hesabın var mı? giriş yap

  • çocukken ışıklı ayakkabıya sahip olanların fazlasıyla zengin olduğunu düşünürdüm.
    bir gün babama ne zaman zengin oluruz dedim, yarın dedi.
    inandım, yemin ederim inandım.
    sabah kalkarken zengin olacağımızı düşünerek uyandım güne.
    belki dedim ışıklı ayakkabım olur.
    olmadı, hiç bir şey değişmemişti.
    iki katlı bir evde oturuyorduk, müstakil bir ev.
    evin tek erkek çocuğu olduğum için şımartılmam gerekiyordu ama durumumuz yoktu.
    bende kendimi şımartmak için, alt kattaki odaya taşınıp, kendime genç odası yaptım
    yalnız ne oda ama..
    öyle ferrari genç odası takımı yok, somya üzerinde uyuyorum.
    oyuncaklarım yok ki, somyanın altındaki mavi leğene doldurayım.
    gazeteden kuponla elektrikli bir soba biriktirmiştim, yalnız çok şaşalı ha..
    odun maketleri vardı, şömine havası yaratıyordu.
    velhasıl uzun bir aradan sonra babama aynı soruyu tekrar sordum, baba dedim ne zaman zengin oluruz?
    odama baktı, bana baktı, sobaya baktı.
    kaloriferli bir evde oturursak o gün zengin oluruz dedi.
    askere gidip geldim yeni bir eve taşındık, güneş enerjisi var kaloliferi var..
    gittim yanına, can alıcı soruyu sordum..
    baba dedim zengin olduk mu?
    ev bizim olsaydı zengin olurduk dedi.
    babam sanki bilge bende öğrencisiyim, sürekli beni cevapları tokatlıyordu. zaten ışıklı ayakkabıda alamamıştık.
    otuzuma yaklaşırken, ev aldı babam.
    inşaat halinde, onunca katta bir daire, haftada bir gün çıkıp eve bakıyoruz.
    babam bakıp seviniyor, ben çıktığım merdiven basamakları nedeniyle söyleniyorum.
    baba dedim zenginlik zormuş, fakirken iyiydi..
    gel zaman git zaman evimize taşındık, kendi evimiz.
    kendi odam, baza üzerinde uyuyorum, gençliğimin rüyası masaüstü bilgisayarım ayrıca elbiselerimi koyacağım şahsıma ait dolabım var.
    baba dedim, zengin olduk mu ?
    bilge vermiş cevabını ; oğlum biz zaten hep zengindik.
    biz gerçek bir aileydik, hayallerimiz vardı, mutlu bir dünyamız.
    her şey çok zordu, ama bir o kadar güzeldi.
    baba dedim gariban edebiyatı yapma,
    şimdi biz zengin miyiz değil miyiz?
    ben direndim o devam ettirdi,
    kendi evin olsun, zengin olursun dedi.
    babamı trafik kazasında kaybettim, trafik sigortası kaza nedeniyle tazminat ödedi.
    annem aldığı tazminatı bana verip kendime ev almamı istedi.
    şimdi bir evim var,
    ama zengin olduk mu diye sorabileceğim babam yok.
    benim zenginlikten anladığım, vallahi de billahi'de beraber gülebileceğin bir ailem olmasıydı.
    küçük dünyanızda mutlu olmaktı, bağlılıktı ve sevmekti en fazla.

  • dünya liderinin, uzun adamın, büyük ustanın küçük dünyasında gerçekleşmiştir. yemin ederim ilkokul 2 sınıfta başkan adayı olan çocuklar daha olgun, daha ahlaklı.

  • o yazdıklarının yarısını yapsaydı o yazdıklarını yazma ihtiyacı duymazdı. hayat böyle bir şeydir kabul etmek istemeseniz de. iç huzur, tatmin gösterilmek istenen bir şey değildir, tam tersine göstermek zaten bunların eksikliğidir, hepimizde olduğu gibi tıpkı.

  • ...
    simit yok mu simit. yiyoruz ya hani. o simidi bi düşünüyorum da yani o simidin ortasında bir delik var ya o boşluğa ne oluyor? biz yedikten sonra yani o boşluk nereye kayboluyor yani? hayır onuda yiyorsak çünkü hava yutmuşuz gibi oluyor da böyle gaz mı yapmasa sonra korkusu var hep içimde onu yemesek mi acaba yani? o gaz insanı öldürür biliyor musun? o simitin ortasındaki o boşluk adamı öldürmüş...
    ...

    konu değiştirirken bile beyin yakan dizi

    edit: link

  • zamanın birinde temel avrupa'ya gider.
    bir gün bir bara girip barmenden üç bira ister ve hepsini içer.
    üç-beş defa böyle yapinca barmen merak eder ve sorar:
    "pardon, niye hep üç tane bira içiyorsunuz?
    temel cevap verir:
    "ben, dursun ve hamdi, bizler üçüzüz. hepimiz dünyanin farkli yerlerindeyiz.
    hepimiz de bara girdigimizde birbirimizin yerine bira içeriz, öteki iki birayi o yüzden içiyorum" der.
    yine günlerden bir gün temel aynı bara gelir fakat bu kez iki bira ister.
    temel biralari içtikten sonra tam kalkacakken barmen sorar:
    "başınız sağolsun efendim, kardesinizin biri öldü heralde?" deyince, temel cevap verir:
    "hayir ben içkiyi biraktim!"

