• "diğer sanik: ben de abd’deydim
    son dalgada hakkında yakalama kararı çıkarılan diyarbakır’da görevli 2’nci taktik hava komutan yardımcısı tümgeneral beyazıt karataş’ın durumu da benzerlik gösteriyor.
    iddianameye göre, 7 numaralı sanık karataş’a yöneltilen üç suçlamadan biri, oraj darbe planı içinde görev aldıktan sonra “ihtimalat planı kapsamında kendisindeki mevcut bilgi ve belgeleri kasım 2003 tarihi itibarıyla göngör kurubaş’a teslim etmesidir.”
    (21 numaralı sanık hava kuvvetleri personel başkanı tümgeneral güngör kurubaş 4 temmuz tarihinde tutuklanmıştır.)
    savcılık, bu iddiasını güngör kurubaş’ın hazırladığını ileri sürdüğü “devirteslim.doc” isimli bir word dosyasına dayandırıyor. o tarihte karataş tuğgeneral, kurubaş ise kurmay albay rütbesindedir.
    karataş, 27 mayıs 2011 tarihli savcılık ifadesinde, belgeleri kurubaş’a devrettiği ileri sürülen “kasım 2003” tarihinde türkiye’de olmadığını belirtiyor. karataş, o tarihte türkiye’nin washington’daki hava ataşesi olarak görev yapmaktadır. karataş, ifadesinde şöyle diyor:
    “ben 2001-2003 yılları arasında bandırma’daki 6 ana jet üs komutanlığında harekât komutanı olarak görev yaptım. 15 ağustos’ta bandırma’dan ayrıldım ve 25 ağustos’ta amerika’ya gittim. 25 ağustos tarihinden döndüğüm 4 eylül 2005 tarihine kadar türkiye’ye hiç giriş yapmadım. dolayısıyla devir teslimle ilgili belgeyi teslim etmedim.”
    kurubaş, bandırma hava üssü’nde karataş’ın halefi olmuştur ama aralarında devir teslim gerçekleşmemiştir.
    devirteslim.doc belgesinin 18 kasım 2003 tarihinde oluşturulduğu anlaşılıyor. avukatı ali fahir kayacan’ın verdiği bilgiye göre, karataş’ın savcıya verdiği fotoğraflardan biri kendisini 20 kasım 2003 tarihinde askeri ataşe olarak pentagon’da dönemin savunma bakanlığı siyasi müsteşarı paul wolfowitz’le birlikte gösteriyor. karataş, 30 ağustos 2003 tarihli fotoğrafta ise yine wolfowitz’le birlikte görülüyor. bu kez mekân türk büyükelçiliği. çünkü 30 ağustos zafer bayramı kutlaması var büyükelçilik’te.
    (geçenlerde geçirdiği ameliyat nedeniyle raporlu olan tümgeneral karataş, son yaş toplantısında 1 yıl süre uzatımı aldı.)"

    http://www.hurriyet.com.tr/….asp?yazarid=308&gid=61
  • babası komşumuz olan, komploya kurban giden general.

    babasının çektiği acıyı ben bilirim. adamcağız yürüyemiyordu bile.

    hapisten çıkmasıyla birlikte işçi partisi'ne katılmıştır aynı zamanda. işçi partisi'ne güvenmesem de yolu açık olsundur.
  • balyoz davası mağduru emekli tümgeneral. diyarbakır 2. hava kuvvet komutan yardımcısıydı. tsk'nın insansız hava araçları projelerinde kritik görevlerde bulundu. balyoz kumpasıyla 3 seneye yakın hapis yattıktan sonra 2014'te tahliye oldu. vatan partisi'ne katıldı. şu anda vatan partisi genel başkan yardımcılığı yapıyor. "bir rus savaş uçağı düşürmenin anatomisi" adında kitap yazdı.

    twitter adresi
  • - f-35'lerde bilinmeyen gerçek.
    - türk pilotların eğitimi durdu mu?
    - s-400 rus uçaklarını vurabilecek mi?
    - abd, türkiye için hangi planı devreye sokuyor?
    paşam anlatıyor

    - f-35 tehdidi, s-400 rahatsızlığı
    - f-35 abd'nin saadet zinciri
    - nato yeni askeri stratejisi imzalandı
    aydınlık link
  • özellikle f-35 projesi ile ilgili önemli bilgiler paylaşan balyoz davası mağduru emekli havacı general.

    projeyle ilgili önemli bilgilerin yer aldığı son video

    edit: ekleme
  • maalesef perinçek'in yanında kalması kendisine hiç yaramamış saygıdeğer komutanım.
  • s-400,
    incirlik üssü kapatılır mı?
    nükleer bombalar ne olacak?
    abd yaptırımları,
    nato'dan çıkılır mı?
    türkiye'deki abd karşıtlığı,
    konularında bunu bilmek lazım adlı youtube kanalında çok anlaşılır ve düzgün bir biçimde anlatan e. tümgeneraldir. ilgili video: beyazıt karataş açıklamaları
  • babala tv'de an itibariyle şov yapmaktadır.
  • babalatv'deki s-400 değerlendirmesini izledim. ideolojik olarak çok yüklü. bir konu analitik olarak tartışılacaksa, birincisi gerçekler vardır, ikincisi yorumlar vardır. yani bildiğinizi düşündüğünüz şeylerle ilgili bildikleriniz ve bilmediğinizi düşündüğünüz şeylerle ilgili tahminleriniz vardır. mark twain'in güzel sözünü anarak, "first get your facts straight, then distort them at your leisure.", şunun belirtilmesi lazım: bu amca insanları bilgilendirmekle ilgilenmiyor, desteklediği politikanın reklamını yapmaya çalışıyor. bu yüzden bazı gerçekleri söylemiyor, bazılarını görmezden geliyor, bazı yorumlarını da gerçek gibi söylüyor. ben savaş karşıtıyım ama antinomiye saplanmamak adına, söylediklerinin kendi içindeki tutarsızlığını buraya not düşmek istiyorum.

