4 entry daha
  • 80 lerin sonları, 90 ların başında, türkiye üniversitelerin de fırtına gibi esmiş bir topluluk. 12 eylül sonrası apolitik üniversite ortamında yeniden palazlanmaya başlayan dev genç ve muadili sol örgütler, pkk nın gençlik uzantılarının yanısıra, daha önce rastlanılmayan bir siyasi grup olarak varlıklarını ortaya koymuşlardır. çok hızlı örgütlenme başarısına sahip bu grup, gönüllü birliktelik esasıyla şekilllenip, teorik ve pratik eğitimlerini eş zamanlı yürütmüşlerdir. marmara, yıldız, istanbul edebiyat fakultesi, uludağ, 9 eylül, inönü, ankara, odtü, çukurova, vb üniversiteler başta olmak üzere, bir çok üniversite de neredeyse tek etkin grub olmuşlardır. ancak bu etkinlikleri bir baskı unsuru olmaktan ziyade kontrol mesabesindeydi. kontrol dışına çıkıldığında, (hakaretamiz afişler, sızma faaliyetleri, üyelere müdahale vb hareketler) derhal eyleme geçerlerdi. ülkücü-devrimci çatışmalarının dışında kalmışlardır her iki tarafa da aynı uzaklıkta idiler. hatta devrimcilere daha bir sempatiyle yaklasırlardı.
    zihin dünyaları, islamı siyasi bir model olarak algılamaktaydı. buna göre devletin ve toplumun islamı modeller ve kurallar çerçevesinde yönlendirilmesi, mümkünse bunun devrimci bir yöntemle gerçekleştirilmesi gerekirdi. parti ve politika ya karşıydılar. milli görüş hareketinden de hazettikleri söylenemez. daha çok seyyid kutup-mevdudi-ibni teymiye-imam humeyni- ali şeriati-mutahhari karışımı bir öğretiye sahiptiler. bu nedenle de karışık bir kafa yapılarının olduğunu söylemek mümkün, geç kalmışlık duygusuyla, sürekli bilgilenme öğrenme okuma çabaları cevval bir akıl oluştursa da bir siyasi harekette olması gereken bilişsel sukunetin oluşmasını engelliyordu. dolayısıyla hep bir gençlik hareketi olarak kalmıştır.
    daha önceki gençlik hareketleriyle duygusal bağları olduğu da yadsınamaz bir gerçekliktir. abi saydıkları kimi insanların eski ülkücüler olması, (hata olarak adlandırılsa da onların 70 li yıllara dair hikayeleri bir heyecan yaratır.) evlerinde ahmet kaya kasetlerinin eksik olmaması ( bir ilahi kasedi bulamazdınız ama ahmet kaya çok dinlenir ve sevilirdi) basit birer göstergeydi, bu duygusal bağ için.
    hepsi temiz anadolu çocuklarıydı, her türden geçmişin buluşma noktası olabilmişlerdi, zengin çocukları, fakir çocukları, kürt çocukları, türk cocukları, laz çocukları... anadolunun her hali onların arasındaydı.

    kitapevleri merkezli bir cemaatleşme, elektriki kaçak kullanılan evler, siyah kızıl ama uzatılmış sakallar, pantol üstünden salınmış gömlekler, sigara dumanı altında gece sohbetleri, soba üstünden alınmayan 28 defa çevrilerek içilen çay, duvardaki raflarda fi zilalil kuran, seccade, küçük sopalar, bit pazarından alınma kanepeler, şehitler kervanı, müslüman gençlik dergisi, tevhid dergisi,
    böyle bir hayattı onların ki...
    şu sıralar etkinlikleri en aza inmiştir.
32 entry daha
hesabın var mı? giriş yap