• fazla dolandırmamak lazım, eksi enflasyon yani enflasyon rakamının negatif değerde olması durumudur.
  • çok yakında tüm dünyada bol bol konuşulacağını tahmin ediyorum.
    konuşmaktan bile korkuyorlar aslında çünkü dünyanın büyük devletleri borç batağının içinde ve deflasyon borçluları batırır.
    dünyaya pompalanan trilyonlarca dolara rağmen abd m3 para arzı %5,4 geriledi. fed veriyi 2006'dan beri açıklamadığı için alternatif kaynaklardan takip ediyoruz. bu kadar para pompalanırken para arzının düşmesi deleveraging ve nakde geri dönüşün göstergesi.
    trilyonlarca dolarlık yükümlülükleriyle teknik olarak batık olan abd'yi çin desteklemeye devam ediyor. ancak çin'in de soğuyacağını ve en nihayetinde abd ile birlikte zarar göreceğini söyleyebiliriz. 29 buhranında abd'nin düştüğü hataya, bu sefer çin düşmekte.
    yüksek enflasyonla bu süreci önleyebilmeleri oldukça zor. belki küçük ve tahvil piyasaları gelişmemiş ülkeler yapabilir ancak abd gibi ülkelerin bunu yapabilmeleri mümkün değil. ab'nin zaten yüksek enflasyon yaratacak gücü yok. yapabilecekleri tek şey bir savaş çıkarmak belki ama demokrat iktidarında o da pek olası gözükmüyor.
    bunlarla beraber 2008 krizinden çıkış sürecinde büyümenin istihdama neredeyse hiç yansımaması yaklaşan deflasyonun bir başka habercisi. abd'de istihdam edilenlerin çok büyük bir kısmı geçici kamu personelleri. tüm dünyada işsizlik yüksek seviyelerini koruyor.
    zaten faizleri 0'lamış ve boğazına kadar borca batmış ülkelerin kullanabileceği fazla bir seçenek de kalmadı. para ve maliye politikalarında kullanabilecekleri bir araç kalmadı. özellikle avrupa ülkeleri. euro'nun değer kaybıyla pahalılaşan ithalat ve ab tüketicilerinin paralarını harcamakta oldukça cimri olması, gelişmekte olan ülkelerin mallarını kime satacağı sorusunu doğuruyor. buna biz de dahiliz.
    deflasyon borçluları batırır, getireceği işsizlikle işini kaybetmiş birinin reel bazda sürekli artan borcunu ödemesi imkansız.
    kendi ülkemizde böyle bir deflasyonun dolara yapacağı etkiyi de unutmamak lazım. belki de hayatta yapılacak en akıllıca hareket, şu an her şeyi satıp dolar almaktır.
    bunlarla beraber deflasyonun ne zaman vuracağı ayrı bir sorudur. bu sene olması düşük de olsa var olan bir ihtimal. ancak önümüzdeki sene olması daha muhtemel görünüyor.
    deflasyon hafife alınacak bir sorun değildir, acımasızdır. insanları gözünü kırpmadan batırır.
    bunun belki de en iyi örneğini japonya yaşadı ve hâlâ yaşıyor. 90larda 40 binlerde olan nikkei bugün hâlâ 9 binlerde sürünmekte.
    emlak piyasalarına, borsalara, tüketicilere kısaca kreditörler dışında herkese ağır bir etkisi olacaktır deflasyonun.
  • tam istikrar denildiği zaman enflasyonla mücadelenin yanında akla gelen diğer bir mücadele şeklidir. hoş sadece teoride kalan bir istikrarsızlık hali olduğu için enflasyon mücadelesi daha bir ön plana çıkmaktadır.
  • içine girildiğinde çıkması epey zor olan problem.

    piyasada para vardır fakat aslında yoktur. zira para aktif şekilde kullanılmıyordur. mevduatta durur veya bilinen tabirle yastık altında saklanmaktadır vs vs. hal böyle olunca para değerlenir, piyasa fiyatları azalır.

