• eveeeettt...brothers and sisters'ın 5. sezonunu da tamamladık.

    öncelikle söylemem lazım ki maalesef dizi tarihinin en vasat sezonu oldu 5. sezon. 4. sezonun sonunda rob lowe'ın, ardından 5. sezonun başları denebilecek bölümlerinde sırasıyla emily vancamp ve patricia wettig'in ayrılmasıyla dizi temel senaryo dinamiklerinden ve çekirdek kadrosundan birkaçını birden kaybetmiş oldu. bir süre düzgün bir gidişat oturtamadılar bu nedenle. önceki sezonların aksine öyle temel bir entrikası olan bir sezon da olamadı bu yüzden. daha çok küçük küçük olaylar yaşandı ve bitti. hatta bazıları bitemedi, başladıkları konunun izini sürmeden bırakıp geçtikleri oldu.

    diğer yandan 5. sezon dizinin tam anlamıyla 'daytime soap opera' ayarına geldiği sezon oldu. önceki sezonların aşk-meşk olaylarına bağlı olmakla birlikte yan hikayeleri de çok başarılı olan 'drama' yapısı gitti, yerine bildiğimiz bir pembe dizi geldi. 3. sezonda robert mccallister'ın yanında çalışmaya başlamasıyla avukatlık kariyeri boşverilen kevin, bu sezonda her ikisinden de mahrum lokanta işletmecisine evrildi, calista flockhart sezonun yarısında hiç sebepsiz görünmedi, sarah'a yazılan senaryo aynen holly'e yazılanda olduğu gibi en klişe türk filmlerini aratmadı (babası aslında başka biri olan walker kardeş - trafik kazası geçirince hafızasını kaybeden kötü kadın) vs...sezonun kesinlikle en sevimli, en öne çıkan ve rol çalan ismi en küçük kardeş justin'i canlandıran dave annable'dı. kendi içinde gerçekten çok başarılı bölümleri vardı ve yine zevkle izlendi ama genelde önceki 4 sezonun yanında oldukça sönük ve "pembe" kaldı 5. sezon.

    sezon finali itibarıyla güzel bir kapanış yaptılar ama. rachel griffiths mayıs başında avustralya'da verdiği bir röportajda b&s'daki çalışmasının yakında sona ereceğini söyleyince dizinin 6. sezonunun çekilmeyeceği dedikoduları başladı hemen. şimdilik abc'den yapılan bir açıklama yok. şu noktada bitirilmiş olsa gerçekten kabul edilebilir bir final oldu ve cevapsız bırakılan öykücükler kaldı diyebiliriz. zaten başta saydığım 3 oyuncunun diziden ayrılmasıyla dizi ana dinamiklerini kaybettiği için daha fazla zorlamadan bitirmek de en mantıklısı olacaktır. ama belki 6. ve son bir sezon çekilip, yarım bırakılan o hikayecikler de bir şekilde sonlandırılarak daha "bütün" bir final de yapılabilir. abc'den gelecek açıklamayı bekliyoruz bakalım. şimdilik 5. sezon finalinin hoş ve olası bir 'series finale' için de tatmin edici bir veda olduğunu söyleyerek bitireyim.

    5x22 - walker down the aisle : 8/10
    5. sezon (genel) : 6/10
  • ve maalesef beklenen haber geldi... 13 mayıs 2011 cuma (13.cuma) walker kardeşler için uğursuz geldi. 5 sezon ve 109 bölümün ardından abc brothers and sisters'ın sona erdiğini açıkladı. tahmin ettiğim gibi 5. sezon finali aynı zamanda 'series finale' oldu.

