• 35 tl vererek aslında yeşil olmayan bursayı kuş bakışı görebilme fırsatı tanıyan ulaşım aracıdır.
  • uludağ uygulamasındaki (uygulamanın infosunda resmi app olduğu yazıyor) ulaşım bölümüne eklenmesi gereken ulaşım aracı. uygulamadan sadece hava durumuna baktığım için, (ki orada da rüzgarın 90 km/h olduğu bilgisi bulunmuyordu) teleferik'in kapalı olduğunu ancak gidince öğrenebildik. destek hattı da telefonu açmayınca araçla uludağa devam ettik. bir entegrasyon gerekli..

    edit: imla
  • bursa'nın uludağ'ın zirvelerine çıkan manzarası harika olan ulaşım aracıdır.

    bursa'ya turistik gezi için gidiyorsanız mutlaka binmelisiniz. şehrin tepeden manzarasını izlemek ve uludağ'ın mis gibi havasını almak insana huzur veriyor.

    ancak yükseklik korkunuz varsa teleferiğe hazırlıklı binmenizi öneririm. yukarıya çıkarken çok rüzgarlı olması sebebiyle kabinler biraz sallanıyor. yükseğe çıktığınız için basınç da biraz etkiliyor.

    ücretler çok yüksek. öğrenci bileti 27, tam bilet ise 38 tl. öğrenci kimlikleri ile ilgili maalesef biraz sorun çıkarıyorlar. bandrolleri didik didik arıyorlar. gitmeden önce mutlaka kimliğinizde güncel bandrol var mı kontrol edin. bondrol yoksa öğrenci belgesi çıkartmanızı öneriyorum. gişede sinir küpüne dönmemeniz için...

    erken saatlerde gitmek sıra beklememeniz için faydalı olacaktır. aksi takdirde ciddi bir sıra oluyor.

    edit: imla
  • arapların ülkemizi işgal etmeye başladıkları yer. biletlerin yüzde sekseni arap turistlere ait.
  • bilet fiyatlarının arap ekonomisine göre belirlendiği bursalıların çok beğenmesine ve özenmesine rağmen fiyatlarından ötürü binemedikleri %90 arapların sömürdüğü aşırı pahalı hizmet.

    amk arapları ne anlardan dağdan bayırdan kardan soğuktan oraya kadar çıkıp hemen bi kapalı alana girip çay kahve nargile takılıyorlar. ne geziyorlar ne piknik yapıyorlar. birazda orda oturalım deyip çıkıp oturuyorlar sadece.

    nefretse nefret ırkçılıksa ırkçılık kendi memleketimdeki bi hizmeti gönül rahatlığıyla kullanamıyoruz arkadaş. nereye gitsek araplar yığınlar halindeler. 5 sene önce teleferiğe bindiğimde "oğlum bizimde avrupadan eksik yanımız yok bak jilet gibi teleferik tesis insanımız kullanıyor kayaçılarımız var falan" derdik şimdi amk arap işgali altındaki bi tesisten ite kaka kullanabiliyoruz bütün esnaf sadece onlara çalışıyor ulan bi dandik sucuk ekmek parasıyla bir kaç kangal sucuk alırsın marketten. neyse ki hazırlıklı gidiyoruz da kendimiz pişirip yiyoruz. bigün dayanamayıp bi arabı çok pis döveceğim sebepsiz nedensiz bi şekilde döveceğim afakanlar basıyor onların o kalabalıklarını görünce. peçeli kadınlarını görünce. amk restorana peçeli kadını getiriorlar zavallım peçesini çıkarmadan yemeğe çalışıyor bi şeyler erkek hapur hupur yerken
  • bugun uludag’a cikmak icin ilk ve sanirim son kez kullandim. giderken ve gelirken dehset bir kuyruk vardi. ozellikle gelirken bir saatten fazla sira bekledik. gunun yorgunlugu, daracik bir alanda kic kica bekleme ve gorgusuz araplarin bollugu bir daha tovbe dedirtti. ayrica dagin zirvesinde aktarma yapiliyor, buna da hazirlikli olun.
  • ben ki lunaparkta gondola binmekten bile korkan bir adam olarak bayramın 3. günü deneyimledim.

    otoparkı çok pahalı.
    covid 19 önlemleri yeterli. kabinler yolcular her indiğinde dezenfekte ediliyor.
    bakım olduğundan belli bir alana kadar gidebiliyorsunuz.
    rüzgarın sert olduğu alanlarda şiddetli sallanabiliyorsunuz.
    gidiş-dönüş ücreti 50 lira ki bence makul.
  • uçak pistten havalandıktan tahmini 3 dakika sonra imana gelen bir ateist olarak deli cesareti ile geçtiğimiz cumartesi günü deneyimlediğim ulaşım aracı.

    şimdi ise; gözlemlerimi, duygu ve düşüncelerimi sizlere giriş gelişme sonuç bölümleri ile yazıya dökeceğim. neden mi ? çünkü kimsenin kalp krizi riski ile karşılaşmasını istemeyen ponçik bir insanım da ondan tabi.

    gelelim olayın özetine,

    giriş: oha çok iyi bir şey hemen deneyelim, neden? çünkü ne kadar yüksek olabilir ki, hem daha önceleri istanbul'da hem de denizli'de birer kere olmak üzere denemişim yani, ne kadar korkutucu olabilir ki yaw.

    gelişme: özellikle ücret ödendikten sonra diğer deneyimlerle kıyaslanıldığında , resmen soygun bu ya, kaç dakikalık olay ki, kendi ülkemizde resmen turist muamelesi görüyoruz.

    sonuç: dışarıya doğru bağrılarak söylenen * abi sizin hiç mi allahınız yok indirin beni buradan. yüce tanrıma ilettiğim; yüce rabbim söz bundan sonra hiçbir sözünden çıkmayacağım, bugün bir kez daha imana geldim, sen şu an ki durumda beni geçmişe göre değerlendirme nolursun.

    bu arada parası da helali hoş olsun, fazlayı geçtim az bile vermişiz. adamlar sizi en tepeye çıkarıp, yüzde 80 düşürmeden geri getiriyorlar ve sadece kişi başı ücreti 60 tl. bence az bile. daha çok yapın ki benim gibi ödlekler en azından başta fiyattan dolayı vazgeçip, kriz riski yaşamasınlar.

    ayrıca düştüğünüzü var sayarak son bir şey yazayım; düşerseniz cesetinizi müge anlı bile bulamaz, öyle bir düşersiniz ki köpek ve kurtlara yem olacak parçanız bile kalmaz. benim kadar yükseklik korkusu olanlar yani 3.kattan fazla aşağıya bakamayanlar aksiyon olsun diye hayatınızda denemeyin, kalpten giderseniz guzummm.
  • 29 ekim tatilinde covid olup olmadığı muamma arap turistlerle iç içe yolculuk yaptığım teleferik işlemesi. türk vatandaşıysan hes kodu zorunlu, turiste soran eden yok tıka basa bindiriyorlar “kabinlere 8 kişi binmek mecburidir” anonsu eşliğinde. bilet ücreti 60 tl.
  • hayatımın en zorlu etkinliğiydi.

    yükseklik korkum ve ben dikine dikine yükselen bir cam fanusta, yere kapaklanıp kafamı kollarımın arasına alıp ağlaya ağlaya uludağa doğru çıkışımı unutamıyorum.

    bir de bunun inişi vardı ki, aklı olan binmesin.
hesabın var mı? giriş yap