hesabın var mı? giriş yap

  • allahtan her şey bombok gidiyor da 'şimdi bir şey yapıp her şeyi mahvederim' gibi bir derdim olmuyor. kafalar pırıl pırıl

  • olay çok etkiledi beni. rahmetlinin ailesine ve güzel kızına sabır diliyorum. ne desek boş, ateş düştüğü yeri yakacak.

    olay ümitköy/çayyolu bölgesinde olduğu için şaşırmış suserler.

    elbette haklılar ama gözden kaçırdıkları bir şey var: recep tayyip erdoğan

    erdoğan türkiye’de sermayenin sahibini değiştirdi. kendi oligarşisini yarattı. artık para, iyi eğitim almış, düşünsel ve sanatsal becerileri de ekonomik gücü oranında gelişmiş insanlarda değil. para, kolunu kaldırmadan ihale alanlarda.

    bu insanlar bu kolay parayla ne yapacaklarını bilmiyorlar. buna dair mental bir hazırlıkları veya sürece yayılmış bir gelişimleri yok. paranın alacağı her şeyi almaya çalışıyorlar.

    “çayyolu’nda yaşamak için bir ev” ve “istediği şarkının hemen çalınması” bu şeylerden yalnızca ikisi.

    istedikleri olmadıkça, her şeye ve herkese zarar veriyorlar. işin en kötü yanı, istedikleri oldukça da zarar vermiş olacaklar.

    bir çıkmazın içindeyiz. bir çıkmaza sokulduk. sesimizi çıkarmamız gerek.

  • konu erkek ise gerekli olmayan tanışma yöntemidir.

    bir erkek sizi gördüğü zaman durmadan bakıyorsa bilin ki o bir apaçidir. ya saçma bir nedenle (pardon bağyan ateşiniz var mı? saat kaç vs) muhabbet etmeye çalışır yada bir süre sonra gider.
    kaçın ve oradan uzaklaşın!

    bir erkek sizi gördüğü zaman hafif gülümsüyor, fark etmeden bakıyor ise o bir ekşi sözlük yazarıdır. sizden bir hafif gülümseme almadan harekete geçmez ve yaratıcı bir cümle ile tanışmaya çalışır.
    boynunuza fularınızı takın ve ona hafifçe gülümseyin. ilişkiniz başlayacaktır.

    bir erkek sizi gördüğü zaman ortadan kaybolmuşsa ve etraf sessizse bilin ki o bir çapkındır, kadın avcısıdır.
    merak etmeyin o sizi mutlaka bulur!

  • latince hic kimse anlamina gelen 'nemo' isminin cok yakistigi yer. ayni zamanda dunyada en yakin yerlesim 2700 km uzakliktayken, uluslar arasi uzay istasyonu (ıss) zaman zaman 416 km yakinindan gecerek bu bolgeye en yakin yakin insanlarin astronotlar olmasina neden oluyor.

    bu nokta, atmosfere yanarak giren uzay mekigi ve uydularin hedef olarak secildigi bir uzay araci mezarligi ('spacecraft cemetery')olarak da adlandirilir.

    ilgili bbc yazisi

  • ikametgahı istanbul olan herkese ''ulaşım vergisi'' eklenerek yapılabilecek bir şeydir. belki de istanbul'un nüfusunu azaltacak olan çözüm bu olabilir. ya da en azından insanlar ''nasılsa parasını veriyorum'' mantığı ile toplu taşıma kullanmaya başlar ve böylece daha kaliteli ve efektif bir toplu taşımamız olur.

    düzenleme: sürekli olarak "herkes ikametini başka yerde gösterir" mesajları alıyorum. öncelikle, basit bir hesap yapalım. iett'nin 2015 faaliyet raporunda (google) 2015 toplam gider 1.355.000.000 tl civarında. bunu 15 milyona böldüğümüz zaman, kişi başı senelik 90 tl gibi bir meblağ çıkıyor. mevcut sistemden daha iyisini talep ettiğimiz için yıllık 100 tl'lik bir vergi pek çok sorunu çözer. ayda 10 tl'den ucuza geliyor.