    bugün internette dolanırken 12-13 bölümlük yarım bir 6. sezon için dizinin yenilenebileceği ve bu sayede yarım bırakılan birkaç öykünün de adam gibi sonlandırılıp diziye hakettiği en uygun finalin bu sayede yapılabileceği şeklinde ihtimallerin gündemde olduğuna yönelik haberler okumuştum. ancak senarist ve oyuncu kadrosu oldukça kaliteli isimlerden oluştuğu için prodüksiyon masrafları fazla olan, raitingleri ise artık beklenenden oldukça düşük gelmeye başlayan dizi bütçe konusunda abc'yi zorladığı için bitirilmesi yönünde karar alınmış

    yapılacak bir şey yok...istesek de istemesek de walker kardeşler'e, müthiş oyuncu kadrosuna ve harika bir diziye veda etmek zorundayız...son yıllarda iyiden iyiye fantastik ve yorucu olmaya başlayan diziler/filmler içinde çok ciddi bir şekilde sakin ve huzurlu bir liman, müthiş dinlendirici bir diziydi. çok güzel anılar bıraktı geride. gönül isterdi ki tam hakettiği gibi bir vedayla sona ersin. hiç olmazsa 5. sezon finali yukarıda da yazdığım gibi yeterince tatmin ediciydi. artık bir tatlı huzura ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda tekrar tekrar açıp izleyerek hasret gidereceğiz bu çatlak ve deli-dolu kız ve erkek kardeşler ile. hoşçakal brothers & sisters.
  • yayından kaldırılmasına rağmen çok tatmin edici bir şekilde final yaptığı için çok mutlu olduğum dizi. açıkçası brothers and sisters ve parenthood gibi dizilerin türkiye'de neden çok daha büyük bir ilgiyle takip edilmediklerine anlam veremiyorum. bence bizim uzun sıkıcı drama dolu dizilerimiz ile biz sözlük yazarlarının daha çok ilgi duyduğu yaratıcılık abidesi amerikan dizileri arasında, çok sağlam bir yerde duruyor böyle diziler. işledikleri konular bizim türk filmlerini ve dizilerini aratmasa da karakterlerin ve diyalogların yazılışı olağanüstü bir kaliteyi koruyor. brothers and sisters inişli çıkışlı bir beş sezon geçirdi. elde etmesi ve elde tutması çok zor bir kadrosu vardı. sally field'in ne kadar saygı duyulan bir oyuncu olduğunu ya da rachel griffiths ve calista flockhart'ın kadroda olmasının ne kadar prestij kattığını biz bu topraklardan tam anlayamayız. rating'ler haftada yedi milyon kişi civarı seyrederken (ki aslında hiç fena değil) sırf bu büyük oyuncuların büyük maaşları nedeniyle dizi bitirilmiştir, başarısızlıktan değil. aile her zaman değişen bir şey olduğuna göre zaten böyle aile dizileri ancak bu şekilde bitebilir. geleceğe umutla bakan, içindeki bir takım sıkıntıları geride bırakacağına inanan, sevgi dolu ve mutlu bir şekilde. iyi bölümlerinde televizyonun en iyi işlerini çıkaran, kötü bölümlerinde "bu kadar saçmalamış olamazlar" dedirten ama yine de güldüren bir diziydi brothers and sisters. izlediğim ve izlettiğim için, dvd arşivime kattığım için mutluyum.

    --- spoiler ---
    dizinin bittiği noktada kitty'nin hamileliği dışında çok da açıkta kalan bir nokta olduğunu düşünmüyorum. brody'nin süper itici kızına sarah'nın verdiği "etkilendim!" tepkisinden oradan bir drama gelmeyeceği belli olmuştu zaten. dizinin baş yazarı yayından kalkacaklarını bilselerdi kitty'nin hamileliğini ve justin'in yeni ilişkisini bu kadar yarıda bırakmayacaklarını açıkladı. bence justin gibi bir karakter için yeni ve güzel bir ilişkiye başlama umudu bile yeterince iyi bir son. beş sezondur kendisinin ne kadar geliştiğini hayranlıkla izledik. hele ki sezon sonuna doğru herkesin üstüne sır yükleri bindirdiği bölümdeki performansıyla dave annable iyi bir oyuncu olduğunu kanıtladı. benim favori karakterim kevin ise mutlu bir aile babası olarak diziyi noktaladı, çok sevindim. "acaba ne olacaktı?" dediğimiz tek şey kitty'nin sağlık ve hamilelik durumu yani. buna da şükrediyorum, nice yarıda kalmış diziler izledi bu zat.
    --- spoiler ---
  • özlediğim dizi.