    bu şekilde özetleyince hemen halledilebilir bir sorun gibi gözükse de çözümü o kadar kolay değildir. piyasada azalan fiyatlar üreticileri etkiler, yüksek fiyattan yapıln üretimin sonucunda düşük fiyattan kazanç elde edilince orantılı olarak işsizlik görülür ve işsiz kalan insanlar ellerindeki parayı doğal olarak tutmaktan yana olurlar. bu noktada üretim azalırken insanlar da ihtiyaçlarını kısıp ellerindeki parayı tutmaya çalışırlar yani mal/hizmet talebinden ziyade para talebi gösterirler. zaten problem paranın piyasada olmamasından kaynaklandığı için bu döngü devam eder. çözüm için en bilinen yol, paranın aktif olarak piyasada kalmasını sağlamak için faizlerin düşürülmesidir. fakat deflasyon zaten oturmuş ekonomilerde görülür ve oturmuş ekonomilerde de faiz zaten düşüktür.

    her ne kadar büyük bir problem olsa da; şahsi kanaatimce genel görüşün aksine enflasyondan daha büyük bir problem değildir. deflasyon gelişmiş ekonomilerde görülen bir problemdir ve doğru müdahalelerle orta vadede kontrol altına alınabilir. bu noktada yetkililerin koyabileceği kısıtlamalar belirleyici rol oynarken enflasyonda kitlelerin psikolojisi ön planda olduğundan etki alanı azalmaktadır. nitekim, birini para biriktirmemeye ikna edebilirsiniz ama yemek yememeye ikna etmek o kadar kolay olmaz.
  • enflasyonun aksine fiyatların sürekli bir düşüş eğilimine girmesi demektir. bir ekonomi için enflasyon ne kadar kötü bir durum ise deflasyon da o kadar kötü bir durumdur. yetersiz iç talep,kriz gibi nedenlerle mal ya da hizmetlerini satamayan üreticiler stoklarını eritmek için fiyatlarını düşürürler ki bu da deflasyonu oluşturur. sonuçta üretim düşer, işsizlik artar yani ekonomiye katılan insan sayısı azalır ve bu da iç talebi gittikçe öldürür. istenmeyen bir durumdur. faizleri düşürmek, piyasaya para sürmek gibi önlemler alınabilir.
  • enflasyonun tam tersi durum
  • coğrafya biliminde, kurak ve yarıkurak bölgelerde (step, çöl gibi) bulunan toz ve kum tanelerinin, rüzgar yoluyla taşınmasına verilen isimdir.

    nemli bölgelerde de az da olsa görülür.
  • enflasyonun tersidir.

    para miktarının az olması, paranın değerinin artması ve fiyatlarının düşmesidir.

    genel bilgi için;

    deflasyon, genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesi durumudur. bunun yanında enflasyon durumundan fiyat yükselişini durdurmayı ya da yavaşlatmayı veya enflasyon eğilimi karşısında fiyatları düşürmeyi öngören iktisat siyasetidir.

    deflasyon, nicesel para teorisine dayanan bir siyasettir. genellikle iktisadi durgunluk dönemlerinde, mal ve hizmet arzının talebini geçmesiyle beraber alım gücünün azaldığı durumlarda piyasadaki para arzının da azalmasından kaynaklanır. deflasyonun üretim ve istihdam üzerinde olumsuz etkileri olur. deflasyon, fiyatların artış hızının azalması anlamına gelen disinflation ile karıştırılmamalıdır. disinflation, enflasyonun artış hızının azalması, deflasyon ise fiyatların azalmasıdır.

