• bayılırım böyle götünden şahit uyduranlara. el kaide'yi kimin kurduğunu bilmeyenin olmaz sandığı şeydir. aç bak oku charlie wilson kimdir hacım. ayrıca 14 seçim bölgesinde oyların en yükseğini alırsan davul zurnayla bile girersin parlementoya, gönlünü serin tut.
  • yasal olarak mumkundur.

    kaldi ki el kaide destekcisi [sempatizani demiyorum bak, bayagi para yardimi yapan] suudi ailelerin, donemin abd hukumeti icerisindeki yoneticiler ile ortak sirketleri, ortak yatirimlari saymakla bitmez.

    biraz konustugunuz konu hakkinda bilginiz olsun yahu.
  • yahu bu bir şey mi;
    "terörist devlet" dediğiniz israil batı şeria ve gazze'nin çevresini tamamen duvarlarla ördü ya hani. heh işte o duvarların çimentosunu filistin kurtuluş örgütü'nün has adamı ve eski filistin başbakanı ahmed ali mohammed qureia temin etti. yasalını yordamını geç, paran varsa orta doğu'da her şey mümkün.

    (bkz: orta doğu/#54185540)
  • abd amerikalı müslümanlara:

    - siz müslüman değilsiniz. özbeöz hıristiyansınız. zaten islam diye bir şey de yok. kuytu yerlerde yaşadığınızdan kiliseyi unutmuş, kilise yapayım derken cami diye bir şey yapmışsınız. sonra işte bu cami dediğinizin kapısı çarpıp duruyor "slam! slam!", oradan islam diye bir şey çıkmış,

    diye 60 sene baskı yapsa...

    sonra bu el kaide çıkıp "bunların hepsi yalan! varlığımızı ve kimliğimizi inkâr ediyorlar!" temalı silahlı mücadele başlatsa...

    abd ordusu bu işe kimseyi karıştırmayıp fındık kadar asker zekasıyla "terör neymiş gösteririm size" diye el kaide'ye girişse...

    asker olduğu için, cinayet işlemek üzere yetiştirildiği için, ötesine aklı yetmediği (ama kimseyi bu konuya karıştırmamaya da devam ettiği) için, öldürdüklerinin yedi sülalesinin kendi vatandaşı olduğunu idrak edemese...

    ilk başarısızlık işaretleri görülmeye başlanınca hatasını kabul edip düzeltmek yerine
    terörle mücadele diye kendi elemanları dışında iti kopuğu da el kaide'nin üzerine salsa...

    müslüman gençler bu "terörle mücadele"de öldürülmeye devam ettikçe müslüman ailesi, akrabası, köylüsü, kuzeni, arkadaşı el kaide'den elentirik almaya* başlasa...

    it kopuk terörle mücadele ediyorum diye müslümanları "el kaide'nin gözünü seveyim" noktasına getirse...

    iletişim olanaklarının artması, bölgesel gelişmeler ve el kaide'nin büyümesinin durdurulamaması üzerine "abd'de müslüman yoktur" embesilliği iyice sırıtmaya başlasa...

    bir yandan da kanada'da da aynı dine inanan ve adına cami dedikleri tapınakları olan ve dinlerine islam, kendilerine müslüman denen insanlar bulunduğu ortaya çıksa...

    sivil yönetciler, elbette o ay yapılan ulusal güvenlik komitesi toplantısında askerlerin rızasını da alarak, "müslüman realitesini tanıyoruz" deme noktasına gelse...

    ama ordu bunu bile fazla bulup bari daha ileri gitmesin şu siviller diye kaşlarını çatsa. siviller mesajı alsa. bir daha "realite" lafı geçmese. ama en azından "müslüman" kelimesi artık kullanılmaya başlanabilse...

    yetmese... bitmese... iş işten geçmiş olsa... araya kan girmiş olsa...

