• (edit: bu örnek dan ariely'den alınmadır)

    a'li b'li c'li orneklerden kafam karisti diyenler. yanliz degilsiniz. yalniz da degilsiniz. yemeyip icmeyip internetleri arastirdim, gercek dunyadan bir ornek buldum:

    muhim bir dergi uyeligi durumu var. big okazyons. iki secim sunuluyor:

    1) sadece online materyale erisim: 60 dolar
    2) hem online erisim var hem de fiziki dergiyi postaliyorlar: 125 dolar.

    kicindan basindan elektronik alet cikan biri oldugum icin ilk opsiyonu seciyorum. insanlarin yuzde 68'i de boyle secmisler.

    peki simdi ortaya decoy'u koyuyorum. nedir:
    3) sadece fiziki dergiye uyelik (online erisim yok): kac? o da 125 dolar.

    noldu simdi? durduk yere 2'nin cok hesapli bir alisveris olacagina kanaat getirdim. bu uc secenek de varken ucuz olanini sadece %16'miz secmis, pahali olani ise %84. (decoy'u, yani yemi tabii ki kimse secmiyor).

    bu kadar basit bir yontemle, pahali urunu secenlerin yuzde 32'den 84'e firlamasi, tur olarak, hatta ben diyeyim genus, siz deyin phylum olarak topyekun ne kadar dangalak oldugumuzun kanitidir. bu islerle ugrasan bir pazarlamacinin, kendini diger insanlardan ustun hissetmemesine, acima ve empati duygularinin tamamen yitirmemesine, tuketimden baska hicbir deger yargisi bulunmayan manipulasyon uzerine kurulu o asalak sektorde bir omur boyu surecek kariyerine sevkle baslamamasina imkan yok.

    hicbir ek getiri olmadan butcesinin iki katina cikabilecek kadar ihtiyaclarindan habersiz yaratiklar olarak, liberal ekonomi baglaminda rasyonel karar vericiler olmaktan ve bu yolla serbest piyasanin insanligi surekli gelismeye itelemesinden bahsetmek biraz absurd.
  • pazarlama tekniklerinde söz konusu olan ve yem etkisi olarak türkçeleştirilen kavram. varsayalım ki a ve b tipinde iki ürün piyasaya sürülmekte. nitelik açısından bir sınıflama yaparsak a birinci sınıf, yani en iyi niteliğe sahip olan mal , b ise üçüncü sınıf, yani en düşük nitelikli mal olsun. a'nın fiyatı 4 birim, b'nin fiyatı ise 3 birim olsun. müşterilerin bir kısmı en nitelikli mala sahip olmak isteyenlerden diğer kısmı ise harcamalarını mumkun olduğunca düşük düzeyde tutmak isteyen, daha çok ürüne sahip olma kaygısında olup ürünün niteliğini fiyatına göre ikinci planda tutanlardan oluşsun. bu durumda a ürününü yüksek nitelikli mal arayan ve buna sahip olmak için para harcamaktan çekinmeyen müşteriler, b ürününü ise niteliğe önem vermekle birlikte az para harcama isteği ağır basan müşteriler tercih edecektir. bu durumda, piyasaya üçüncü bir mal daha sürülmüş olduğunu varsayalım ve bunu c olarak adlandıralım. c'nin nitelik açısından b'den yüksek ve a'dan daha düşük derecede sınıflandırıldığını, yani ikinci sınıf mal olduğunu, ama aynı zamanda hem a'dan hem de b'den daha pahalı olduğunu yani fiyatının 4.5 birim olduğunu varsayalım. işte bu noktada c, b'ye kıyasla daha nitelikli olduğu halde a'dan bile daha pahalı olduğundan ikinci kategoriye giren müşterilerin a'yı tercih etme olasılığı artacaktır. işte buna "yem etkisi" yani "decoy effect" denir. burada a'nın daha çok satılması için c yem olarak kullanılmıştır. bu olaydan sonra c'nin piyasadan kaldırılıp d olarak adlandırdığımız başka bir malın piyasaya sürüldüğünü varsayalım. ayrıca yeni piyasaya sürülen d'nin dördüncü sınıf mal niteliğinde olduğunu ve fiyatının 3.5 birim olduğunu yani b'den daha düşük nitelikli ama ondan daha pahalı olduğunu ve c'nin artık piyasada bulunmadığını varsayalım. bu sefer de b ürünü daha çok satılacaktır. tabi piyasada bu sözünü ettiklerimiz dışında başka bir ürün olmadığını varsaydığımızda ve diğer değişkenleri sabit kabul etmemiz, yani ceteris paribus saçmalığını kabul etmemiz koşuluyla.

