26 entry daha
  • 10 sene kadar önce bi gün, çok yakın bi erkek arkadaşım iş dünyasının önemli bir ailesinin kızı ile evleneceğini ve beni tuttukları eve götürmek istediklerini söyledi. güzel bir muhitte güzel eşyalar ile döşenmiş geniş bir apartman dairesiydi ev, hoş tabii böyle olacaktı oğlan çulsuzsa da kızın ailesi karun kadar zenginlerdi. restoranlarının önünden geçmek bile para, öyle söyleyeyim.
    düğünlerine de bir iki ay kadar vardı yoktu. beraber sıklıkla bu güzel evde kalıyorlar, bu detay önemli çünkü ablamızın saat kısıtı vs yok eve dönüş için. burayı aklımızda tutalım.
    gelin olacak kız bize tatlılar börekler kahveler hazırlamış, güzel sohbet akıyor, dediler ki sevgilin de gelsin. tamam dedim ama bi yandan da evime gitmek istiyorum, adam en yakın arkadaşlarımdan biri ama içimden ne işim var burada benim hissini atamıyorum. huzursuz bir kaç saat geçirdim. ev, yanlışlıkla kırsak yedi ceddimin ödeyemeyeceği pahalılıkta objelerle dolu çünkü,sevmiyorum beni kasan yerleri.
    sevgilim geldi sonra eve, sohbet muhabbet laf lafı açtı derken saat gece yarısına yakın “biz artık kalkalım” dedim, “ya oturun ben de karşıya geçeceğim zaten biraz sonra kalkarız” dedi hanımkız, arkadaş kişisi de sağolsun “biz yengenle sizi bırakalım oradan da eve geçer ben de buraya döneceğim” dedi.
    dedik ki “eve bırakmanıza gerek yok buraya ters, falanca avmnin oraya bırakın bizim otobüsümüz var gideriz,yenge hanım zaten avr yakasına geçecek bu saatte, zor olmasın” .
    falanca avmye yaklaştığımızda yengenin telefonu çaldı. telefon handsfreede araba hoparlörüne bağlıymış. otomatik açıldı gibi zannederim. zannederim diyorum ben anlamam bu işlerden, kızcağız anasının aradıgını görünce açtı, açar açmaz bir carlama karşı taraftan, “ y'nin (yakın arkadaşımın) menfaatçi arkadaşları mı lazım şimdi nerdesiniz, çok içli dışlı olmana gerek yok kimseyi alıştırma” tarzında bir konuşma. kız alı al moru mor “anne tamam sus seni ararım” dedi kapadı, arkadaşım keza şok içinde. biz avmnin önüne geldik nasılsa diye indik o konuşmayı hiç duymamışçasına vedalaştık, arkadaşım da arabadan inip “kusura bakmayın benim mahalleden arkadaşlarım yüzünden daha yeni tartıştık onlar sandı sanırım” falan dediyse de çok tatmin olmadım. o gün arkadaşımla zihnen de vedalaştığımı hissettim. sonra çift olarak görüştükse de asla eski tadı yakalayamadım birebir ilişkimizde. kız yüzünden değil ama kızın annesinin o geceki tavrı yüzünden. onların da evliliği kısa ömürlü oldu zaten.
    utandığım milyon anlardan en unutamadığımdır, insan başkasının adına utanınca unutması daha zor oluyor.
hesabın var mı? giriş yap