circuit

• bir çok insanın "sirküit" şeklinde telaffuz edip beni çileden çıkardığı ve aslında "sörkıt" olarak telaffuz edilen kelime.
• böyle "circuit" denen (sörkıt okunan) bir idman türü var. daha çok atletler yapar bu idmanı. 8 hareketten oluşur. bu hareketlerin içinde mekik, şınav, çakı gibi herkesin bilebileceği hareketlerle birlikte kartal, yukarı sıçrama, yana hamle, skips ve bacak açma gibi ancak tahayyül edebileceğiniz hareketler de vardır. her hareket 20-25 sn. sürer ve hareketler arasında durmaksızın koşarsınız. idman bittiği vakit kıçınızdan solumamanız imkansız hale gelir. ertesi gün ise okkalı, temiiiz bir dayak yemiş gibi olursunuz. bir tek boyun kaslarınız ve ayak bilekleriniz ağrımaz o kadar. süper idman ama çok zahmetli. idmanın adının sörkıt olmasının nedeni ise şu: bu idman genelde kapalı voleybol sahasında filan yapılır. hareketleri salonun ucunda yapar, sonra salonu turlayarak dairesel biçimde koşarsınız. aslında bu tarz bir antremana "kazıklı voyvoda", "omurga kıran", "kemik çürüten" gibi isimler de verilebilirdi elbet.
• (bkz: devre)
• elektrik-elektronik öğrencilerinin pek bir istekle hazırlandıkları bir sınav. iki hafta öncesinden kapanıyolar çalışma salonuna vs. vs. (bkz: cs)
• elektrik ogrencilerine zor anlar yasatan kalirsan hayatinin bir yilini veya tum yazlarini okulda gecirmene sebep olan ders
• kendine kıyasla çok daha zorlu geçen lablara sahip ders.
• amerika'da üst mahkemenin birimleri. hem de bizdeki gibi numaralandırma esasıyla kullanıyorlarmış. "yargıtay 3. ceza dairesi" gibi "second circuit court of appeals" şeklinde. daire ve circuit kelimelerinin bu kullanımda da aynı anlama gelmesi ilginç.
• bu ders gibi dersi hayatınızda ömür billah görmemişinizdir. hele hele hacettepe ele-elo müh'de okuyorsanız. bir sınıf düşünün, sınıfta hepsinin belirli kriterleri yerine getirip bu bölüme yerleşmiştir. circuit adında bu dersin ilk vize ortalaması da 25-30 civarında olur. ben dahil herkes konuların hepsini yutup yalamasına rağmen, bölümün hocalara gelen ilahi gaz ile olabildiğince kazık sorma eğilimleri vardır. nortonmuş theveninmiş, opamp çalışmınızdır sınavda 5 tane birbirine bağlar, aralarındaki bağlantıyı bulmanızı, yetmemiş bu bağlanıtlar arasında saturation değerinin bulmanız ister. halbuki öğrenciye kitap'daki(nilsson) soruları sorsanız her birini teker teker yapar. second-order rlc devrelerini adam gibi yaparsanızi fakat sınavda paralel,seri bir de dependent source koyarak bir soruyu ne kadar taşak, ne kadar zor yapılır görürsünüz o an. bu derse öyle son gün çalışayım olur demeyin, son 1 hafta çalışsanız da olmaz. günü birlik ineklemeyle geçilir
• sevimsiz bir ders.
• odtu elektrikten servis dersi olarak alirsaniz bu dersi, gay tipli, devamli dockers giyen(tahtaya yazi yazarken dikkat ediyor insan) kel bir adam ve sinirli baska bir adam tarafindan ders alirsiniz, zira ben hatirlamiyorum isimlerini. onemli olan nokta su ki: gay tipli adam attendance alma tandansindan bir turlu kurtulamamis, ama fake imzalarin da onune gecememistir ama naapsindir ki dersine baska turlu giden yoktur, adami onde oturan ilk 2 sira disinda ciddiye alan yoktur. hatta bir gun benim de dahil oldugum gruba, "ben sizi var yazicam yeter ki dersimi bozmayin" demistir, ama yine de bir seye engel olamamistir. diger hoca ise karmakarisik anlatir herseyi, bu yuzden ogrencilerini gay hocaya kaptirmistir. bu dersi aldiginizda asla final kagidinizi goremezsiniz, cok sansliysaniz final notunu aciklarlar, ama ortalamanin ustunde olan bir ogrenciye de diplerde gezen bir ogrenciye de c verdikleri gorulmemis bir hadise degildir. sinav kagidina itiraz etmeniz bir isinize yaramaz, zira onlar hep dogrudur.