hesabın var mı? giriş yap

  • 79 yıldır çözülemeyen bir kaybolma olayı: sodder ailesi!

    daha çok küçük yaşlarda italya’dan abd’ye göç etmiş olan george ve jennie çifti, 10 çocuklarından 9'u ile birlikte amerika birleşik devletleri'nin batı virginia eyaletindeki fayetteville kentinde mutlu bir yaşam sürmekteydi. ancak sodder ailesinin hayatı, 24 aralık 1945'teki noel arifesinde 40 dakika içinde mahvoldu.

    her şey, saat 12:30'da telefonun çalmasıyla başladı. jennie telefonu açtığında, tanımadığı bir kadının tuhaf kahkahalarını duydu. yanlış numara olduğunu düşünerek telefonu kapattı ve yatağına geri döndü, ancak evin ışıklarının hala açık olduğunu ve perdelerin çekilmediğini fark etti; muhtemelen çocuklar uyanıktı. gece 1:00 civarında, evin çatısına bir şeyin çarpmasıyla irkilen jennie, yaklaşık yarım saat sonra duman kokusuyla tam uyanarak sigorta kutusunun yandığını fark etti. george, eşi ve 4 çocukları marion, sylvia, john ve george jr ile kaçtı ancak o esnada ailenin çatı katında kalan diğer çocukları maurice, martha, louis, jennie ve betty mahsur kaldı. çocukları bağırarak uyandırmaya çalıştılar ama hiçbir ses alamadılar. george merdivenini aradı fakat merdiven ortada yoktu. arabasını balkonunun altına çekerek tırmanabileceğini düşündü ama ne hikmetse araba çalışmadı. jennie, itfaiyeyi aramayı denedi ancak bu sefer de telefon çalışmadı, üstelik yangın söndürme tüpü de sorun çıkardı. marion, komşunun evine koştu ama telefon hattındaki sorundan yine yardım alamadılar. sonunda bir komşunun yardımıyla itfaiyeye ulaşmayı başardılar.

    ev ile itfaiye istasyonu yakın olduğu halde, itfaiye gelene kadar ev küle döndü. itfaiye şefi f.j. morris, yılbaşı arifesi olduğu için personel sayısının azlığı ve geri kalan üyelerinin ise savaşta olması nedeniyle geç kaldıklarını söyledi. itfaiyeciler, çocukların yangında öldüğünü varsaydılar fakat morris, ertesi sabah, evde herhangi bir kemik bulamadıklarını söyledi. ancak başka bir kaynağa göre, birkaç kemik ve organ parçası bulundu ancak aileye söylemediler.

    polis araştırmalar sonucunda yangının elektrik tesisatından çıktığını, telefon hattının bir makasla kesildiğini, ayrıca bir görgü tanığının, birisinin gece eve bir şey atıp kaçtığını ekledi. olay yerine yakın bir suçlunun, halat ve ekipman çaldığı tespit edildi fakat olayla bağlantısı bulunamadı. çocukların yangında ses çıkartmamaları, merdivenin kaybolması, arabanın bozulması, yangın tüpünün çalışmaması, itfaiyenin geç gelmesi, telefon kablosunun kesilmesi, hiçbir kalıntı bulunmaması ve son olarak eve bir şey atan bir şüpheli... sodder ailesi, çocuklarının kaçırıldığına emindi. evlerini bir anıt mezara çevirerek kendi araştırmalarını yapmaya başladılar. hemen bir krematoryum görevlisine danışarak cansız bedenlerin iki saat boyunca 1.090°c'de yakıldıktan sonra bile kemiklerin kaldığını öğrendiler ki bu, evdeki yangından çok daha uzun ve sıcak bir ateşti. birkaç gün sonra evin çevresinde ıı. dünya savaşı'nda kullanılan bir bomba buldular. george, italya’dan gelen mussolini karşıtı biri olduğu için bu vesileyle kendisini tehdit eden sigortacı bir adamı da hatırladı. çocukların kaçırılmasıyla ilgili birkaç şahitte ortaya çıktı. bir komşu yangın esnasında çocukları bir arabanın içerisinde gördüğünü, bir garson yangından sonraki gün 5 çocuk ve 2 yetişkinin lokantaya geldiklerini, otelde çalışan bir kadın ise 5 tane çocuğun 2 erkek 2 kadınla otele geldiğini ekledi.