    öncelikle s-400 alımının bir doktrin değişikliği olduğunu söylemiyor. hava üstünlüğü doktrininden alan engelleme doktrinine geçiş olduğunu, bir doktrin ekseninde şekillenmiş tüm hava kuvvetlerinin a'dan z'ye bütün yapılanmasının bu değişiklik ekseninde değişmek zorunda kalacağını, bugüne kadar hava üstünlüğüne dair 50 yıldır yapılmış tüm yatırımın aslında işlevsiz hale geleceğini söylemiyor. f-35'in 50 yıllık bakım ve lojistiğine dair tüm yüklerden kurtulduğumuzu söylüyor ama filomuz, varolan hava üslerimiz, uçak bakım tesislerimiz, eğitim tesislerimiz, eğitimli pilotlarımız için bugüne kadar yapılan yatırımın bir ambargo halinde nasıl bir risk altına gireceklerini söylemiyor. eğer opportunity cost hesaplıyorsan bunları da dikkate alman gerekmez mi?

    bu doktrin değişikliğine iki tane sikindirik bataryayla, tedarikçiden hiçbir uzun vadeli plan ve taahhüt olmadan, işbirliği anlaşmaları, çalışma planları, teknolojik işbirliği anlaşmaları olmadan, alternatif tedarik planları olmadan kısacası ihtiyacını karşılayabileceğine dair hiçbir garanti olmadan kalkıştığımızı da söylemiyor.

    bu ihtiyaçlar karşılanıp bu doktrine tamamen geçilene ve hava savunma sistemleri son nesil hava üstünlük silahına üstünlük sağlayacak gelişmeyi gösterene kadar hava savunması anlamında ne kadar açık bir pozisyonda kalacağımızı ve belirsiz bir geleceğe kadar ilk saldırı imkanından vazgeçtiğimizi de söylemiyor.

    s-400'lerin temsili radar kapsama alanı resimlerini gösterip, kendi radarlarıyla otonom çalışabileceklerini söylerken, sadece alçak ve orta irtifa savunma sistemleriyle tamamlanma ihtiyacından bahsediyor ama yatay olarak da tamamlanma ihtiyacından, bunların ancak bir radar ağı içinde tam verimli çalışacaklarından, eldeki nato orjinli radar sistemiyle olan uyumsuzluklarından bahsetmiyor. gösterdiği radar resimlerinin tümünde, yükseltilerin arkalarının tek radarın kapsama alanı dışında kaldığı görülüyor. bu olası konuşlanma alanlarının çevresindeki yükseltiler yüzünden tek radarın kapsama alanı dışında kalan alanlardaki herhangi bir drone ya da uçaktan gelebilecek saldırıların ilk vuruş üstünlüğüne sahip olacağını ve bataryaları tamamen ortadan kaldırabileceğini söylemiyor.

    s-400'lerin elektronik sisteminin bilinmediğini, rusya'ya ne tür bir istihbarat aktardığını bilemeyeceğimizi, nato üyesiyken, nato üyesi olmayan bir devlete istihbarat edinme imkanı sağlamanın nato üyeliğiyle çeliştini söylemiyor.

    bütün bunları bilmediği için değil, söylemek istemediği için söylemiyor. çünkü bir takım yorumlarının bilgi olduğunu sanıyor. amerika'nın baş kötü olduğuna ikna olmuş vaziyette mesela. dolayısıyla türkiye s-400 almayacak olsa bile muhtemelen f-35 programından çıkışı alkışlayacaktı. çünkü bedeli ne olursa olsun amerika'dan uzaklaşılması gerektiğine kani. böyle bir mantık olamaz, bedeli ne olursa olsun diye bir düşünceye sahipseniz, ideolojik olarak koşullanmış ve körleşmişsiniz demektir. o yüzden de yorumları politik yorumlardır, uzman kimliğiyle değil, politikacı kimliğiyle yorum yapmaktadır. onu da namuslu biçimde değil, gerçekleri çarpıtarak ve kendine göre yontarak yapmaktadır. türkiye'nin nato üyeliği ve orta uzun vadede dünyada hangi kampa yakın yer alması gerektiği, basit faydacı bir perspektiften bile çok boyutlu, karmaşık ve dinamik bir sorunsaldır. toplumların çok boyutlu, karmaşık ve dinamik sorunsalları optimum çözme biçimi demokrasidir. eğer demokratik yöntemle, halkı bilgilendirerek, gerçekler basın ve uzmanlar tarafından tarafsız olarak ortaya serilip katılımcı bir tartışmayla çözüm üretilmiyorsa, kaderinizi birilerinin politik ihtiraslarına emanet etmişsiniz demektir. türkiye nato'da kalacaksa da, nato'dan ayrılacaksa da, hareket planı bu kadar saçma olamaz. olursa kendisi gibiler de saddam'ın propaganda bakanı tarık ali gibi tarihe geçer.
hesabın var mı? giriş yap