• 5 temmuzda yayınlanmaya başlayacak yeni sailor moon serisi.

    trailer

    websitesi

    facebook sayfası

    2011'den beri söylenti olarak duyduğumuz şey sonunda gerçek oluyor ve resmen 15 gün gibi bir süre kaldı. düşündükçe elim ayağım titriyor.

    edit: yazmayacaktım ama madem yarın 2. bölüm geliyor. ilk bölüm hakkında bir yorumum bulunsun.

    çizimler niye o kadar kötü? niye yani? neden bunu bize yapıyorsunuz? özenmeyecektiniz niye başladınız o zaman bu işe? elbette izlemeyi bırakamam ama neden yapıyorsunuz bunu?
  • ilk bölümü yayınlanmış anime.

    http://ch.nicovideo.jp/sailormoon-turkish

    seyrettikten sonra gelen edit: gayet beğendiğim bir bölüm olmuştur. şahsen bana eski nostaljik duyguları yaşatmayı başardı. bu arada mangasını bilmiyorum ancak ilk bölümün eski animedeki ilk bölümden hiçbir farkı yok. olaylar yine aynı şekilde gelişiyor. usagi yine çok sulu gözlü ve sakar. ancak animeyi çok daha modernize etmişler. araya artwork çizimler koymuşlar çok şık olmuş. belki eskisine alışkın olanlar yeni versiyonu biraz yadırgayabilir. bu arada tek gözüme batan şey mamaru'nun gündüz vakti smokinle dolaşması. yani adam etkileyici gözüksün diye de bu kadar saçmalanmaz. şahsen serinin meraklıları kesinlikle kaçırmasın vakit ayırdıklarına pişman olmayacaklar.

    edit 2: malum ortamlarda da yerini almıştır.
  • 2 yıldır çıktı çıkacak deyip nihayetinde toei nin 20. yıl şerefine sürdüğü anime.

    remake olmasına üzüldüm. elbette 94 teki çizim kalitesine göre çok ileri ama bizi hiçbir zaman heyecanlandırmayacak.

    200 bölüm çektikten sonra sürdürmemek mantıklı ama neden olmasın? galaksi savaşçısının evren dengesini korusun diye içine hapsettiği ve sonra galaxia'ya döndürdüğü kaos, başka şekilde tehdit edebilirdi.

    gel gelelim yeni sailor moon ve diğer savaşçı tasarımlarına.

    bir kere çok süslü olmuşlar öncekine göre. kollar ve bacaklar aşırı incelip uzamış, ruj gelmiş kakküller vurgulanmış. ben pek sevemedim. yine de kızlar o zarif halleriyle güzeller, küçükken platonik olduğum makoto kino sahneye nasıl çıkacak meraktayım. ay ve gezegen savaşçıları 7/10

    mamoru chiba, nam-ı diğer tuxedo mask, ki anime aleminin tartışmasız yakışıklılarından biridir, asilliğinden zerre kaybetmemiş. fakat ilk bölümden smokinle gündüz gezmek nedir olm? ilkinde yeşil ceket ve kahve pantolonu ile gözüken züppe idi, burada gün ortasında bile smokinle gezen salon beyfendisi. yine de alemi sallıyor, 10/10

    yan karakterler, eski neşelerinden kaybetmemişler. naru-chan, bayan haruna sakurada (taş taş), umino biraz daha özenli çizilmiş. shingo yine gıcık (ben olsam eve almazdım diyor, piç işte), anne yine öfkeli. motoki'yi neden biraz ibnemtrak yapmışlar anlamadım son 5 yıldır anime erkeklerinde şaft kayması var, mamoru'yu zorlar bir tipken şimdi fatih ürek ağızlı olmuş. kıssadan hisse totalde iyiler 9/10

    kötü karakterleri tam göremedik. jadeite, ilk seride çıkan ilk kötümüz. karizmasından kaybetmemiş. ileride nephrite gelecek, şimdiki küçük kızların aklını çelecek, kazık kadar büyük kadınları küçücük kız gibi pırpır ettirecek mi? kötü askerler daha estetik çizilmiş, fena değiller ama ben tam kötü havası görmedim. 8/10

    gelgelelim konuya.

    konuda hafif törpülenmeyi, sailor moon fanları fark ettiğini düşünüyorum. mamoru, ilk çekimde (1994) tuxedo mask olduğunun farkında değildi, krize giriyor ve kimliğine bürünüyordu. hatırlarsanız, 7 kristalden ilkini alınca onun gücüyle kimliğini öğreniyordu (ikinci veya üçüncü de olabilir, bilemedim.)

