hesabın var mı? giriş yap

  • ölen evladını suçlarken kendisine ve oğlunu kucağına attığı cemaat yurduna leke sürdürmediği açıklamalardır. ahiretine faydalı olmak istemiş... umarım o çocuk ahirette yakana yapışır da yaşatmadığın günlerin hesabını sorar sana...

    siyasetçisi, seçmeni, göz yuman işbirlikçisi, cemaati, şeyhi ve şarlatanı... hepiniz bir olup gençlerin hayatını çaldınız... geberip gittiğiniz gün bu ülkenin en büyük 2. milli bayramı olacak..

    daha önce yazmışım, aynen bırakıyorum:

    "misket oynayıp, bisiklete binmesi gereken çocukları ekonomist yaptınız, dersleri ile ilgilenip ilk kız/erkek arkadaşlarını edinip, sosyal ilişkileri öğrenecek gençleri hukukçu yaptınız. üniversite sınavına hazırlanacak gençleri gelecek kaygısına boğdunuz, üniversitede okuyan gençleri özgürlükleri ile sınadınız.

    gençleri ülkeden kaçıp gitmeyi düşünecek hale getirdiniz. kendinizden ve destekçilerinizden nefret ettirerek büyüttünüz.

    ülkenin bugününü çaldınız, geçmişine ihanet ettiniz, geleceğine ambargo koydunuz, peşkeş çektiniz...

    geberip gittiğiniz gün bu ülkenin en büyük 2. milli bayramı olacak..."

  • beni şaşırtmamış, ve şaşırtmadığı için gelecek adına korkutmuştur.

    kimse kusura bakmasın hayatta bi halt olamamış daha sakalı bıyığı terlememiş, eline silahı verilmiş, her yaptığı yanlışta sırtını sıvazlanan gençlerin olduğu bi kurum artık emniyet.

    geçen piknikte bi tanesi de ailesiyle gelmiş. belli genç, kara kuru, aptal bişey. silahı takmış beline. t-shirt ten görünsün diye takla atıyo. karşı masada kızların olduğu bi grup var. bi ara seslenecektim kızlara, gördük diye bağırsınlar da bu salak kendini vurmasın yanlışlıkla diye. ya dedim biz başımıza bişey gelince polis diye aslında bunu mu çağırıyoruz? bi karete figürleri falan yapıyo. bak mahalle arası kurslarda bile sarı kuşak vermezler o kadar berbat. o kadar saçma, anlamsız, gereksiz. baştan ayağa cehalet bi genç.

    sivilde değil eline silah, ağaç dalı vermeyeceğimiz bi çok genç işsize emanet edildik. mini mini seçim yatırımlarımız canımızı ve malımızı koruyor, bu da beni korkutuyor.

    son bir şey daha berkin elvan hala uyuyor.

  • çoğu gün en az 12 saat şantiyede çalışıp yorgunluktan ölerek otobüse binen bir genç olarak bir parçası olmadığım, olmak zorunda olduğumu düşünmediğim gençliktir. kusura bakmayın ama sevgi saygı iyilik böyle ezberlerle olmaz. ayakta duramayacak yaşlı, hamile, yorgun birini görürsem elbette yer veririm, ama her 40+ kişiye yer verme mecburiyetim olduğuna inanmıyorum. bunun kuralı olmaz. oturmasam da olur diyebildiğim noktada veririm, yoksa otururum, kimseye açıklama ya da özür borcum da olamaz.

    edit: imla

  • aşırı beğendiğim tarantino filmi. fazla övmeden önce biraz zaman vermek istiyorum ama “malum trajik son” yaklaşırkenki gerilim ve o sonu muhteşem.

    70ler los angeles’ı renkler falan da apayrı şahane. brad pitt çok çok iyi.

    acaba polanski ne hissetti bu filmi ve sonunu izlerken, bunu düşündüm filmde. filmden daha çok keyif almak isterseniz 1969’da polanski’nin hamile eşinin los angeles’da öldürülüşünü bir google’layıp okuyun. film o trajik olayın gerilimini fazlası ile kullanıyor.

  • maymunla ortak atadan evrildik yerine aslan, kaplan, kartal gibi karizmatik hayvanlardan evrildiğimizi savunsaydı bu teori bu kadar çok karşıtı olmazdı.

  • -çok şanslısın karın yatakta çok iyidir..
    -baban çok şanslı anan yatakta çok iyidir..
    sonra bir samimiyet, bir sinerji, şen kahkahalar falan.. hepimiz açık fikirli insanlarız sonuçta, öyle değil mi?