    charls rist'e göre üç tür deflasyon vardır;

    para deflasyonu: banknotları tedavülden çekip imha etmek demektir. ekim 1944'te belçika, banknot ve hesapları bankada bloke ederek böyle bir işlem yapmıştır. haziran 1948'de almanya'daki işgal kuvvetleri, ödeme araçlarını yüzde doksanını hükümsüz saymış, reichsmark'ı on buçuğa bir oranında alman markı'na çevirerek tedavüldeki para hacmini azaltmışlardı.
    malî deflasyon: devlet, bankaların devlet yararına çıkardıkları ödeme araçlarını karşıladığı zaman, deflasyoncu siyasetin başka bir şekli olan malî deflasyon ortaya çıkar. kamu harcamalarını kısmaya veya vergileri arttırmaya dayanan bütçe fazlalığı siyaseti de malî deflasyonun bir şekli olarak ele alınabilir. bu fazlalıklar ya kullanılmaz veya kamu borçlarının ödenmesine harcanır.
    kredi deflasyonu: deflasyonun üçüncü şekli olan kredi deflasyonu birçok şekilde gerçekleştirilir: kredi isteklilerini daha ölçülü davranmaya zorladığı için iskonto sınırının yükseltilmesi; bankaların mevduatlarını arttırmaya zorlanmaları, açık piyasa siyaseti veya krediler ile kredi vermenin sıkı bir şekilde denetlenmesi. fiyatların yükselmesini önlemek için ya arz ya da talep üzerinde durulabilir.
    deflasyonun etkileri: deflasyon, refahı frenler. çünkü bir ekonomide hammadde, işgücü gibi faktörlere sahip olması yetmez. üretimin de artması gerekmektedir. üretim artışı da para miktarina ve fiyatların yükselmesine bağlıdır.
    deflasyon, işsizlik yaratır. çünkü para yetersizliğinden veya düşük kârları azaltmasından dolayı üretimin kısılması emek talebini de daraltır.
    deflasyon, ücretleri düşürür. çünkü deflasyonda kârlar azalır, fiyatlar iner.
    deflasyon, tüketimi kısar. çünkü kişilerin gelirleri azalmıştır.
    deflasyonda, alıcılar karlı çıkar, borçlular zarar eder. sabit gelirliler ise piyasadaki dengesizlikler pek ilgilenmediklerinden zarara uğramayacaklardır. buna karşılık, firmalar büyük kayıplara uğrayabilir.
    deflasyona karşı alınabilecek tedbirler ucuz faizle bol kredi imkânları sağlamak
    harcamaları özellikle, otonom yatırımları (devletin yaptığı yatırımlar) fazlalaştırmak.
    gelir ve kurumlar vergisini, yatırımları arttıracak biçimde ayarlamak.
    yüksek ücret politikası uygulamak.
    tüketim kredilerini attırmak.
  • 2015 yılı itibari ile hissedilen...
  • fiyatlar genel düzeyinde sürekli düşüş anlamına gelen kelimedir.

    bizlere dikta edilen modern iktisat öğretilerinde deflasyonun enflasyondan daha kötü olduğu söylenir ve beynimize ince ince işlenilmeye çalışır. yutmayın derim.

    temelinde; enflasyon vatandaş için, deflasyon elit(zengin veya üreten) kesim için kötü bir olgudur.

    örnek verelim. türkiyeyi ele alalım. nüfusun yüzde 70'i olarak sabit gelirli ve en yüksek orta sınıf gelir düzeyine sahip olan ailelerden oluşan bir ülkeyiz. eğer insan fazla kazanabilme azgınlığına son verebilirse deflasyon toplum genelinde reel geliri arttıracak ve bununla birlikte yatırımlar dolayısıyla da harcamalar artacaktır. ancak deflasyon zenginin işine gelmez. üretenin işine gelmez. çünkü daha az kazanacaklardır böylece. fiyatlar aşağıya çekildikçe (bkz: üretici rantı) dedikleri olgudan aldıkları pay azalacak. istemezler bunu. stok yaparlar. enflasyon ekonomiyi dinç tutar diye yalan söylerler çünkü cebinde 1 milyon dolar varken 100 milyon dolar daha olmasını ve parayı boş boş bankada tutmayı isterler.

    lanet olsun böyle düzene.

    yaşamın kalite enflasyonu için yaşasın deflasyon !
hesabın var mı? giriş yap