    remake de ise, gümüş kristal hadisesi direkt ortada. belki onu bulmak için "aa lan 7 tane vardı, birleştirecektik" muhabbetine tekrar girerler belki bilmem ama, başta pat diye konulması, sanki böyle devam edecek gibi. luna, sailor moon a direkt kimliğini tanıttı, bu tanıma evresi galeyana neden getirildi anlamadım.

    ve şimdiden uyarıyorum, o final sahnesini öyle bir tekrar çeksinler ki, işte bu diyelim. çocuk halimizle helak olmuştuk final ve önceki bölümünde. bu seride onun altına düşmesinler.

    silahlara geleyim.

    bu seride isteğim, ilk sezonda çıktığı gibi kaybolan kılık dönüşüm kalemini çokça kullanması, sanırım herkes içinde uktedir.

    salior moon'un taktığı tacı kullanımı ve silah haline getirilişinde iyileştirme yapmışlar. beğendim.

    broş, biraz tırt, dönüşüm ise 20 yıl sonraki teknolojiye göre iyi çekilse de, ilk çekildiği halinden tırt, sevmedim.

    ----

    seslendirmeye geleyim.

    toei, sağolsun, seslendirme sanatçılarını aynen korumuş gibi ya da aranje ile ilk serinin karakter seslerine yaklaştırmışlar. çok memnun kaldım.

    mimik ve jestlere değineyim.

    bir kere ciddi anlamda azalma gördüm, üzüldüm. usagiyi yapan biraz da o mimiklerdir. usagi burada adeta salonkızı gibi, o şapşal sulugöz hali çok törpülenmiş. üzüldüm.

    keza diğer karakterlerde de öyle.

    neyse, herkes için hayırlı olsun. 20 yıl sonra, düzgün bir teknolojiyle tekrar çekilmesini hak ediyordu sailor moon.

    tsuki ni kawatte, oshioki yo!
  • 20 yıl sonra büyümüş ve cicili bicili bir kız olmuş usagi-chan. artık okula geç kaldığı zaman böyle daha hanım hanımcık, elinde de çantası ve okula minimum telaş seviyesi ile yetişmeye çalışan bir kız olmuş. hayır efenim hiçte olmamış bence. ben ağzında tostu olan, yakasında dönüşüm aletini taşıyan ondan sonracığıma böyle hep bir telaş halinde, ne bileyim okul çantasını da evinde unutan, unuttuğu zaman da okula koştura koştura, büyük bir telaş halinde giden hiperaktif usagi'yi istiyorum. nerde o eski atletik, neşe dolu usagi. çocukluk hayallerimi yıktın toei. yapmıyacaktın bunu bana. her neyse izlemeye devam edelim. her remake'in bir hayrı vardır. izledikçe gözümüz, gönlümüz alışıcak anlaşır belki.

    --- bölüm 01- spoiler ---

    http://i.imgur.com/reny3xi.jpg

    --- bölüm 01- spoiler ---
  • öncelikle benden önce de yazanlar olmuş elbette, usagi'nin her an ağlayacakmış gibi bakması benim de hoşuma gitmedi. ilk seride salya sümük ağlayabilen kız şimdiyse ağlarken bile gözyaşlarını inci tanesi gibi döken ingiliz leydilerine benzemiş. usagi evet ilk seriye kıyasla daha güzel olmuş (aşırı ince bileklere nazaran bebek tabutu gibi el ve ayakları saymıyorum.), ama yine de yüzündeki o çocuksu ifade tamamen kaybolmuş ve bu hiç hoşuma gitmedi. gülüşünde bile bir hüzün var kızın çözemedim.

    daha ikinci bölümün sonunda ami'yi görmemiz beni sevindirdi. zaten ilk sezon yirmi altı bölüm olacakmış, yani ilk serideki gibi sezonun ilk ve son beş bölümünü asıl konuyla ilgili yapıp diğer bölümleri konudan bağımsız doldurgeç şekilde uzatmaları olmayacak. kısa ve öz oluşu beni sevindirdi. bunun dışında luna'nın çizimine hiç özen gösterilmediğini fark ettim, ilk seride luna daha güzel çizilmişti. şimdiki luna peluş oyuncak gibi duruyor. kıyaslama için örnek de vereyim:

    eski luna

    yeni luna (margarin reklamı gibi oldu, peh)

    erkek karakterlerin bu kadar zayıf çizilmesine anlam veremedim, ilk serideki o üçgen vücutlar yerini anoreksik bedenlere bırakmış. mamoru yine karizma, ama suratı kaşık gibi. erkek karakterlerin biraz daha iri yarı çizilmesini isterdim. boyu uzatmakla olmuyor.

