ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ateizm derneği'nin muhtaçlara çorba dağıtması
-
sevap değildir.
edit: başlık başımda duman.
hacı baba döner
-
ne yaptın dükkanı açarken yetim hakkını sermaye olarak mı kullandın dayı koskoca bakan enseledi seni aq
27 haziran 2015 büyük aksaray yangını
ingiliz bayraklı havlu asan kişinin tutuklanması
-
comaristanda siradan birgun. bugun ingiltere'de bircok turk balkonuna , penceresine turk bayragi asmistir ve kimsenin umurunda olmamistir.
ideal erkek boyunun 2.10-2.25 arası olması
-
erkek boyu yerine iddaa oranı yazılırsa doğru olabilecek önerme.
almanca
-
tenseleri basitçe özetlenebilecek olan dildir.
präsens: geniş zaman ve şimdiki zamandır.
präteritum (imperfekt): geçmiş zamandır. (genellikle hikayelerde, yazı dilinde kullanılır)
perfekt: geçmiş zamandır. (günlük konuşma dilinde kullanılır)
plusquamperfekt: geçmiş bir zamandan daha geçmiş bir zamanın ifadesinde kullanılır. ingilizcedeki past perfect gibi düşünülebilir.
futur i: gelecek zamandır.
futur ii: gelecekte tamamlanacağı düşünülen eylemlerin ifadesinde kullanılır.
kuralları önce aktiv, sonra passive göre "fragen" fiili üzerinden açıklamak gerekirse:
* * *
präsens: (aktiv)
ich -> frage
du -> fragst
er/sie/es -> fragt
wir -> fragen
ihr -> fragt
sie -> fragen
präsens: (passiv)
ich -> werde gefragt
du -> wirst gefragt
er/sie/es -> wird gefragt
wir -> werden gefragt
ihr -> werdet gefragt
sie -> werden gefragt
takdir edersiniz ki aktiv präsenste açıklanacak bir şey yoktur, şimdiki zamanda zaten fiilin en temel çekimleri vardır. şimdiki zamanın passivinde ise yardımcı fiil olarak werden çekimlenir ve fiilin üçüncü hali eklenir.
* * *
präteritum (imperfekt) (aktiv):
ich -> fragte
du -> fragtest
er/sie/es -> fragte
wir -> fragten
ihr -> fragtet
sie -> fragen
präteritum (imperfekt) (passiv):
ich -> wurde gefragt
du -> wurdest gefragt
er/sie/es -> wurde gefragt
wir -> wurden gefragt
ihr -> wurdet gefragt
sie -> wurden gefragt
aktiv präteritumda fiilin ikinci hâli kullanılırken, passiv präteritumda passiv präsensteki werdenın yerini wurdenin alması haricinde bir değişiklik olmaz.
* * *
perfekt (aktiv):
ich -> habe gefragt
du -> hast gefragt
er/sie/es -> hat gefragt
wir -> haben gefragt
ihr -> habt gefragt
sie -> haben gefragt
perfekt (passiv):
ich -> bin gefragt worden
du -> bist gefragt worden
er/sie/es -> ist gefragt worden
wir -> sind gefragt worden
ihr -> seid gefragt worden
sie -> sind gefragt worden
aktiv perfekt, ingilizceye benzer olarak haben fiili ve fiilin üçüncü hâli ile çekimlenir. passivinde ise çekimlenen yardımcı fiil seindır. üçüncü hâl + worden değişmeden çekimlenen sein fiiline eşlik eder.
* * *
plusquamperfekt (aktiv):
ich -> hatte gefragt
du -> hattest gefragt
er/sie/es -> hatte gefragt
wir -> hatten gefragt
ihr -> hattet gefragt
sie -> hatten gefragt
plusquamperfekt (passiv):
ich -> war gefragt worden
du -> warst gefragt worden
er/sie/es -> war gefragt worden
wir -> waren gefragt worden
ihr -> wart gefragt worden
sie -> waren gefragt worden
aktiv plusquamperfektte, aktiv perfektteki haben yardımcı fiilinin yerini habenin präteritumu hattenin alması haricinde bir değişiklik olmaz. benzer bir şekilde passivde de passiv perfektteki seinın yerini seinın präteritumu alır.
* * *
futur i (aktiv):
ich -> werde fragen
du -> wirst fragen
er/sie/es -> wird fragen
wir -> werden fragen
ihr -> werdet fragen
sie -> werden fragen
futur i (passiv):
ich -> werde gefragt werden
du -> wirst gefragt werden
er/sie/es -> wird gefragt werden
wir -> werden gefragt werden
ihr -> werdet gefragt werden
sie -> werden gefragt werden
aktiv futur i, en çok passiv präsense benzetilebilir. tek fark burada fiilin üçüncü hâlinin değil, mastar hâlinin werden yardımcı fiiline eşlik etmesidir. futur i passiv ise passiv präsensin sonuna werden eklemek kadar basittir.
