst üste mesajlar atıyorsunuz dönmüyor, görüşmek istiyorsunuz zaman ayırmıyor ve siz hala anlamazdan geliyorsunuz. ısrarlarınıza dayanamayıp bir açıklama yapmak zorunda kalıyor ama sizi yine memnun edemiyor. o sizinle sevgili olmadığı için her türlü suçlu yani. neden? çünkü mükemmelsiniz ve her göz koyduğunuz insan sizi sevmek zorunda! hayır, değil. kendinize göre harikasınız belki ama birilerinin hiçbir şekilde ilgisini çekmiyorsunuz ve bunun nedeni sevilmeye değer olmamanız değil, sadece karşı tarafın tipi değilsiniz, hepsi bu.

    belli ki korona günlerinde herkes sanal yolları zorluyor. benimle de yıllardır tanıdığım fakat arkadaşlıktan öte bir diyalog kurmadığım bir sürü insan flört etmeye çalıştı bu ara. ne diyeyim mesela bu tiplere? yapmaya çalıştığı şeyi anlamazdan gelip, onunla her dakika yazışmaya/konuşmaya vaktim olmadığını söylüyorum ben de. özgüveni kırılmasın diye ‘kişisel alma lütfen,’ diyorum. bana ne yahu! insan olarak sevsem de duygusal manada hoşlanmamışım demek ki. ne var bunda? hoşlanmadığım bir insanı kırmamak için kırk takla atmak zorunda mıyım?

    sonuçlarına katlanamayacak olan aşk meşk işlerine heves etmesin bence. ulan benim için öldüğünü sandığım insan arkasına bakmadan çekip gitti, beni bir daha hiç merak etmedi, öldüm mü, kaldım mı, nasıl baş ettim, hiç düşünmedi. yine de ‘demek ki sevmemiş, keşke sevseydi ama sevmediği halde yanımda kalsa daha mı iyi olacaktı?’ dedim, hayatıma devam ettim. her şeyden bi’ trajedi yaratmaya ne meraklısınız.

    son söz; kimse bizi sevmek zorunda değil. bir kere sevdi diye hayatının sonuna kadar yanımızda olmak zorunda da değil. bırakın gitmek isteyen gitsin. konuşmak istemeyen konuşmasın. gerekirse yalnız kalın ama kimsenin sahte sevgisine ihtiyaç duymayın. çünkü gerçek seven zaten gitmeyecektir.

  • basitçe, bir adet genel oran içerir bilgi (bkz: jenerik), bir adet ise yan bilgi olarak daha spesifik, belli şartlara bağlı ve bu yüzden özel bir oran ile ihtimal gösterir bilgi arasında insan bilinci, ikinciyi, yani daha spesifiği referans alarak çıkarımlar yapma eğilimindedir der. e bittabii bu bir yanılgıdır. ciddi bir fallasidir.

    bir örnekle nöron ağlarımızı elektriklendirelim, ortalığı şenlendirelim efenim.

    bir polis grubunda, alkol indikatörü %5 oranla yanlış data veriyor. yani, sürücü alkollü değilse dahi, alkollü gösteriyor. lakin, gerçekten alkollü sürücülerde hata yapmıyor. yani alkollüyseniz, ötmeme şansı yok.

    efenim, kontrol grubunda, her 1.000 sürücüden 1 tanesi alkollü araç kullanmaktadır.

    bu minval üzre canlar, rastgele çevirme esnasında durdurulan bir şoförün ağzına veriyorlar. cihaz ötüyor efenim.

    soru : zavallı şoförün gerçekten alkollü olma ihtimali nedir?

    bu tip yanılgılar, insan zihnini %95 cevabı vermeye meyl`ettirir efendiler. oysa ki gerçek cevap, %2 olacaktır. (bkz: bayes teoremi) kullanarak çözünüz, ancak gerçekte her 1000 sürücüden sadece bir tanesinin alkollü araç kullanıyor olduğu "genel oran içerir ifadesi"ni kaçırmadan yapın.

    bakın, nasıl da %2 bulacaksınız.

    böyleyken böyle...çeşit çeşit fallasilerle dolu saykolojimiz.

  • haklı bulduğum serzeniştir…

    burada ahlaki ve etik olarak şöyle bir haklılık var.
    “öz anne çocuğu istiyorum demiyor” yani o gün olduğu gibi bugün de sorumluluktan kaçıyor ve buna rağmen çocuğun hayatında aktif olarak yer almayı talep ediyor. yani bir anlamda çocuğuna onu çok seven bakıcılar tutmuş gibi davranıyor.

    dolayısıyla çocuğunu geri istemeyen ama annesi olarak kalmak isteyen bu kadın haksızdır.

  • çoğu kişide olduğuna inanmak istediğim korku çeşidi. bende de mevcut tabii ki. eğer en önde duruyorsam sarı çizginin gerisinde yanlamasına durup ağırlığımı içeri doğru veriyorum ki itilme kakılma gibi bir durum olursa dengemi kaybetmeyeyim.

    hafif şizofrenlik iyidir hem, aklı dinç tutar.

  • mahalle yanarken deizm'le uğraşan bir akp'linin eylemidir.

    zaten ibrahim hiçbir zaman ülkedeki yolsuzluk, rüşvet, şantaj gibi olaylarla ilgilenmemiştir. lafı eğer büker, entel görünmeye çalışır.

