hesabın var mı? giriş yap

  • bir buçuk yıldır jr backend developer olarak çalışıyorum. çalıştığım firma temmuzda enflasyon zammı da yapmadı. linkedın üzerinde başvuru yaptığım yurdışından tr ye ofis açan bir şirkette mülakata girdim ve mülakatı başarılı olarak geçtim. bana doğrudan maaşımın 2 katını teklif ettiler. bütün yan haklarımı da koruyacaklar. burada yaptığım işin birebir aynısı hiç bir değişiklik yok. sadece ingilizce şartı var extra olarak. bayramdan önce istifamı verdim. arife günü şuan çalışmakta olduğum şirket bana aynı maaşı teklif etti kalayım diye. sırf bunu yapabilecekken sesim çıkmamış diye zam yapmamışlar resmen. şimdi itimad edip kalmamı bekliyorlar. türkiye de zihniyet budur. kriz sadece kurdan kaynaklı ve yazılımcılara özgü değil, çürümüş bu zihniyetin hakim olmasından kaynaklanıyor. bu zihniyet ile memleketin neresinde çalışırsanız çalışın hep ensenizde bir soluk gibi hissedeceksiniz. çalışan olarak değer görmeyeceksiniz. kendinizi kurtarmaya bakın şirketler insanı bozuk paradan daha kolay harcıyor çünkü...

  • acil bi durum varsa polis çağırıyoz adamlar atlayıp geliyolar ya, bu hizmetin karşılığı. 0-1 km arası 20 tl, ondan sonra km başına 10 tl artıyor. şu an bu uygulama yok ama ben sayın devlete teklif ediyorum hem ek bir gelir olur hem de chp camileri ahır yaptı.
    güzel bir olay, incelenmeli..

  • sevgili hanım kızlarımız artık yetmedi mi? elinizde rakı kadehleriyle poz verip altına "yine mi güzeliz yine mi çiçek" yazmalar yetmedi mi he evet yine güzelsiniz tamam evet yine çiçek hep aynı mk işte yine mi rakı aaa hayret doğrusu yine mi kavun yok efendim inanmıyorum yine mi sen? yeter mk yine mi kalitesizlik yine mi sığ beyin...

  • nedense türbanlı sümeyyelerin ve sevgililerinin en çok takıldıkları istanbul semtleri.

    haftasonları bol miktarda görebilirsiniz bu arkadaşlardan, hülasa gidip bağcılar'da, ümraniye'de takılmazlar da bu cehape zihniyetinin sınırlarında özgürce hareket ederler.

  • huzursuz değil, neşeli bacak sendromu! içindeki çocuğu ısrarla yaşatan bacak sendromu, hoplak zıplak bacak sendromu!

    sinemaya gitmekten, herhangi bir araçla kısa veya uzun seyahat etmekten, akşam şöyle koltuğa uzanıp film izlemekten keyif alıyor, bunlar olmadan yaşayamam mı diyorsunuz? o zaman bu illetle hiç tanışmadınız demektir. zira filmin 15. dakikasından itibaren sürekli hareket ettiririlip gerdirilen bacaklardan filmi izleyemezsiniz, seyahat sırasında ayakların hareket edebileceği alan da darsa hele önünüzdekini tekmelemeye başlarsınız, o koltuğa uzanıp tv karşısında ideal pozisyonunuzu bulduğunuzda da mutlaka o bacakların canı yine yürümek, hoplamak zıplamak ister. evin kedisi ısrarla gelip sizin bacaklarınıza yatıyorsa gerçekten salak olduğu içindir. misal benimkini ben hoplata hoplata tavana yapıştırıyorum hala yatmak için benim bacakları tercih ediyor.

    yatırmaz, oturtmaz, sevdiceğinizi uyurken sürekli tekmelemenize sebep olur, tabi uyumayı başardıysanız. uyumayı başardıysanız da çok sevinmeyin, çok fazla sürmeyecek çünkü. benim gibi bacaklarınızı dövmeye çalışmanız da durumu değiştirmez, kafalarına göre takılmaya devam ederler.

    bu illetle yaşayan herkesi şu an kucaklıyor, bağrıma basıyor ve tekmeliyorum

  • biziz.
    mutsuzuz olm. hep bi arayıştayız, hep bi yarışta.
    amaçsızız. bizi peşinden sürükleyecek bi ideoloji yada hedef yok.
    tatminsiziz. herşeyi denedik, herşeyi tükettik.
    yalnızız. etrafımız kalabalıkken de yalnızız. yalnız hissetmedigimiz tek yer kardeşlerimizle uyuduğumuz odada "susadım" diye uyandığımızda bi bardak suyu koşarak getiren o melekle yaşadığımız zamanlardı.
    kandırıldık. hepimize yalan söylediler. hepimize süperstar olacaksın dediler. şimdi ekşide yazıyoruz.

    ne edebiyat çağına yetiştik ne felsefe çağına. ne savaşı gördük ne büyük buhranı.

    fotoğrafı bile içinde olmak için, oradaydım demek için çekiyoruz. yazık oldu bize be... iyi çocuklardık aslında. ziyan olduk.

    zorunlu edit:
    debe olsun diye yazmadım ama iki yüz küsür defa favlanınca dikkati mi çekti ve diğer entryleri de okudum. fight clup eleştirisi getirenlere; bu sözlükte fight clup taki o sahneyi kimsenin bilmediğini, öylece yutturabileceğimi düşünmeniz enteresan. buna arak yada çakma değil gönderme denir. işin ekstra hazin yanı bildiğimiz en sistem muhalifi eleştirinin de yine bir pop kültür ürünü olan hollywood yapımı bir film olması.

    kandırıldık. hepimize umut vaadeden delikanlı dediler, şimdi ekşi de yazıyoruz.

    ne edebiyat çağına yetiştik ne felsefe çağına. büyük buhran... hani şu gazap üzümleri'ndeki dönem... yaşamadık.
    çarıklarımızı da yemedik.
    mutsuzuz.
    amaçsızız.
    tatminsiziz.
    yalnızız.
    ve dün gece bütün bunların etkisiyle, format falan da takmadan, dilime geldiği gibi yazdım.
    canım sıkıldı şimdi... şu farklı renkte bağcıkları olan converse’lerimi giyeyim de kulağımda kulaklık, aklımda derin düşünceler, hiç dikkat çekmeden, çekmek de istemeden istiklal’de biraz yürüyeyim.

  • bu kişi hakkında sözlükte aklıma geldikçe yaptığım bir hatırlatma var. baktım uzun zamandır yapmamışım.

    kendisi kabataş provakasyon komplosunun baş aktörlerinden biridir. sözde kabataş vakasından sonra ölen her gencin ölümünde payı vardır. şimdi karnı tok, altı sağlamdır, ama bir gün mutlaka adalet önüne çıkacaktır.