hesabın var mı? giriş yap

  • özgüven, kişinin kendi varlığına, zihnine, kararlarına, varoluş şekline inanç duyması anlamına geliyor.

    çocuk büyürken ruhsal yapısı ebeveynin çocuğu ve kendini algılama biçimine göre şekillenir. her ebeveyn bir aynadır. çocuk ebeveyne bakarak, onun yüzünde kendini görür. ebeveynin olumlu duyguları ne kadar fazlaysa, çocuk o aynada kendini o kadar olumlu görür ve algılar. bu yüzden ebeveynin kendi mutluluğu, çocuğun ruhsal gelişimi için en önemli unsurlardan birisi.

    her ebeveynin zihninde bir çocuk hayali vardır. ama çocukların bu hayale uyup uymayacağını bilemeyiz. bu fantezi ne kadar keskin kenarlıysa, çocuğun buna uyması o kadar güç olacaktır. bu da ebeveynin çocuğa bilinçdışı bir öfke ve sitem duymasına neden olabilir. bu ebeveyn- çocuk ilişkisini bozan en önemli faktörlerden biri bana kalırsa.

    'hocam şöyle ateş gibi bir delikanlı olsun istiyorum. dışa dönük, konuşkan'
    bunu söyleyen ebeveyn, 16 yaşındaki oğluyla ilgili kurduğu fanteziyi anlatıyor bana. 16 yıldır çocuğunun nasıl biri olduğuna dair gözlemleri bile o hayali törpülememiş. oysa çocuk zeki, içe dönük ve hassas bir insan. bunu ilk görüşmede ben görebilirken, ebeveynin 16 yıldır bunu görmemesi çok ilginç değil mi?
    üstelik hissettiği süreğen hayalkırıklığı, çocuğa da yansıyor. özgüvenini düşürüyor, kendini yetersiz bulmasına neden oluyor. çünkü tüm çocuklar, ailelerinin istediği ve onayladığı biri olmak isterler.

    sevilen, değer gören bir cocuk kendini mutlu hisseder. kendine güvenir. olduğum gibi yeterliyim der kendi kendine.

    çocuk yetiştirirken yapılan en katastrofik hata, çocuğu arzuladığımız şeye dönüştürmek için uğraşmak diye düşünüyorum. bazen bizim olamadıklarımızı onlar olsun isteriz, bazense bizim kadar 'iyi' olsun.

    çocukları oyuncaklara ya da hediyelere boğarak, yaptıkları yanlışları görmezden gelerek özgüvenli yapamazsınız.

    çocukları özgüvenli yetiştirmenin yolu,
    onların biricik olduğunu, birbirlerinden ve bizden farklı birer insan olduğunu kabullenmek ve oldukları halleriyle sevmekten geçer.

  • başlık: sıçmadan önce 74 kiloydum.

    sıçtım tartıldım yine 74 kiloyum. acayip mantık hatası.

    @2- adam tartıya sıçmış beyler.

    not: aramaya inandım aradım bulamadım. gören olurda uyarırsa silerim.

  • kendi mezenizi çantanızda taşımak istiyorsanız reçetesini verelim.

    1 kg bonfile etimizi once yag ve sinirlerinden bicak yardimiyla temizliyoruz, temizlerken etin parcalanip dagilmamasina butun bir et parcasi halinde kalmasina dikkat ediyoruz, temizledigimiz etimizin dışımı tuzladıktan ve bir tülbente sardıktan sonra +4 derece dolaba koyuyoruz, etimizin suyunu cikarmasi icin yaklasik 20 kg lik hijyenik bir ağırlığı etmizin uzerine koyarak etimizi bastiriyoruz, 24 saat bekletiyoruz.

    100 gr karabiber 100 gr taze cekilmis kisnis 50 gr tuz 30 gr kimyondan bir baharat karisimi hazirliyoruz, 24 saat bastirilan etimizi dolaptan cikartiyoruz, hazırladığımız baharat karisimiyla etin tamamini bosluk kalmayacak sekilde kapliyoruz, kapladigimiz eti strece alip etle hava temas etmeyecek sekilde etimizi sikica strecle 10-15 tur sariyoruz, etimizi tekrar +4 derece dolaba alip 24 saat bekletiyoruz, bu islemi de tamamladiktan sonra etimizi kapladigimiz strecten çıkarıyoruz, tül yada tulbent gibi ince hava gecirgenligi yuksek bir bezle etimizi bir tur sararak rüzgar alan ve hava sicakligi yuksek olan bir yere asarak kurumaya alıyoruz, etimizi ara ara kontrol ediyoruz, ilk 30 saatte kuruma gozlemlenmezse firinimizi 50 derecede calistirip etimizi 2 saat firinda kurutup tekrar doğal kuruma ortamina aliyoruz, hava sicakligi ve nem oranina bagli olarak yaklasik 7 ila 10 gun arasında etimiz yeterince kurumus olacaktır.

    bu eti makarnalarda, salatalarda ve bira tabağında kullanabilirsiniz. canınız isterse tereyağında da soteleyebilirsiniz.

    artık etinizi kurutmayı biliyorsunuz.

  • eveet kıbrıs'la beraber, "komşularla sıfır sorun projesi" tamamen dibi boylamıştır, tebrikler. şimdi sıra, sınırımız olmayan ülkelerle sorun çıkartmakta.

    edit: dakika bir, gol bir... rusya ile siftahı yaptık.

  • nasıl "sigorta için masraf şişirilmiştir" ibareleri görüyorsak, "satış için km şişirilmiştir" ibarelerini de görürüz.

  • bu caniyi ilk saldırısında yargılayıp dışarıya bırakan hakim derhal yargılanmalı ve kötü uygulama yapmışsa ceza almalı. evet günümüzde hukukta bu mümkün olmayabilir ama acilen hakimler savcılar için de kötü uygulama (malpraktis) suçu tanımlanmalı ve ceza verilmelidir.

    doktor görevinin yerine getirmediğinde yargılanıyor da hakim görevini yapmayınca neden yargılanmıyor? doğru ameliyat yapmak doktorun borcu da doğru karar vermek hakimin borcu değil mi?

    vatandaş görevini yapmış, şikayet etmiş.
    polis görevini yapmış, suçluyu yakalamış.
    savcı görevini yapmış, iddianameyi hazırlamış.

    ancak hakim serbest bırakmış. şimdi suç sadece ısıranda mı yoksa pedofili gibi iflah olmaz bir sapkınlığa sahip adamı serbest bırakan hakimde mi? sapık sapıklığını yapmış, hakim hakimliğini yapamamış.

  • 2 taneyi ödediyse zaten ver de gideyim onu.

    10 tanenin parasını da reyiz mi istiyor yoksa?