    george, yangından 1 yıl sonra bir gazetede kaybolan kızına çok benzeyen birinin fotoğrafını görerek new york’a gitmeye karar verdi ancak kızın ailesi, george ile görüşmeyi reddetti. aile fbı’dan yardım istedi fakat bu sefer de polis ve itfaiye görevlileri ifade vermeyi reddetti. çift, olayı daha detaylı araştırmaları için hem c. c. tinsley isimli bir dedektif hem de bir antropolog tuttular. dedektif yangının sebebini raporlayan kişinin, george’u tehdit eden sigortacıyla aynı kişi olduğunu bulurken, antropolog olay yerinde 17-25 yaş aralığına ait 4 parça kemik buldu ancak kaybolan çocukların hiçbiri bu yaşta değildi. polis daha fazla kanıt bulunamadığı gerekçesiyle dosyayı kapattı.

    olaydan 23 yıl sonra, 1968 yılında sodder ailesi bir mektup aldı. mektuptaki 20’li yaşlarının ortasında bir gencin resmi vardı ve aile bunun kaybolan çocuklarından birisine çok benzediğini düşünerek mektubu gönderenin yerini ve kimliği bulmak için bir dedektif gönderdi, ancak tuhaf bir şekilde dedektiften bir daha haber alınamadı. hem george hem de jennie'nin yıllar süren çabası sonuç vermedi. george 1969 yılında, jennie ise 1989 yılında vefat etti. olayın üzerinden bugün itibariyle tam 79 yıl geçti ancak kaybolan çocuklara ne olduğu büyük bir gizem olmaya devam etmektedir.

  • muhendis yeni bisikletiyle fizikci arkadasinin yanina gider.
    fizikci: bu bisikleti nerden buldun?
    muhendis: dun bir parkta oturuyordum, bir kiz geldi yanima bu bisikletle. bisikletten inip ustunde ne varsa cikardi, karsimda cirilciplak durup, "istedigini al" dedi. ben de bisikleti alip ayrildim.
    fizikci: dogru secim yapmissin, elbiseleri sana uymayabilirdi.

  • ben dostoyevski, proust, joyce, sartre, atay okumuş insanım.

    o yüzden izlemiyorum.

    ayrıca özlem'le olan tartışmanda sen haksızsın ayşegül.

  • son derece akıcı bir dille yazılmış, içinde geçen olayların katlanılmazlığı dışında okuru sıkmayan müthiş bir bir paul auster distopyası. olaylar ve dünya orwell' in 1984 ündeki kadar açık ve net olmasa da distopik romanın mottosunu yeterince sağlayacak kadar karanlık. bir nevi beterin beteri. roman karakteri anna'nın acı çekmekten kurtulmak için güçlü ve yüce bir kayıtsızlığa ulaşma, çevreden soyutlanarak ve acı çekmeyeceği bir yerde yaşama çaba ve düşünceleri son derece güzel ve düşündürücü. bu noktada acılardan kurtulmak için günümüz dünyası insanına bir tavsiye niteliği taşıyor. olay mekan ve zamandaki boşluk romanın bir rüya olduğu izlenimini veriyor. ya da romanı bir rüya olarak görmek tüm boşlukları kapatıyor.
    özeti:
    en kötüsüyle karşılaşmak, imkansızı yaşamak ve direnmek için güçlü yüce bir kayıtsızlığa ulaşmak.

  • ulkenin birinde dunya capindan feministleri bir araya getiren bir organizasyon yapilmi$. amaclari ce$itli seminerler yapip tecrubelerini birbirlerine anlatmakmi$. birisinde soz alan ingiliz kadin anlatmi$:
    - "bir gun kocam gelince "bula$iklari artik ben yikamiycam, sen yika" dedim. 1. gun bir degi$iklik gormedim, 2. gun gormedim, 3. gun yikamaya ba$ladi" demi$.
    alman kadin:
    - "bir gun kocam gelince "cama$irlari artik ben yikamiycam, sen yika" dedim. 1. gun bir degi$iklik gormedim, 2. gun gormedim, 3. gun yikamaya ba$ladi" demi$.
    turk fadimeye sira gelince o da $unlari soylemi$:
    - "bir gun kocam gelince "yerleri artik ben temizlemiycem, sen temizle" dedim. 1. gun bir$ey gormedim, 2. gun gormedim, 3. gun yava$ yava$ gormeye ba$ladim" demi$.

  • yanıma genç bir kız geldi. yanağım'dan makas aldı ve beni öptü. ben şok oldum daha 3 yaşındaydım. zor günlerdi.

  • tamam la inandık. numaraları yazmanıza gerek yok. girmiş başlığa sadece 212 yazmış adam. aferin, otur, 5

    unutmuşsun abi 202 olacaktı o mu dememizi bekliyor acaba

    ya da numaranızın kaç olduğunu bütün türkiye'nin merak mı ettiğini düşünüyorsunuz nedir

    (bkz: birinci tekil şahsın sözlükteki yeri)

    tanım: yalnızca aynştaynların yapabileceği eylem