    çoğu kimsenin haberi bile yokken ya da umurunda değilken tam 5 sezon boyunca yarenlik etti bana, ruhumu dinlendirdi, günlerimi keyiflendirdi. walker kardeşlerin tatlı-sert didişmeleri, herhangi bir dedikoduyu birbirlerinden saklayamadan anında telefonla birbirlerine yetiştirmeleri, en tatlı gay çift kevin ve scotty'in dillere destan aşkları, kötü kadın holly'nin bile kendini sevdiren halleri, anne nora'nın histerik ama her zaman çocuklarına kol kanat olan anlayışlı halleri, sevinçler, hüzünler...bütün bölümlerini indirip dosyalasam mı diye aklımdan geçirmiyor değilim ara sıra. ihtiyaç hissettikçe seyreder, kendimi iyi hissederim. kim ne derse desin 2000'lerde amerikan dizi sektörünün arkasında bıraktığı en parlak, en kaliteli işlerden biridir. dünya lost diye prison break diye çıldırırken sessiz sedasız yer etmiştir izleyeninde. şimdi olsa da izlesek keşke *

    http://www.youtube.com/watch?v=ev-8v7mw230
  • senaristleri kesinlikle dostoyevski okumuş olmalılar. karamazov kardeşler'i kast etmiyorum. bütün dostoyevski romanlarını kastediyorum. iyi insanla kötü insan kavramlarının alt üst edildiği bir hikayesi var. asla ve asla dengeli olmayı başaramayan tüm karakterler, zaman zaman vicdanlarını susturuyor, zaman zaman vicdanlarının en bilge yüzlerini açığa çıkarmayı başarabiliyorlar. herkesin hem haklı, hem de haksız olduğu olağanüstü bir aile dramasıyla karşı karşıyayız.
  • bir gün denk geldim ve bir daha bırakamadım. sanki yan komşu falan oldu bu walker'lar. hayata dair her türlü detayın işlendiği bir diziydi özellikle kavgaları dillere destandı.
  • 2000'ler televizyon dünyasının yüz aklarından, en güzel ve tatlı, insanı germeyen, yormayan, sömürmeyen, tam tersine ruhu dinlendiren, iyileştiren dizilerinden. artık bu dejenerelik, yapmacıklık ve her anlamda iğrendirici şekilde aşırılık çağında bir benzeri bir daha kolay kolay gelmeyecek olan güzelliklerden. buralarda pek bilen bile yok ama yurtdışında, özellikle amerika'da çok sevilen bir diziydi. 5 sezon sonunda final yaptı ve ben şimdi internet üzerinden hiçbir bölümünü bütün olarak bulamıyorum. hiç mi bir yabancı dizi sitesi kalmadı bu dizinin sezonlarını bulup tekrar izleyebileceğimiz?? haksızlık resmen. yardımcı olabilecek birileri çıkarsa gerçekten çok minnettar kalırım.

    http://www.youtube.com/watch?v=oux7gtyiucw
  • ilk 3 bölüm itibariyle diyebileceğim atanamayan six feet under: olumsuz anlamda demiyorum.*

    --- spoiler ---

    +ilk bölümden ölen baba
    +babanın ölümüyle favourite evladın yuvada kalma kararı
    +eşcinsel evlat
    +ergen evlat
    +her zaman en iyisini yaptığını düşünen ama asla yerinde olmak istemeyeceğin anne

    --- spoiler ---

    ve doğal bileşen rachel griffiths. tek diyebileceğim seni inanılmaz özlemişim aile dramı.

    edit: aslında sfu'dan özür dilemem gerek. bir sezon ortasına biraz zorlayarak geldim ve kafamda bir aileden ziyade aşırı bağlı bir tarikat canlanıyor. bu neyin rahatlığıdır be kardeşim. hangi kabiledensiniz? gerçekten uzak, dramdan bir anda komediye düşen "ailesel" problemler ve hızlı olağanlaşmalar üzerimde trajikomikliğin sinirbozukluğunu yarattı.

    fakat nora walker en az bir ruth fisher rahatsızlığında, tebrik ederim. lakin rachel griffiths dışında walkerları komple ateşe atarım.
  • öyle bir atmosfer yaratılmış ki ferhunde hanımlar gibi senelerce çekilip haftaici hergün yayınlansa izlerim. aile ne demek anlatıyor. oyunculuklar inanılmaz basarılı.
  • benzer işler (bkz: this is us)
hesabın var mı? giriş yap