    asker zekası ancak bu noktadan sonra, yani bu müslümanların öldürmekle bitmeyeceklerini nihayet o eşsiz kurmay zekasıyla anlayınca, silahlı mücadelenin yine "sonnn el kaideci de etkisiz hale getirilene kadar" devam edeceğini de özenle vurgulayarak "yav siviller hele bir gelin. bu konuda sizin de bir şey yapmanız lazım" demeye başlasa...

    tabii hemen ardından sivillerin oyun alanının sınırlarını da belirtse...

    toplumu büyük ölçüde kendisi formatladığı için meğer toplumda sike sürülecek akıl kalmadığı, aklını koruyabilenlerin yine asker zekasının hain, bölücü, iç düşman yaftalarına maruz kalarak el kaide'ye daha yakın durmak zorunda hissettiği görülse...

    yetmese... bitmese...

    ama artık böyle gitmeyeceğini zamanla devletin ideolojik iğfalinin etkisinden çıkabilen herkes anlasa...

    ne var ki böyle böyle, inkârcılıkla geçen yılların üstüne onlarca yıl da çatışmayla geçse...

    ...işte böyle bir abd olsa, o abd'de o el kaide'ciler değil senatör, başkan yardımcısı bile olurdu! sistem cumhuriyetçileri değil demokratları öne çıkarır, yediği boku temizlemeye çalışırdı. hatta zaten otuz yıl sürmezdi bu savaş.

    ha tabii orada da sizin gibi düşünenler var: bush'un -sağlık sigortasını güçlendirmeye kalktı diye demokrat partili obama'ya komünist diyen- cumhuriyetçi partisi var, ku klux klan var, tonla nazi grupları, envayi çeşit faşist var.
  • ulkelerin ic anlasmazliklarinin cozum yeri meclisidir. mecliste cozemezseniz cok tehlikeli yerlere gider.

    turkiye vatandasi ve meclise secilmis hdp'liler ile abd vatandasi olmayan el kaide teror orgutu uyelerini karsilastirmak bile nasil bir ofsaytta oldugumuzu gosteriyor. biri turkiye'nin 40 yillik ic sorunlarinin yansimasi, digeri ise dis politikanin ve baska mucadelelerin.

    maalesef illa bir karsilastirma yapmak istiyorsaniz abd'deki siyah hareketinin silahli unsurlari ile turkiye'deki kurt hareketinin silahli unsurlarini kiyaslamaniz gerekir. maalesef diyorum cunku iki ulkeyi taniyan birisi olarak soyleyeyim iyi ve kotu anlamda bu karsilastirma bir cok acidan yapilabilir gozukuyor.

    oncelikle siyahlar ve kurtler bahsi gecen ulkelerin vatandasi ve haklari anayasa guvencesi altinda olmali. iki grup da o ulkede hatiri sayilir bir azinligi olusturuyor. ikisi de belli donemlerde agir haksizliklara maruz kaldiklarini iddia ediyor. her iki grupta da belli kesimler silahli mucadele ile soruna cozum bulabilecegini iddia etti veya ediyor (siyah panterler, malcolm x vs. apocular, pkk). yani el kaide gibi disaridaki savaslarin degil ulkelerin kendi sorunlarinin hastalikli bir yansimasi durumundalar

    siyah haklari hareketi siddeti buyuk oranda asmis. gecmiste siyah panterler gibi orgutler kurulmus, newark gibi koca koca sehirler atese verilmis, columbia gibi universiteler basilip isgal edilmis. ama sonunda malcolm x, luther king dahil bir cok isim de siddetin cozum olmadigini kabul etmis ve bunlar bir nebze geride kalmis.

    siyahlar kolelik gibi mukayese kabul etmez bir haksizliga maruz kalsa da sonucta silahli mucadeleyi pkk'nin getirdigi boyutlara ulastirmamis, gercek anlamda teror eylemlerine kalkismamis ve sivillere kallesce saldirmamistir. bir noktada da siddet temelli siyaseti terketmis. ama tabii siddetten tamamen arindiklarini soyleyemezsiniz.

    pkk (ve ona angaje kurt hareketi) ise siddeti ve teroru asamadi.

