hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle (bkz: chuck norris facts).
    gavurun olur da bizim olmaz mı? gençler üşenmemiş en bir güzel chuck norris fact'lerini adapte etmişler.

    ibrahim üzülmez iki kaleye bir gol atabilir.

    ibrahim üzülmez sonsuza kadar koşabilir. hem de iki defa.

    ibrahim üzülmez'in çalım yediği sağ açık yoktur, geçmesine izin verdiği sağ açık vardır.

    top ibrahim üzülmez ile rakip oyuncu arasındaysa, top ibrahim üzülmez'dedir.

    messi'nin dünyanın en iyi futbolcusu olmasının sebebi, ibrahim üzülmez'in bu dünyanın dışından olmasıdır.

    einstein'ın görelilik teorisine göre, ibrahim üzülmez bir sonraki pozisyonda gireceği kademeye, dün girmiştir.

    adil bir oyun olması için ibrahim üzülmez gözleri kapalı oynar.

    ibrahim üzülmez, "ronaldo mu? messi mi?" sorusunun cevabıdır.

    "tsubasa mı? benjamin mi?" sorusunun cevabı da ibrahim üzülmez'dir.

    ibrahim üzülmez'in teri kanseri iyileştirebilir, keşke terleseydi.

    duran ibrahim üzülmez yorgun değildir, sadece bekliyordur.

    dünya'da iki tip insan vardır: ibrahim üzülmez'den çalım yemeyenler ve profesyonel futbolcular.

    ibrahim üzülmez hayatında bir defa ofsayta düşmüştür, o da kendi attığı pasa koşarken.

    ibrahim üzülmez dirseğini yalayabilir.

    (bkz: daha gider bu)

  • 17-18 yaşımdayken birgün gazeteden nöbetçi eczaneler listesini kesip çekmecemde saklamaya kalkmıştım birgün lazım olur diye. ta ki ebeveynim gelip "oğlum o liste hergün güncelleniyor" diyene kadar. bir tokat gibi vurmuştu suratıma.

  • daha önce (teleferik yapılmadan öncesi) il özel idaresince işletilen ve 360 derece dönen panoramik salonu ile eşsiz bir manzarada uygun fiyatlı kahvaltı hizmeti sunan tünektepe tesisleri akp'li menderes türel'in ikinci defa büyükşehir belediye başkanı seçilmesinin ardından teleferik yapımı bahanesiyle kapatıldı.
    yeniden açıldığında ise müthiş bir işletme mantığı ile eski dağ yolu ulaşıma kapatılarak tünektepe'ye sadece teleferik ile ulaşım şart koşuldu. eskiden manzaralı yoldan ücretsiz çıkılan işletmeye artık sadece teleferiğe bilet alınıp binilerek çıkılıyordu. ve bu biletler de öyle uygun fiyatlı filan da değil haa.. artık ihale süreci nasıl oldu, kime kaç yolcu garantisi verildi bilemiyoruz. mevzu bahis ak belediyecilik ise gerisi teferruattır çünkü.

    umarız bu konuda yetkili kurum kim ise gereken cezayı keser ve hatta bu deli dumrul köprüsünü kökünden kapatır.

    edit: türel'in ne suçu var diye mesaj atanlar var. müteahhitler bile yaptığı binadan 10 yıl boyunca fenni açıdan sorumlu tutuluyorken başkanlığı döneminde ihalesi ve teslimi yapılan bir tesis nedeniyle büyükşehir belediye başkanı hesap vermelidir.
    ayrıca sonraki başkan muhittin böcek de gerekli denetim ve bakımları ihmal ettiyse mutlaka gereği yapılmalıdır.

    edit2: teleferik sistemleri hakkında teknik bilgi sahibi bir yazarın entrisi (bkz: #163393344)

    edit3: evet, tahmin ettiğimiz gibiymiş. (bkz: #163421341)
    bi kere de bizi şaşırtın bee

  • bir-iki tane yeni bilgi de filmde göreceğimiz yeni canavarlarla ilgili.