* * *
futur ii (aktiv):
ich -> werde gefragt haben
du -> wirst gefragt haben
er/sie/es -> wird gefragt haben
wir -> werden gefragt haben
ihr -> werdet gefragt haben
sie -> werden gefragt haben
futur ii (passiv):
ich -> werde gefragt worden sein
du -> wirst gefragt worden sein
er/sie/es -> wird gefragt worden sein
wir -> werden gefragt worden sein
ihr -> werdet gefragt worden sein
sie -> werden gefragt worden sein
aktivde de passivde de werden çekimleniyor, geri kalan kısımlar özneye/nesneye göre değişiklik göstermiyor.
* * *
not: bu yazdıklarımı yardımcı fiili haben olan fragene göre çekimledim. eğer yardımcı fiili sein olan kommen gibi bir fiil seçseydim habenların yerini doğal olarak sein alacaktı.
şimdi bir adım öteye gidelim, diyelim ki cümlede müssen gibi bir modal fiil var. ne yapacağız bu müssen fiilini?
onu da gösterelim:
ak. präs:
ich muss die aufgabe machen.
pas. präs:
die aufgabe muss gemacht werden.
ak prät:
ich musste die aufgabe machen.
pas. prät:
die aufgabe musste gemacht werden.
ak. perf:
ich habe die aufgabe machen müssen.
pas. perf:
die aufgabe hat gemacht werden müssen.
ak. pl. perf:
ich hatte die aufgabe machen müssen.
pas. pl. perf:
die aufgabe hatte gemacht werden müssen.
ak. fut. i:
ich werde die aufgabe machen müssen.
pas. fut. i:
die aufgabe wird gemacht werden müssen.
ak fut. ii:
ich werde die aufgabe machen müssen haben.
pas. fut. ii:
die aufgabe wird haben gemacht werden müssen.
şu son yazdığım futur ii'leri reelde zaten nadiren kullanmak zorunda kalacağınız için gözünüzün korkmasına pek gerek yok.
* * *
düzensiz fiil çekimleri ile ilgili olarak ise her zaman olmasa da salladığınızda tutturma olasılığınızı yükseltebilecek olan bazı hackler var. bunlar gramer kitaplarında olan evrensel kurallar falan değiller. yine de yazmamın faydalı olacağını düşünüyorum.
"ie"li fiilerde, ikinci hâlin "o" ve üçüncü hâlin "ge" + "o" şeklinde değişimi:
ie -> o -> ge - o
fliegen -> flog -> geflogen (uçmak)
fliehen -> floh -> geflohen (kaçmak)
fliessen -> floss -> geflossen (akmak)
frieren -> fror -> gefroren (üşümek)
riechen -> roch -> gerochen (koklamak)
schieben -> schob -> geschoben (itmek)
schliessen -> schloss -> geschlossen (kapatmak)
wiegen -> wog -> gewogen (tartmak)
ziehen -> zog -> gezogen (çekmek)
geniessen -> genoss -> genossen (tadını çıkarmak)
giessen -> goss -> gegossen (dökmek)
biegen -> bog -> gebogen (bükmek)
burada istisnai bir duruma örnek olarak "liegen" gösterilebilir. zira:
liegen -> lag -> gelegen
şeklinde bir farklılık gösterir.
* * *
ikinci bir hack i - a - u değişimi:
finden -> fand -> gefunden (bulmak)
binden -> band -> gebunden (bağlamak)
klingen -> klang -> geklungen (tınlamak)
ringen -> rang -> gerungen (güreşmek)
singen -> sang -> gesungen (şarkı söylemek)j
sinken -> sank -> gesunken (batmak)
zwingen -> zwang -> gezwungen (zorlamak)
trinken -> trunk -> getrunken (içmek)
istisna olarak wissen (bilmek) ve bitten (rica etmek) örnek gösterilebilir.
wissen -> wusste -> gewusst
bitten -> bat -> gebeten
* * *
ei - ie - ie ilişkisinden de söz etmek mümkün.
bleiben -> blieb -> geblieben (kalmak)
gleichen -> glieh -> gegliechen (benzemek)
leihen -> lieh -> geliehen (ödünç vermek)
meiden -> mied -> gemieden (uzak durmak)
reiben -> rieb -> gerieben (sürtmek)
bazılarında "ie" yerine sadece "i" de olabiliyor:
reissen -> riss -> gerissen (bölmek)
reiten -> ritt -> geritten (ata binmek)
leiden -> litt -> gelitten (acı çekmek)
istisna olarak:
heissen -> hiess -> geheissen
görüldüğü gibi heissenda üçüncü hâl "ie" olarak değişmedi.