    ilk serideki giriş hikayesiyle aynıydı, hatta türkçe altyazıya bile ihtiyaç duymadan ingilizce altyazıyla yetindim. zaten çok basit kalmış diyaloglar, ingilizce altyazıyla da hiç zorlanmadım diyebilirim.

    jenerik şarkısı ilk baş hoşuma gitmemişti, ama şimdi beğenmeye başladım. ama bitiş şarkısını beğenemedim. benim için sailor moon tarihindeki en güzel bitiş şarkısı otome no policy'dir zaten ikinci sezondaki.

    ilk seride usagi ve mamoru ilk karşılaşmalarında birbirinden hiç haz etmez normalde, ama burada birbirlerinin içine düşmedikleri kalmış. ilk serideki o sözlü kavganın hakkını verememişler maalesef.
  • (bkz: bishoujo senshi sailor moon)
    ilk bölümü birkaç saat önce yayınlanan anime.
    zaten fragmanlarından gördüğüm üzere usagi'nin tipini beğenmemiştim. eski sevimli dolunay surat gitmiş itici aptal ifadeli bir surat gelmiş. aynı şekilde tuxedo kamen * da biçimsiz bir surata sahip olmuş.
    orjinalindeki gibi seslendirmedeki abartılar yoktu bence daha kötü olmuş.
    orjinal mangadaki haline daha sadık kalmışlar ilk bölümde, bu tarafını sevdim.
    başlangıç ve bitiş jeneriğini de sevmedim keşke 20 sene öncesinin müzikleri olsa misal otome no policy, tuxedo mirage. gerçi tuxedo mirage diye şarkıyı koyabilmeleri için bölümlerin baya ilerlemesi lazım.
  • cosmosvari bir acilis ile baslamis anime. heyecanla izliyoruz ailecek.
    ilk bolumu bitirdikten sonraki budut: son zamanlarin shoujo konseptlerine abanmislar da abanmislar sanki. erkek karakterlerin o kadar siska bacakli kasik suratli tasarlanmis olmalarini buna baglayabildim anca. (son zamanlarin shoujolarindan da cok anlarim ya sanki, neyse) donusum sirasindaki animasyon teknigi de gozume cok yapay, cok cok cgi geldi. kill la kill ne guzel becermisti oysa o donusum sahnelerini.
  • seriyi güzel bir gruptan takip etmek isteyen varsa tavsiyem "smc" (sailormoon center) grubundan takip etmeleri:

    http://www.sailormooncenter.net/

    artık günümüzde fansub kültürüde kaybolduğu için ortada adam akıllı, yaptığı işin layığını veren çok az grup kaldı. smc grubu zaten ilk klasik serinin tüm sezonlarıyla birlikte filmlerinin remastered versiyonlarını, kendi çevirileriyle birlikte dvd olarak sunan bir gruptu ve açıkcası bu yeni seriyi de haftalık olarak çevirmeleri beni gayet mutlu etti. zaten bluray versiyonu çıktığı zaman tekrar çevirileri elden geçirip bu güzelim seriyi en güzel sunumlarıyla birlikte tekrar piyasaya sürecekler. kısacası haftalık olarak her bölümü "smc" grubunun sunumundan takip ettiğim seridir.
  • ilk bölümünü az önce izlediğim anime. aslında tekrar çekilmemesi taraftarıydım ama izlerken de duygulanmadım değil hani. yani aslında çekilmemesini istememin nedeni izlerken ister istemez kıyaslama yapacak olmamdı. ki ilk bölümden başladım. özellikle usaginin broşuna çok kıl oldum . ama ilerde gözüm alışacaktır. gerçi kendisinin de hal ve tavırlarından pek haz etmedim. neyse neyse hemen eleştirmicem, geçen onca senenin hatırına oturup izlicem.
  • sevmedim diyenler manga'yı da sevmemiştir. ben yeniden çekilmesine destek veriyorum. olmuş bu.

    olaylardan başka başka ilerleyecek hep. karakterler özlerine daha yakın olacaklar ve daha derin.

    evet, belki daha ağır ama daha derin.

    yine de anime'deki abartılı mimikleri özlüyor insan. tek eksiği budur gözümde.
hesabın var mı? giriş yap