    ilk defa comic-con fragmanında gördüğümüz ve bu fragmanda da arz-ı endam eden kocaman kuyruklu, kocaman gözlü o kocaman yaratık, çin mitolojisinden gelme zouwu. inanışa göre güçlü ve adil imparatorların hüküm sürdüğü dönemlerde ortaya çıkarlarmış :

    http://animagos.com.br/…t/uploads/2018/07/zouwu.png

    yaratıkla ilgili daha detaylı bilgi için şu linke başvurabilirsiniz : (bkz: zouwu)

    yine ilk defa comic-con fragmanında görülen ama bu fragmanda göremediğimiz, faltaşı gibi bembeyaz gözlere sahip, şeytani görünüşlü olan o kedi gibi şeyler de gerçekten kedi ama matagot kedileri...fransız mitolojisinden gelme bu hayvanlar genelde görünüşleri gibi şeytani ruhlu oluyorlarmış ama aralarda iyilik yapanlarına da rastlanırmış :

    https://vignette.wikia.nocookie.net/…20180721194925

    bu arada bu sahnede kedileri yönlendiriyormuş gibi görünen beyaz saçlı kadının adı da melusine'miş. avrupa efsanelerinde adı geçen melusine'ler, kutsal kaynaklı nehirlerin sularının dişi ruhları olarak biliniyorlar. olwen fouere tarafından canlandırılan bu karakter fransız sihir bakanlığı'nda çalışan, etrafında bu hayvanları gezdirmesine bakılırsa önemli bir şeyleri korumakla görevli olan biri :

    https://pbs.twimg.com/media/ditifzax0auyjtz.jpg

    her iki fragmanda da görülen, newt'in su altında üstüne bindiği yosunlarla kaplı bir at gibi görünen yaratık tahmin edebileceğiniz gibi bir kelpie. kendileri bir ingiliz su iblisi olur. tatlı huyları ve tavırlarıyla üstüne binmesini sağladığı kişileri suların derinliklerine çekerek orada yiyip yutmalarıyla bilinirler :

    https://cdn.potterish.com/…odolago-redessociais.jpg

    ve son olarak en son fragmanda, newt'in üfürdüğü sarı dumanların arasından hayalet gibi çıkagelen yarı saydam yaratık da bir japon su iblisi olan kappa. insan kanıyla beslenen bu yaratık balık pullarına sahip bir maymuna benzer ve başının tam ortasında içinde su taşıyan bir boşluk bulunur :

    https://images.pottermore.com/…_and_creature_wm.jpg

  • hala adamın dna testi yaptırıp çocuk esirgeme kurumuna verdiğine kızanlar var. adam o şüpheyle nasıl yaşasaydı, o çocukların suçu ne? en iyisini yapmış. öğrendikten sonra onlarla yaşasa kesin adam da bi pislik yapardı o çocuklara.

    annesi ve babası bırakıp kaçsın, siz evde kalan adama kızın çocuklara sahip çıkmadı diye. hasta mısınız nesiniz ya..

  • bayram tatili için memleketine giden ev arkadaşı otobüs servisine binerken "aşkım beni unutma, varınca ara demek"
    akabinde adamın kızarıp bozarması, otobüste yan tarafta oturan kadının yolda adama oğlum aslında yakışıyorsunuz, bu devirde böyle şeyler normal artık demesi...
    herifin yol boyunca stres olması

  • bugünkü yazısında şu ifadeleri kullanmış

    --- spoiler ---

    üç bakanın sel felaketinin vurduğu
    giresun’un dereli ilçesinde bir mahallede mahsur kalan vatandaşlarla görüşmek için iş makinesinin kepçesinde gittikleri bir görüntü var.

    ilk gördüğümde bana “işte devletimiz bu” dedirten görüntüden söz ediyorum. hani nâzım hikmet, “sen mutluluğun resmini yapabilir misin abidin” diyor ya, o kepçedeki üç bakan bize özlediğimiz devletin resmini çizdiler. ayaklarında çizme, ne koruma var, ne protokol, operatörün kepçesine binip vatandaşın ayağına giden üç bakan. işte özlediğimiz devlet bu. bravo üç bakana. bize bunu yaşattıkları için içişleri bakanı süleyman soylu’ya, tarım ve orman bakanı bekir pakdemirli’ye, çevre ve şehircilik bakanı murat kurum’a yürekten teşekkür ediyorum. bana “özlenen devlet nerede?” diye sorarlarsa, “giresun dereli’de, o kepçenin içinde” diyeceğim.

    --- spoiler ---

  • terminalden çıktıktan sonra, girişte solda ramiz köfte var. orada bir köfte yiyip devam edin bari.

  • 893 kişiye 1 cami olan ülkede hesaplanması saçma olan istatistiki bilgi. caminin maliyetiyle heykelinkini karşılaştırmaya hiç girmeyelim.