    ancak bir de su var ki abd'de yonetici sinif (arkasindaki dinamikler daha karisik olsa da) o koleligi kaldirabilmek icin 19. yy da ic savas cikarmis, 20. yy'da siyahlarin beyazlar ile ayni haklara sahip olmasi icin federal orduyu alabama'ya dayamistir. yani siyahlara sizin hakkinizi ben savunacagim demistir. simdi bir hayal edin bakalim genelkurmay elit bir birlik gonderip su koydeki polislerle halkin arasina duvar oruyor https://www.youtube.com/watch?v=roqnwlymgec
    hayal edemediniz. gecelim.

    ayrica abd'de affirmative action gibi, temsili dusuk azinliklara (siyahlar diyebilirsiniz) yonelik ozel burslar, krediler gibi pozitif ayrimcilik unsurlari da vardir. abd'de ozellikle gelismis bolgelerde siyahlara yonelik en kucuk bir irkci ima dahi kariyerinizin bitmesine yol acar. turkiye icin bunlar olmali demiyorum ama bu bahsettiklerim abd'de var.

    tabii siyahlar hala bir suru haksizliga ugruyor ve bir suru sorunu var ama artik silahli direnise basvurmuyorlar. kagit ustunde ne yarsaniz yapin toplumun kulturune islemis sorunlar tak diye cozulmuyor ama hadi o zaman silahli orgut kuralim da denmiyor (dense de genis destek bulunamiyor). illa bir karilastirma yapacaksak kurtlerin de bundan cikaracagi bir ders olmali.

    isterseniz soyle bir baslik acin. malcolm x (ki kendisi abd'de bagimsiz bir siyah devleti kurmaktan da bahsetti) destekcisi siyahlarin abd'de senator olmasi. hmm sanki cok tuhaf olmadi.
  • amerika nedir, avrupa nedir, nasıl siyasi bir sistemleri vardır bilmeyenlerin gene kaba etlerinden böyle bir şey gelişmiş ülkelerde olabilemez diye uydurdukları şeydir. hepinize ödev, gidin sinn feinn nedir bir okuyun, birleşik krallık parlementosuna girme hakkı kazanmış mı kazanmamış mı öğrenin de gelin. hatta birleşik krallık (ingiltere deyince kızıyorlar) biraz ağır gelirse gidin bakın bakiim sözde beğenmediğiniz israil'in knesset'ine filistin bağımsızlığı yanlısı araplar giriyor muymuş giremiyor muymuş? askerler öğrenmeye başladı, sıra sizde hacım, bunun adı demokrasiyse, oyu alan arzu ederse göbek ata ata girer meclise. seçimde istediğin oyu alamayınca ağlamak sızlamak yok. iç savaş körüklemek hiç yok.
  • başta

    - treason (vatana ihanet) yasalarının iyi işlemesinden,
    https://www.law.cornell.edu/…onstitution/articleiii
    https://www.law.cornell.edu/…/18/part-i/chapter-115
    - kuvvetler ayrılığı (checks and balances) adını verdiğimiz demokrasinin olmazsa olmaz emniyet sübabları olan mekanizmaların iyi çalışmasından
    - ve hukuğun elbette ideal olmasa da hayli iyi tezahür etmesinden

    ötürü hayaldir.

    görüntüde de olsa "abd ile müttefik" duran suudi hanedanı üyeleri ile ticaret yapmak ile "ben el-kaide'yi destekliyorum!" diye bağırarak meclise girmeye çalışmak aynı şey değldir takdir edersiniz ki.

    zaten, abd'de demokrat parti ile cumhuriyetçi parti'nin en önemli müştereklerinden biri vatanseverliktir. abd'nin en "liberal" congressional district'inde bile "ben el-kaide'yi destekliyorum!" diyerek seçilebilmek mümkün değildir. çünkü sokaktaki vatandaşa göre her ne kadar "amerikalılar salak" da olsa o kadar salak değiller işte
hesabın var mı? giriş yap