    ben ve benim gibi toplu taşıma kullanan insanlar, bu rakamları zaten ödüyor. ama asıl amaç, toplu taşıma kullanmayan insanları sisteme çekmek olduğu için; bu yöntem bence insanları toplu taşıma kullanmaya itebilir. talep arttığı için daha yaygın, daha optimize ve daha kaliteli bir toplu taşıma sahibi olabiliriz. bu durumdan herkes kazanır.

    denetim mevzusuna gelince, küçük bir resmi işlem için bile ikametgah gerekmesi olayını geçiyorum; elektrik, su, doğalgaz, kredi kartı faturaları ile denetim kolaylıkla yapılabilir.

  • --- spoiler ---

    our top three guesses for your english dialect:

    1. english (england)
    2. welsh (uk)
    3. us black vernacular / ebonics

    our top three guesses for your native (first) language:

    1. turkish
    2. portuguese
    3. russian

    --- spoiler ---

    o shan't'ı işaretlemeyecektim ya. dayanamadım.

  • sadece mutlu bir çocukluk. sonrasında aç, sefil de olsa bu arkdaşlar özünde mutlu bir insan olarak yaşama veda etmektedir.

  • fragmanı kendi adıma biraz cincon bulduğumu tekrar belirtmekle beraber tekrar tekrar izledim

    hadi bi sallıyorum bi benzetme yapalım;

    ulan bir tek bana öyle gelmemiştir, baştaki mavi gözlüklü psikolog aslında mimar, gülümseyen kırmızı gözlüklü kadın 3. filmteki sati, yani yeni sürüm kahin. fragmanın sonunda iş adamı triplerinde "bunca yıl sonra yeniden matrixe dönmek ha" diyen merovingian olmalı, e ama oyuncu kadrosuna bakıyorum, 3'lemedeki merovingian'da var. 2. filmdeki agent johnson yine var. niobe'de var. belli ki morph reis öldü veya uncredited gelir belki bilemem. tamam bu film alternatif bir evren değil, lineer olarak 3. filmde'ki son sahneden sonrasının devamı fakat hala garip;

    seçilmiş kişiyi kim seçiyor? niye kaynağa dönüp, tekrar programlanıp geri geliyor, gelmek zorunda? ( mimara göre, hani y tane erkek ve x tane kadın seçip yeni zion'u kurmakla yükümlü, belli ki bu 6 defa böyle olmuş. taa ki son filme kadar )

    mimar iki dünya arasındaki dengeyi tutmayı amaçlıyor. kahin ise bu dengeyi bozmayı. tamam kırmızı ve mavi, makinelerin savaşının sembolü gibi bir şey artık ne haltsa. ama seçilmiş kişiyi diriltmeleri anlaşılır ama sevdiği kadını diriltmeleri? veya aslında diriltmediler, o sadece bir ilüzyon, sadece seçilmiş kişinin aşkla bağını hiç başlamadan kırmak için yapılmış bir kılıf. ki mimar'ın istediği olsun. fragmandan belli olduğu kadarıyla ilk filmin farklı bir zaman çizelgesi üzerine kurulmuş remake'ini izleyeceğiz.

    mimar 2. filmde "bu zion'u 6. kez yok edişimiz olacak demişti" yalan söylemiyordu. iyi de kahin geçen sefer zafer elde etti. mimarın kahin'in üzerindeki zaafı nedir anlamıyorum. hepsinden çok kahin'in olayı kafamı kurcalıyor. kahin bir program, mimarsa iyi olmazsa kötü de olmaz, kötü olmazsa iyi de olmaz diye kendi kendine felsefe mi kastı nooldu amk

    edit: son sahnedeki merovingian değil, smith galiba