hesabın var mı? giriş yap

  • sırf güzel diye kendini bir kocaya yamayıp ömür boyu koca parasını yemesinden daha hayırlıdır.

  • are u sleeping are you sleeping
    brother john brother john
    morning bell is ringing morning bell is ringing
    ding dang dong ding dang dong

  • ben gibi olmalı, bana çok benzemeli, ben ona nasıl davranıyorsam o da bana öyle davranmalı. zaten tezer özlü çok güzel söylemiş ;

    "insanın başkalarına söyledikleri, kendi duymak istedikleridir. yazdıkları, okumak istedikleridir. sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir."

  • zerre kadar acıdıysam ne olayım kendin kaşınmışsın. resmen aranmışsın.

    edithor: sanırım yanlış anlayan çok oldu, öküz haklı demiyorum öküzü seçtiği için kadın hatalı diyorum anlayın artık yeter ya.

    2. edithor: arkadaşlar bu kadar kıt anlayışlı olamazsınız bilerek mi yapıyorsunuz, kalbinizi kırarım özelden yazıp durmayın.

    hala kadının yaptığını bla bla adamın yaptığını görmüyon mu diyen anlama özürlüler için, ben böylesine adam demem böyle bir hayvana da ancak semer vururum.

    3. edithor: ya arkadaş şu konuya gösterdiğiniz ilginin 10'da 1'ini (bkz: muhalefet istifa) konusuna gösterseydiniz ya. ülke elden gidiyor siz neyin derdindesiniz.

  • son derece dengeli bir kadroya sahip komikli podcast serisi. hayırlı uğurlu olsun. mesut süre anladığım kadarıyla yine rabarba'daki gibi bir nevi moderatör görevini üstlenerek programın akışına yön veriyor. fazlı ve anlatan da kişilik olarak adeta zıt kutuplarda yer alan iki insan olarak muhabbetin dengede durmasını sağlayacak. fazlı dillendirmeyi bırakın yer yer gülerken bile utandıran, awkward şakalar ve siksoklu muhabbetleriyle programın liseli yönü olurken, anlatan adam "bunları hep eşim izliyor/dinliyor" otokontrolüyle midir, yaşının getirdiği ağırlıktan mıdır* bilinmez, programın daha politik doğrucu kutbunu oluşturacak. en azından ilk bölümün bana verdiği izlenim budur.

    fazlı ve anlatan'ın konuk olduğu efsane bir rabarba talk bölümü vardı. bu dengeyi ilk orada fark etmiştim. bu üçlüyü artık her hafta düzenli olarak dinleyecek olmak kesinlikle keyif verecektir. uzun soluklu olmasını temenni ediyorum.

  • rize'de gençlik ve spor bakanlığı tarafından yaptırılmış yüzme havuzudur.

    ihale bedeli 1.853.000 tl olan yüzme havuzu, çöp dolgusu ile kazanılan alana inşa edilmiş ancak yakınındaki yoldan ağır tonajlı araçlar geçtiği için havuz bir türlü dolmuyor sürekli su kaçırıyormuş.

    link:

    ülkenin neresinden tutarsanız tutun elinizde kaldığını gösteren olaylardan biri. marmaray'ı açarlar bozulur, hızlı tren yaparlar hayvanların göç yolları hesaplanmadığı için her gün yüzlerce kuş ölür kuşların göç yolunu değiştirmesini beklerler, tramvay yapılır eğim hesabı yanlış olduğu için yokuşu çekici ile çıkmak zorunda kalır, metroya dozer çarpar, köprünün yeri yanlış hesaplanır olan milyonlarca ağaca olur.

    ve hala bu adamların hizmet ürettiğini düşünen birileri çıkar ve savunur.

    alın lan 1.853.000 tl kime nasıl neden verildi, yazıktır günahtır....

  • aslında çok da özel bir şey olmadığını yüksek tahsilli bir sığırdan öğrenmiştim.
    iş çıkışı, kurumun cafeteryasında toplanıp, birer kahve içeriz stresten arınmak için. kurumda çalışan erkek doktorlardan biri de masamıza ortak olur mütemadiyen, çok da güzel sohbetler edilir. sadede gelelim;

    ilişkiler üzerine konuşurken, kız arkadaşlardan biri "hocam evli misiniz?" diye sordu.
    "1. turu sonlandırdım, 2. tura başlayacağım." dedi.
    bu boşandığını ve 2. kez evlenmek üzere olduğunu söylemenin kuuuul versiyonu olsa gerek. neyse... derken 2. irdeleme cümlesi geldi arkadaştan; "zor olsa gerek hocam 2. bir evliliğe karar vermek."

    "20 sene önce fakültedeyken aşıktım ben ona. evlenme teklif ettim, kabul etmedi ama ona olan tutkum hiç bitmedi. sonra o evlendi, ben evlendim, çocuklarımız oldu. eşlerden ayrıldık. 20 yıl sonra tekrar evlenme teklif ettim ve kabul etti." diye cevap verince bizim ultra romantik salak kız birden "ayyyyyyy ne tatlıııı!" diye göz bebeklerini kalp şekline bürümüştü ki cümlenin devamı geldi;

    "20 yıl bekletti beni. aylarca nefes aldırmadan becereceğim onu!"

    hayatımda o kadar sinirlendiğim çok zaman olmuştur ancak birinin yüzüne kusmak istememin örneği çok da yoktur. velhasıl dostlar, her zaman çok da "ayyyyyy ne tatlıııııı!" olamayabildiğini 1. ağızdan dinleyerek öğrenmiş oldum.