    (bkz: asimetrik bilgi)
    (bkz: pazarlama)
    (bkz: ceteris paribus)

    *
  • aynısı mıdır bilemeyeceğim ama emlakçı milleti de yapar buna benzer numeroları. çok da bilmediğiniz bir muhitte kiralık ev arıyorsunuzdur, bir emlakçıya gidersiniz. "oo, buyur abi, size evleri gezdireyim" der. ilk eve gidersiniz, alt katta, berbat durumda, her tarafından köhnelik akan bir evdir, "kirası 600 tl." der, içinizden kocaman bir "oha!" çekersiniz. "bu eve bu fiyat..". sonra ikinci eve gidersiniz, ikinci katta, gayet nezih, hemen hemen aradığınız gibisinden bir ev. "bunun da kirası 750 tl." der, makul gelir, tutarsınız. ilk evin "yem" olduğunu ve muhtemelen aynı amaçla birçok emlakçı tarafından ortak şekilde kullanıldığını farketmeniz zaman alır.
  • aynı nick altında akça pakça bir yazar:

    engelle
    başlıklarını engelle
  • hala utanmadan onu bunu eleştiren akyalak.
    engelleyin gitsin.
  • anonim adli yazar olani hudapar yancisi bir akebe cocugudur. gonul rahatligiyla engelleyebilirsiniz.
  • aktrol. tabii ki engellendi. son dönemde yazıyorum böyle aktrol diye zira merak edip gelen olursa görsün kimin ne olduğunu.
  • gücünü kıyaslanacak bir seçeneğin varlığından alan güzel bi yöntem.
    mesela roma ve paris turları arasında kararsızız, elimizde sadece 2 opsiyonumuz varsa seçim yapmamız daha zor. ama mesela roma turunda kahvaltı dahil olmayan bir seçenek de varsa, hoop kahvaltı dahil roma'yı seçiyoruz genellikle. yani a şıkkı, a şıkkının kötüsü ve b şıkkı arasında seçim yapmamız gerekirse genellikle karşılaştırma opsiyonumuzun olduğu( kahvaltı dahil- dahil değil gibi) ve daha düzgün görünen opsiyonu seçiyoruz. karşılaştırma yapacağımız bir seçeneğin bulunmadığı b şıkkına ise pek yanaşmıyoruz.
    bir şey alırken akılda tutmakta fayda var gibi.
  • bir çeşit pazarlama illüzyonudur.
    tüketicinin karşısında aynı ürünün 2 farklı boyut/gramaj/büyüklük olarak çeşit olduğunu düşünelim.
    hatta bu bir starbucks kahvesi olsun.
    tall (küçük boy) 3$
    vendi (büyük boy) ise 7$ olsun
    bu durumda satın alma davranışı yüksek oranda tall boy tercih edilir çünkü vendi iki katından fazla bir fiyattadır.
    işte bu sırada grande boy kahve aramıza katılır. ve son görünüm şu şekildedir.
    tall 3$
    grande 5.95$
    vendi 7$
    bu durumda satın alma davranışı yüksek oranda grande boy olan kahve olacaktır.

    esasında tüketicilerin 3'lü ve daha fazla sayıda seçenek üzerinde tercihte bulunmaya maruz bırakıldığı durumlarda aslında bir seçenek üzerinde yoğunlaşmasını etkileyen bir pazarlama yönetim biçimidir.
    batıda decoy effect denilir, türkçede yem etkisi veya nacizane deyimimle asimetrik fiyatlama denilebilir.
  • basit bir deyişle, sadece iki seçenek olduğunda, tüketiciler kişisel ihtiyaçlarına göre karar verme eğiliminde olacaklardır. ancak, tüketicilere başka bir stratejik yemleme seçeneği sunulduğunda, üç seçenek arasından daha pahalı olanını seçme olasılıkları daha yüksek olacaktır. national geographic, tuzak etkisinin tüketicileri nasıl etkilediği konusunda test yaptı. başlangıçta, ilk tüketiciye 3 $ için küçük bir kova patlamış mısır veya 7 $ için büyük bir kova teklif ettiler. sonuç, tüketicilerin çoğunun o zamanki kişisel ihtiyaçları nedeniyle küçük kovayı satın almayı seçtiğini ortaya koydu. ikinci gruba gelince, üç seçenek sunmaya karar verdiler: 3 $ için küçük bir kova, 6.5 $ için orta bir kova (yem) ve 7 $ için büyük bir kova. bu kez, tüketicilerin çoğu büyük kovayı seçti, çünkü daha fazla patlamış mısır için sadece 0.5 $ istediler. decoy etkisinde daha pahalı ürünü aldırmak için üç seçenek sunulur pahalı olan ürün ile ondan biraz daha ucuz olan ürün arasındaki meblağ küçük tutulur. pazarlamacılar böylelikle tüketicilerin daha pahalı ürünü satın almalarını sağlayıp istedikleri sonuca ulaşırlar.
hesabın var mı? giriş yap