ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hamit altıntop
-
ibrahim tatlıses'in kafasına sıktılar hamit kadar yatmadı.
cumhurbaşkanımız sallanmadı diye sevinen adiler
-
sallansa daha çok sevineceklerdir.
çiğ köfteci ali usta
-
rahmetli sabancı diyordu ki; "malın istedigin kadar iyi olsun. onu pazarlayamadıktan sonra hiç bir işe yaramaz."
istanbul'daki belki yüzlerce çiğköfteci arasında ali usta'nın bilinir olması pazarlama dehasında gizli. hafifte uçarı kaçarı biri olmasınında bunda payı yok degil aslında. mekanın yeri zaten başlı başına absurd. insan "yahu orda çiğköfte mi olur" diye düşünüyor. ali usta çiğköfte haricinde her şeyi yapıyor ortamda. sırada gördüğü kızlı erkekli çiftlere takılıyor. rastgele isimler takıyor. ögrenci oldugu her halinden belli olan genclerden para bile almıyor bazen. abi borcumuz dedigin zaman "çekin gidin lan burdan" cevabını alırsanız şaşırmayın. velhasıl ali usta çiğköfteyi degil kendini bir marka olarak pazarlıyor. hareketleriyle müşterilerin beynine kazınıyor. dışarı çıktıklarında müşteriler ayaklı birer reklam panosu görevi görüyor.
ayrıca semt esnafı kendisinin hoşgörüsünden faydalanıp, çiğköftedeki et-bulgur oranına gönderme yaparak ona "bulgurcu ali usta" diyor. gidip de yanına "bulgurcu ali usta naber hehehe" demeyin pehlivan gibi adam çiğköfte diye sizi yogurur allahıma..
kanada'ya ufo düşmesi
batman'in dandik müşteriye robin'i yollaması
-
(bkz: ayıp oluyor ama)
de ki andolsun seni başkan yapacağız
-
(bkz: başkan suresi beşinci ayet)
nihal candan'ın adliyede sinir krizi geçirmesi
-
ne kadar vasıfsız, değer üretmeyen ve insanların hakkını yiyerek illegal şekilde lüks hayat yaşayan asalak parazit varsa beter olması dileğiyle, nice dilan polatlara...
bir tatlı huzur almaya geldik kalmamış lan
-
kalamışlılar derneği mottosu. eski kalamış yok tabi artık.
19 nisan 2021 avrupa süper ligi'nin kurulması
-
lan aklıma aziz yıldırım geldi gece gece.
'göreceksiniz uefa çatırdayacak' diyordu.
aziz başkan sana zamanında az sövmedim ama çok değişik bir adamdın he :)
25 yaşından sonra aşık olmanın imkansızlaşması
-
aşktan tam olarak ne anladığınıza göre değişebilen bir durumdur.
lise aşkları biraz farklıdır ve hormonların yeni yeni etkisini göstermesiyle başlar. bir şekilde delicesine aşık olursunuz. onu düşünmeye, sürekli hayaller kurmaya başlarsınız. yeme-içmede bir azalma olur cidden iştahtan düşersiniz. bir çeşit güçlü bir takıntıya dönüşür bu aşk. onu düşünmeden yapmazsınız her şeyiniz bir kişi olur. öylesine güçlü bir istektir ki gözünüzü karartırsınız bu açıdan lise aşkı insanın hayatında ciddi bir iz bırakır. lise aşkı, aşkın çok vahşi ve içgüdüsel bir yönüdür.
üniversite aşkı ise daha farklıdır aşk duygusundan ziyade sevmek ön plandadır. onu seversin ve ona dair şeyler hoşuna gider. birlikte zaman geçirmeyi, delicesine bir şeyler yapmayı istersin. ortak anılar biriktirirsin her şey daha çok netleşmeye başlar. sevgililiğin en güzel dönemleridir lise aşkı kadar kaotik değildir mantıkta işin içine girmeye başlamıştır. pek çok şeyi sevgilinle öğrenirsin ve yaşarsın.
iş hayatına atıldığında ise artık hayatın gerçekleri yüzüne daha sert çarpıyor demektir ayakların yere sağlam basmaya başlar. ne istediğini iyi bilirsin hatta daha önemlisi ''ne istemediğini''. yorucu bir ilişkiye ve aptal oyunlara tahammülün kalmamıştır. aşkı, sevgiyi ve daha önemlisi uyumu aramaya başlamışsındır. olgunlaşırsın gerçekten seveceğin birisini ararsın geceleri ve boş zamanlarında... kendini anlatabileceğin, beraber dünyayı gezebileceğin, hayata karşı elini tutabileceğin birisini sevmek istersin. 25 yaşından sonraki aşk bir anda olmaz lise aşkı gibi ya da üniversiteli sevgisi gibi değildir. 25 yaşından sonra aşk zamanla gelişir bir anda birisine bir şey hissedemezsin. detayları bilmen gerekir, zevklerini görmen gerekir, kendini nasıl ifade ettiğini bilmen gerekir. bu açıdan aşkın en kaliteli halidir ne istediğini bilen iki insanın birbirine kavuşma serüvenidir.
bana göre 25 yaş sonrası aşk > üniversite aşkı > lise aşkı.