  • - tikaaaaaaat firlatmaya hazirlaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan
    - haziriz komutanim!
    - uuuuuuuuuuuuuuuuuuuuc ikiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii...........
    - noldu komutanim?
    - bilmiyorum.. general bi dur dedi
    ......
    - tikaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaat firlatmaya hazirlaaaaaaaaaaaaaaaaan
    - haziriz komutanim!
    - uuuuuuuuuuuuuuuuuuc ikiiiiiiiiiiiii........ hay!
    - yine nooldu komutanim?
    - bilmiyoruuum.. yine dur dedi..
    - allah allaaaaaaaah
    - sus.. konsantrasyonu bozma.. emir bekliyoruz surda yukardan
    - peki komutanim
    - tikaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa-
    - allaalalalalalallalalalalalalalalaaalalaaaaa
    - durun! durun lan! dureagh (ezer gecerler)
    - sikmisim lan emrini, klostrofobik olacaktik

    (disarda)
    - halil! naptin! eyvaaaaaaaaaah
    - bilmiyorum necla.. hersey bi anda oldu

  • birbirlerine saygı amacıyla, japon kültür-dostluk haftasında birbirlerinin önünde eğildikleri meşhur poz.
    http://www.arastiralim.net/…ve-demirel-egiliyor.jpg
    https://eksiup.com/7694f3fe110 (yeni link)

    70'lerin türkiye'sinde dönemin siyasetinin en ileri lideri ecevit ve onun en büyük muhalifi demirel.

    -en zıt iki karakter. . .

    -bir tarafta tez diğer tarafta anti-tez. . .

    -yani sadece bir fotoğraf değil, ölümsüzleştirilmiş diyalektik. saygıya dönüşen bir rekabetin karesi. . .

    hazır konu açılmışken döneme ilişkin hatırladığım kadarıyla bir şeyler karalamak isterim günümüzün siyasetiyle temas edecek olan . baştan söyleyeyim anlatacaklarım şaka değil, günümüzün siyasetinden sonra şaka gibi gelecek biliyorum.

    1970'lerin başında chp'de inönü liderdi ve yapılacak kurultayda programı beğenilmezse istifa etmeye hazır olduğunu söyledi. beğenilmedi ve istifa etti!
    şaşırtıcı gibi; kavga, dövüş, kaset olmadan düzgünce istifa.

    ardından ecevit chp genel başkanı oldu ve ilk seçimlerde 1973'te %30'un üstünde oy aldı. bu ecevit iktidarında ülke ekonomisinin en büyük sorunu enflasyondu. enflasyonun asıl sebebi ise 71 ve 73 petrol krizleirnin etkilerinin katlanarak ülkeye girmesiydi. ecevit de tam bir solcuydu, krize rağmen neoliberal politikalar yerine enflasyonu göze alarak yüksek istihdam ve yüksek ücret politikası güdüyordu tabi bunda dönemin sendikaların güçlülüğününde etkisi çok.. ancak ödemeler dengesinin altüst olması, dünya bankası ve imf'nin sıkıştırması, petrol satın alacak dövizin ülkede kalmamasından dolayı devalüasyonlara gidilmek zorunda kaldı. ardından muhalefetin istifasını istediği ecevit, muhalefeti kırmadı ve istifa etti, başbakanlığı bıraktı. inanılmaz geliyor değil mi günümüzdeki saltanata evrilen siyaset dünyasına bakınca?

    1977 yeni seçimler oldu ve ecevit bu kez %40'ı geçti. sivas'ta, çorum'da, kırşehir'de, rize'de, diyarbakır'da bile birinci oldu. ancak istifa ettiği için güven oyu alamadı ve hükümeti kurma görevi 2. parti olan demirel'e verildi. ecevit 'bana darbe yaptılar' diye ağlayıp sızlamadı. 'halkın iradesine müdahale var' demedi. demirel ise hükümetini kurdu. tc tarihinin en başarısız hükümeti oldu ve ardından ülke tamamen kaosa ve derbeye gömüldü.

    işte bu fotoğraf bence, demirel'in ecevit gibi eşsiz bir siyasetçi önünde eğilmesidir. ecevit gibi eşsiz bir siyasetçi ise büyüklenmemiş, alçak gönüllülük gösterip karşılık vermiştir. . .

    günümüzde bir lider japon kültür-dostluk haftası diye tayyip'in önünde bir an eğilse, malum şahıs onun sırtına çıkıp deh bre deyip kırbaçlamassa adam değilim. buna benzer...

    huzur içinde uyu karaoğlan . . .

  • başlık:ibrahim tatlısese yine saldırı düzenlendi

    entry:kafasına roketatarla sıkmışlar ,kafasının yarısı uçmuş ,durumu iyimiş ama ayakta tedavi olmuş birazdan taburcu edecekler

  • adamların kafasının ancak bu kadar çalıştığının kanıtı olan düşünce. sanki mantik bilimi açısından 3. halin imkansızlığı söz konusu. yıllardır ar ge yapıp, üretimde teknolojik yatırım yapmak yerine ulkenin itibari diye diye dunyanin parasını müsrif gibi harcayıp, ülkeyi betondan grinin 50 tonuna çevirdiklerinden içine düşülen durum.