hesabın var mı? giriş yap

  • şimdi bu adamın yetenek sizsiniz performansını izledim.sahneye çıkıyor ve sorulan sorular üzerine diyor ki;babam doktor ben bilgisayar mühendisiyim ve ales notum 90-95 civarı birşey.herkes bu adamdan ve bazı aşırı hareketlerinden nefret ediyor yuhluyor.
    gelelim yeni gösterisine adam sahneye cıkıyor işsizim diyor tavuk dönerden bahsediyor babasının sümkürmesinden annesinin onu evlendirmeye çalışmasından dem vuruyor güldürüyor ve sevdiriyor da kendisini.
    şimdi iki gösteri arasında max.7sene geçmiştir bir bakıyorsun adam en az 500 kişi tarafından yuhlanmıs şimdi bir bakıyorsun ovv süper.gerçekten biz türk milleti olarak fakir edebiyatına bayılıyoruz ben de bayıldım çok güzel gösteriydi.

  • adamın otobüsünün üzerine taş yağdırıyorlar resmen. cumhuriyetin temellerinin atıldığı kentin geldiği duruma bakın resmen rezillik. tarihe kapkara bir leke olarak geçecek durumdur.

  • dünyanın en pahalı mumunun ispermeçet mumu olduğunu söylemek mümkün. özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda ispermeçet mumuna olan talep en yoğun zamanlarını yaşamıştır. muma bu kadar talep olmasının sebebi ise asla isli bir duman oluşturmaması, koku yapmaması ve uzun yanma süresine sahip olmasıdır. bu talep doğrultusunda da balina avcılığı endüstrisi büyük ölçüde önem kazanmıştır. o dönemin balina avcılığına ilişkin en önemli kaynakların başında da herman melville'nin moby dick'i yer almaktadır.

    ispermeçet mumu adını ispermeçet balinasından almaktadır. ispermeçet balinasının baş boşluklarında yağlı bir sıvı bulunmaktadır. bu bölüm trigliserid ve mum esterlerinden oluşmaktadır. ispermeçet organının kapasitesi ise ortalama 1.900 litredir. avlanan ispermeçet balinasının baş bölümüne delikler açılarak yağlı sıvının ayrılması sağlanmaktadır. balinanın boyutu ortalama olarak 20 metre ve ağırlığı 50 tondur.

    mumun pahalılığı nedeniyle sadece zengin ailelerin kullanımı ile sonuçlanmıştır. ancak bir süre sonra sadece amerika kıtası değil avrupa ve diğer kıtalardan da yoğun talep oluşması arz düşüklüğü sonucunda büyük bir krize neden olmuştur. hatta ve hatta ülkeler arasında ciddi üstünlükler kurulmasına, jeopolitik bir sorun oluşturmasına giden süreçler yaşanmıştır.

    osmanlı dönemi'nde de ispermeçet mumları çoğunlukla saraylarda ve konaklarda kullanılmıştır. dönemin çoğunda ithal olarak getirilen ispermeçet mumları 19. yüzyılın ikinci yarısı itibariyle "paşabahçe ispermeçet mum fabrikası" açılarak, üretilmeye başlanmıştır.

    1984 yılında ise uluslararası balina avcılığı komisyonu tarafından ispermeçet balinalarını avlamak yasaklanmış ve tür koruma altına alınmıştır.

    kaynaklar: 1, 2, 3, 4

  • çin'den binlerce sağ ayakkabı teki ithal edip gümrükte bırakmak. sonra gümrükteki açık arttırmaya katılıp bunları cüzi fiyattan satın almak. daha sonra aynı işlemi sol ayakkabı tekleri için uygulamak. akabinde yurt içinde ayakkabıları birleştirmek. gümrük vergisinden çok büyük oranda yırtmak. yıllar boyunca duyduğum en afilli üçkağıtçılıktır bu.

  • lisedeyim. daha az kira vermek için okuduğum lisenin yakınından 5-6 km ötedeki daha küçük bir daireye taşınmıştık. çoğu zaman bana verecek dolmuş parası olmuyordu, okula yürüyerek gidip geliyordum. giydiğim montun fermuarı bozuktu, kışın kendimi rusya'daki napolyon'un askeri gibi hissederdim.

    evde ödeyebildiğimiz tek fatura elektrik faturası ancak o ay onu da ödeyememişiz. o sabah uyanınca zifiri karanlıkta üstümü giyindikten sonra yiyecek bir şey olmadığı için kahvaltı etmeden evden çıktım. akşam bayağı sağlam kar yağmış, yollar ve kaldırımlar buz tutmuş. tek tesellim yolların her zaman olduğu kadar dolu olmamasıydı çünkü yürürken ayakkabının da dandikliği yüzünden sürekli düşüp kalktım. yol o sabah beni o kadar zorlamıştı ki normalde 30 dakikada gittiğim yolu sanki 2 saatte gitmişim gibi hissetmiştim. okulla aramdaki son engel olan dik yokuşa geldiğimde bacaklarım artık hissizleşmeye başlamıştı, burnum çeşmeye dönmüştü ve ellerim ile dizlerim ise yara bere içindeydi. kaydırak tırmanmaktan pek farkı olmayan o buzlu yokuşu da bir şekilde atlattıktan sonra sonunda okula vardım. ancak bahçe kapısına geldiğimde kapının kilitli olduğunu fark ettim. daha sonra ise okula dikkatimi verdiğimde olağan dışı bir sessizlik ve sakinlik olduğunu fark ettim. bahçede öğretmenlerin arabaları da yoktu.

    tam o sırada arkamdan geçen yaşlı bir adamdan okulların tatil olduğunu, dün akşam haberlerde duyurduklarını öğrendim. tabii televizyonu elektrik olmadığı için izleyememiştim.

    onca yolu boşa gitmiş olmama rağmen okulun tatil olduğunu öğrenince yolda harcadığım gücüm geri geldi, bütün ağrı ve sızılarım geçti. eve geri neşeli bir şekilde yavaş yavaş gittim, düşe kalka gittiğim yolları paten yapar gibi kaya kaya geldim. apartmanın dış kapısına vardığımda ise güneşin sonunda çıktığını fark ettim.

  • ilk üç entry'nin sahibi aynı odada gibi. ikinci tuvaletteymiş gelip entry girmiş, üçüncü çayları getirmiş. çok tatlılar.

    edit: üçüncü çayı demleyip entrysini sildi gitti sanırım.ayrı eve de çıkmış olabilir ne biliyim.