hesabın var mı? giriş yap

  • yangınla baş başa bırakılan halkın, "hisarönü'ne kurtuldu demişsiniz dün" diye önce trt muhabirine hesap sorması ve ardından "yalan haber veriyorsunuz" söylemiyle dövmesi ve en sonunda "gidin buradan" diyerek kovması olayı.

    videoyu whatsapp'ta izlediğim ve twitter'da henüz bulamadığım için link veremiyorum. yüklemeye çalışacağım.

    https://streamable.com/641s1y

    ablanın son cümlesi: "burasına kadar geldi milletin, yeter artık yaaa!"

  • bir sürü kişi mühendis ve yazılımcı demiş.

    şirkette sadece bizim katta yaklaşık 80 tane erkek bilgisayar mühendisi var. 50 tanesi bekardır. kandırmayalım birbirimizi. niye bekarız biz o zaman ?

  • seren serengil'e hak verecegimi asla dusunmemistim.

    sarkiyi duyarsin da oyle gruplar turedi son zamanlarda isimlerini bilmek icin asiri issiz olmak lazim.

  • bu terorun iki cesidi var. biri web tarayici uzerinden siparis verme seklinde, ki bence teror sayilmaz.

    esas teror "siparis vermek icin uygulama indirmeniz lazim" teroru. o terorun bir ileriki asamasi da "siparis vermek icin indirmek zorunda oldugunuz uygulamada hesap acmaniz lazim" teroru. yooo dostum bunu yapan mekanlardan isik hiziyla kalkiyorum.

    edit: cok mesaj geldi, londra'daydi bu.

    edit2: bir yazar arkadas iletti, istanbul sirkeci'de de bir mekan yapiyormus bunu, en azindan bir sure oncesine kadar

  • 1918 ispanyol gribi nesiller boyu insanlara korku vermiş korkunç bir hastalıktı.

    bu grip salgını, ki insanlık tarihinin en ölümcül salgını olarak biliniyor, yarım milyonu amerika birleşik devletlerinde olmak üzere dünya genelinde en az 50 milyon insanın (günümüz nüfusunda 200 milyona denk) ölümüne yol açtı. japonya'ya, arjantin'e, almanya'ya ve düzinelerce farklı ülkeye yayıldı.

    ama belki de en dehşet verici yanı bu ölümlerin büyük çoğunluğunun yaşamlarının ortasındaki insanlar olmasıydı. yaşlı ve diğer hastalıklarla zayıf düşmüş insanlar yerine genellikle 20'li, 30'lu ve 40'lı yaşlarındaki insanlar ölüyordu.

    yeni koronavirüs dünya çapında yayıldıkça ve insanlardaki endişeler tavan yaptıkça bugünün durumuyla 1918'deki ispanyol gribi arasında karşılaştırmalar da yapılmaya başlandı.

    korkutucu atmosfer — ameliyat maskeleri, yiyecek stoklama ve toplu alanlarda bulunmaktan kaçınma — ve potansiyel ekonomik sonuçlar 1918 salgınıyla benzer olsa da tıbbi gerçeklik tamamen farklı.

    tarihçi alfred w. crosby, “amerika'nın unutulan salgını” kitabında, “hemşireler sık sık 14. yüzyıldaki veba salgınını andıran olay yerlerine gidiyorlardı,” diye yazmış. “hemşirenin biri bir odada kucağında yeni doğurduğu ikizleriyle beraber yatmakta olan bir kadın ve aynı odada yerde ölü olarak yatmakta olan kocasını bulmuştu. ölüm ve ikizlerin doğumu 24 saat önce olmuş ve kadının bir elmadan başka yiyecek hiçbir şeyi yoktu.”

    birinci dünya savaşı'nın yıkıcı etkisini saymasak bile 1918'de dünya çok farklı bir yerdi. doktorlar virüslerin varlığından haberdardı ama henüz hiçbirini görmüş değillerdi — elektron mikroskoplar yoktu ve virüslerin genetik materyali henüz keşfedilememişti. günümüzde, araştırmacılar sadece bir virüsü nasıl izole edeceğini bilmekle kalmıyor, aynı zamanda genetik dizisini bulabiliyor, antiviral ilaçları test edebiliyor ve bir aşı geliştirebiliyorlar.

    1918'de hafif semptomları olan insanları test edip kendilerini karantinaya almalarını sağlamak imkansızdı. ve temas takibi yapmak da neredeyse imkansızdı çünkü grip, (ve panik) tüm şehirlere ve topluluklara aynı anda bulaşmış gibi görünüyordu. dahası, sağlık çalışanları için çok az koruyucu ekipman vardı ve korona virüs dolayısıyla ağır solunum yetmezliği çeken hastalara sağlanan solunum cihazları yoktu.

    en az yüzde 2,5'lik bir ölüm oranıyla, 1918 gribi normal gripten çok daha ölümcüldü ve o kadar bulaşıcıydı ki çok geniş çapta yayıldı ve ölüm oranları hızla yükseldi.

    araştırmacılar 1918 gribinin yaşlı insanları buna bir çeşit bağışıklıkları olduğu için öldürmediğine inanıyor. onlarca yıl önce bu virüsün ölümcül olmayan ve sıradan bir grip gibi yayılan bir versiyonunun olduğunu teorileştiriyorlar. onlara göre 1918'de yaşayan yaşlı insanlar daha az ölümcül olan bu gribe maruz kaldılar ve vücutları gelişmiş antikorlar oluşturdu. çocuklara gelince, çoğu viral hastalık — kızamık, su çiçeği — genç yetişkinlerde daha ölümcüldür, bu da çocukların salgından nasıl kurtulduğunu açıklayabilir.