  • o kadar güzel bir senaryo ki, izledikten sonra bana buraya entry yazıp sayfalarca övmem gerektirdiğini hissettirdi. fantastik bir film olmasından çok, bu filmi izlerken kendinizi de bu fantastik dünyada hissetmeniz, sanki gerçekmiş gibi düşünmeniz, sanki bende yazsam olacakmış gibi bir ruh halinize girmenize sebep olabiliyor. hatta yazmakla pek aram olmasa da ben bile yazma isteği uyandırdı. rica ediyorum filmi izlemeden önce senaryosunu okumayınız.
    film tavsiyesi isteyen arkadaşlarıma önereceğim filmler arasında ilk sırayı yer almıştır.

  • babanın oğlunun dağa çıkmasını istemediğini şuradan anlayabilirsiniz. eğer baba pkklı olsaydı şimdi yanında bir sürü partili gazete vs olurdu ama baba belli ki gariban. ben kendi adıma çok üzüldüm baba için.

  • iki ay boyunca burada yazilan siteler uzerinden calisip 7-7.5 civari notlar almak oldukca olasi. en alta da bir kaç tüyo ekledim, aklıma gelen gözüme çarpan oldukça devamı gelir.

    https://www.youtube.com/…demicenglishhelp/playlists
    bu hesapta genellikle speaking kismina yonelik medyaya odaklanin, hedeflediginiz band skoru ve yarim puan uzerine calisin.

    http://www.goodluckielts.com/
    bu sitede writing uzerine ise yarayacak bilgiler var.

    http://www.ielts-blog.com/
    deneme testleri ve sinavin kendisine dair bilgi bulabilirsiniz.

    http://www.ieltsbuddy.com/
    gramer bilgisi ve kelime haznesini gelistirmek icin basarili.

    http://ieltsspeakingquestions.blogspot.ae/
    bu sayfa da speaking uzerine yogunlasmis bir goz atmakta yarar var.

    http://www.ielts-mentor.com/
    herseyden biraz bilgi ihtiva eden bir site, gramer bilgisi ve deneme testlerine goz atmakta fayda var.

    http://ielts-simon.com/
    bu sahis gercekten cok iyi yonlendirmeler yapiyor, writing ve reading ten yüksek not almak istiyorsaniz bastan sona okuyun, hazmedin.

    http://subscriptions.viddler.com/simoncorcoran
    burda ustteki simon adli kisinin videolari var, faydali bilgiler barindiriyorlar, izlemek faydali olacaktir.

    http://ieltsliz.com/
    ben burdan calismadim ama basarili oldugu yonunde yorumlar cok.

    http://www.examenglish.com/…elts/ielts_general.html
    buradan sinav sekli hakkinda bilgi edinebilirsiniz.

    https://yadi.sk/d/xco41wdddmgio
    burasi maden, saniyorum ekside bulmustum zaten, somurun burayi.

    http://www.speaking24.com/
    yabancilarla konusmak ve speaking gelistirmek icin faydali bir site.

    gelelim, general test için işin püf noktasına;

    writing; öncelikli amacınız "advanced" değil "less common" bir kelime haznesi kullanmak olsun, çünkü aradıkları şey bu. yüksek not almanın yolu, deyim ve kalıp kullanmak, uzun cümleleri bağlaçlar vasıtasıyla birleştirmek, tekrardan kaçınmak, üç dört farklı zamana sıkışıp kalmamak gibi detaylardan geçiyor.

    listening; section 1 en kolay 4 en zor, bu yüzden 1 i tam puan alarak geçmek gerekiyor. puan kaybetme hakkınızı sonlara saklayın. cevaplar sıralı şekilde olacak, bir cevabı tam anlamaz vs iseniz atlayın çünkü siz hala bir önceki soruya odaklıyken bir başka cevap geliyor olacak. iyi, kötü, okunur, okunmaz, doğru veya yanlış yazıp yazmadığınıza takılmayın, aralarda hepsini gözden geçirecek zamanınız olacak. kurnazlıklara karşı uyanık olun, cevabı verip iki üç cümle sonra değiştirip sizi hataya sürükleyen sorular olacak.

    speaking; önceliğiniz konuşmak olsun, hata yapmaktan çekinmeden diyaloğu doldurmanız gerekiyor. olayı ne kadar bir soru bir cevap şeklinden ziyade karşılıklı konuşma, sohbet kıvamına getirirseniz alacağınız not o kadar kolay olacaktır. tıkanırsanız soracağınız bir kaç sorunuz aklınızın köşesinde hazır olsun, o sorulara gelecek cevaplar size yeni kapılar açacaktır. sessizlik, hiçbir şey söylemeden bekleyiş sizin en büyük düşmanınız. internette "key words" ya da "key phrases" şeklinde ararsanız, kullandığınızda size artı sağlayacak kelime ve kalıpları bulabilirsiniz.

  • ülkemizin hukuk sistemini az çok biliyorsam, buradaki katilin yakalandıktan sonra muhtemelen çok çok kısa bir süre cezaevine girip, bir süre sonra aramızda rahat rahat dolaşacağını düşünüyorum.

    edit: bir çok arkadaş, böyle olmayacağını iddia ettikleri mesajlar atmışlar. bu iddialarını şu başlığa da yazarlarsa orada da okur ve bilgileniriz.

    (bkz: emrah serbes'in 1 sene sonra serbest olması)