* * *
hayat almanca öğrenmek için o kadar da kısa değildir. hatta söz konusu tenseler olduğunda almanca, fransızca gibi dillerden çok daha basittir.
annelerin son köfte fedakarlığı
-
oldukça takdir edilesi bir durumdur.
bazı annelerin evlatlarını ikna etmek için, (yemek yemeyi sevmeyen hain evlatları) köfteyi ikiye bölüp (aslında %20- %80 bölerler) büyük parçayı çocuklarına yedirirler. bu arada kalplerinden, keşke %90'ını yedirmiş olsaydım diye de geçirirler.
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
-
deniz kenarında tatil yapma, deniz manzarasına bakma veya denize bakıp huzur bulma fikrinin son birkaç yüzyılda çıkmış olması.
edit: birileri deniz-nehir farkını bilmeden kendince ayar vermeye çalışmış. bu yazıda nehirlerden değil denizden bahsediyor. nehirler tarih boyunca tarımsal sulamada kullanıldığı ve içme suyu sağladığı için için zaten kutsal bir yere sahipti. denizlerle nehirler aynı şey değil. daha en basit coğrafya bilmeden ve okuduğunuzu anlamadan başkalarına ayar vermeye çalışmayın.
100-150 yıl öncesine kadar yazılmış neredeyse hiçbir eserde ve anlatılmış hiçbir hikayede denizden "huzur veren" bir şey olarak bahsedilmez ve deniz manzarası neredeyse hiç övülmez. genelde insanlar için deniz 2 anlam ifade etmiştir. ya ticaret ürünlerinin ve su ürünü yiyeceklerin geldiği bir kaynak ya da düşman askerlerin, işgalcilerin, korsanların, sellerin ve tsunamilerin geldiği felaketler kaynağı.
tarih boyunca insanlar denizi iyilik veya kötülüklerin geldiği tanrısal bir kaynak olarak görmüşler ama hiçbir zaman huzur veren bir manzara veya tatil yapılacak bir şey olarak görmemişler. aynı zamanda deniz kenarındaki araziler tuzlu olduğu için fazla verim vermediğinden köylüler deniz kenarında yaşamayı tercih etmemişler. tarih boyunca krallar ve padişahlar sevmedikleri şahısları ceza olarak hep deniz kenarlarına veya adalara sürgün etmişler.
mesela robinson crusoe ıssız adaya düştüğünde hikaye boyunca hiç deniz manzarasına hayranlıkla bakıp huzur bulmaz. 2 yıl okul tatili kitabında çocuklar hiçbir zaman deniz manzarasının güzelliğinden bahsetmez. ıssız adalarda geçen hikayelerde bile deniz ya felaket kaynağı ya da kurtuluşun geldiği yerdir ama hiçbir zaman manzarasına bakılıp da huzur duyulan bir şey değildir. eski mısır yazıtlarında nil nehrinden bir bereket kaynağı olarak bahsedilir ama akdeniz'den hiç övgüyle bahsedilmez. antik yunan yazılarında dağlar taşlar bile övülür ama denizin verdiği huzurdan hiç bahsedilmez. eski şiirlerde, ilahilerde ve kutsal metinlerde hiç denizin huzur verdiğinden bahsedilmez.
1800'lerden sonra avrupa ve amerika'da zengin kesim deniz kenarlarında arazi satın alıp buralara yazlık villalar ve tatil köyleri kurmaya başlayınca deniz manzaraları kıymete binmeye başlamış. eğlence için plaja gitme kavramı da bundan sonra başlayan bir şey.
kaynak soran olmus.
https://www.smithsonianmag.com/…al-place-180959538/
https://www.washingtonpost.com/…going-to-the-beach/
https://dailyhistory.org/…ory_of_going_to_the_beach
https://www.theatlantic.com/…r-of-the-beach/279175/
ysp'nin cb seçimlerini boykot etme ihtimali
-
öyle bir şey olmayacak. bir yspli olarak tüm ailem ve akrabalarım kk ya gidip oy verecek
gülben ergen'in oğlu ares'in yazdığı hazin mektup
-
elektriği ve suyu doğal kaynakları korumak için değil de kışın tatile çıkabilmek için boşa kullanmamak gerektiğini çocuklarına öğütleyen bir annenin yaptığı pek duyarlı paylaşımdır.
gizemi çözüldüğünde rahatlatacak şeyler
-
sanırım sevgili jean rostand üzerine en fazla yoğunlaşmamız gerekenlerden bir tanesini tespit etmiş;
"bir gün atomun enerjisini serbest bırakacağız. gezegenler arası yolculuklar gerçekleştireceğiz. ömrü uzatıp kanseri ve tüberkülozu tedavi edeceğiz. ama en düşük seviyeli kişiler tarafından yönetilmiş olmanın sırrını asla çözemeyeceğiz."
jean rostand