    1918 gribi ortalama yaşam süresi için de bir felaketti. 1917'de amerika birleşik devletleri'nde ortalama yaşam beklentisi 51 yıldı. 1919'da da aynıydı. ama 1918'de sadece 39 yıl oldu.

    yeni korona virüs yaşlılarla sağlık sorunları olanları öldürmeye daha meyilli ve çocukları da öldürmüyor gibi görünüyor. bu bilgiler en azından ortalam yaşam süresi üzerinde çok daha az etkili olacağını gösteriyor.

    yeni korona virüs vakası ölüm oranına gelince, henüz bilinmemekte, ancak 7.478 doğrulanmış enfeksiyonla güney kore'den gelen en son veriler mevsimsel gripten önemli ölçüde daha yüksek bir oran gösteriyor. virüs için 100.000 kişiyi test ettikten sonra, ölüm oranının yüzde 0,65 olduğu görülüyor. (yine de veriler diğer ülkelerdeki araştırmacılar vakaları takip ettikçe gelişmektedir.)

    mevcut durumun 1918 ile ortak yanı kamuoyunun endişe kaynağıdır.

    1918 gribinin amerika birleşik devletleri'ne ulaştığı ilk yerler arasında boston yakınlarındaki fort devens vardı. o kadar çok genç asker hastaydı ve o kadar çok kişi ölüyordu ki, sağlık bakanı ülkenin önde gelen dört doktorunu soruşturmaya gönderdi.

    onlardan biri doktor victor vaughn sonradan şöyle anlatıyor: “ülkelerinin üniforması üzerlerinde yüzlerce genç, on ya da daha fazla gruplar halinde hastanenin koğuşuna gelirdi. her yatak dolana kadar karyolalara yerleştirilirlerdi, ancak diğerleri de gelirdi. yüzleri kısa sürede mavimsi bir hal alır; ızdıraplı bir öksürük sonrası kanlı balgam gelirdi. sabahına ölü bedenler ağaç kütükleri gibi morgun etrafında istiflenirdi.”

    böyle hikayeler amerikalıları derinden korkutuyordu.

    3 ekim 1918'de philadelphia tüm okulları, kiliseleri, tiyatroları, bilardo salonlarını ve diğer toplanma yerlerini kapattı. işverenler bunalmıştı - bazı cenaze evleri fiyatlarını altı katına çıkardı ve hatta bazıları ölülerini kendileri gömüyordu.

    tucson'da sağlık kurulu, halkın maskesiz olarak dışarı çıkmasını yasakladı. okulların ve tiyatroların kapalı olduğu albuquerque'de yerel bir gazete “korku hayaleti her yere yürüdü” yazıyordu.

    benzer şeyler bugün de olmakta. seattle bazı okulları kapattı. texas'taki south by southwest festivali iptal edildi. apple çalışanlarını evden çalıştırıyor. 2.700'den fazla insan new york'ta bir çeşit karantina altında. ve bazı costco depoları şişelenmiş suyu stokta bulundurmakta zorluk çekiyor.

    ekonomi için, fabrika kapanışlarına ve sosyal aksaklıklara rağmen 1918 gribinin etkilerini ı.dünya savaşı'nın derin etkilerinden ayırmak zordu. dünya bugün olduğu gibi birbirine bağlı değildi ve 1919 yazında salgın sona ermişti.

    korona virüsün şimdiden borsa ve ekonominin diğer yönleri üzerinde önemli etkisi oldu, ancak uzun vadeli sonuçlar hala belirsiz.

    kaynak: https://www.nytimes.com/…e=features&pgtype=homepage

  • insanı "lan medeniyet böyle bir şeymiş mk" diye duygulandıran tema ve videosu.

    https://www.facebook.com/…/videos/1038259332859531/

    allah'ını seven üzerime biraz medeniyet atsın.

    edit: gerçek viral video budur arkadaş. adam kendi profilinden paylaşmış kimse siklememiş. sadece 7 kişi beğenmiş videoyu. oysa 24000 kişi videoyu paylaşmış. çoğu da türk...

    edit 2: bir de bu debe'ye giren entry'lerin edit'lenerek yardım kampanyasına destek verme durumları var. ben bunu doğru bulmuyorum. bu sözlük yönetiminin sorumluluğunda olması gereken bir husus. buradan sözlük yönetimine çağrıda bulunuyorum:

    yardım kampanyaları için ayrı bir buton, bölüm, vb. bir şey eklemelisiniz. bu durum debe'ye giren entry'lere ve oy verenlerine haksızlık oluyor.

    sevgiler...