49 entry daha
  • lise 3'e kadar hiç umurumda değildi başkanlık falan. biraz başa saralım; lise son sınıftayız. 2 senedir bir arada olan sınıf artık kaynaşmanın bokunu çıkarmış, vur patlasın çal oynasın gidiyoruz. okuduğum okul düz lise (yalova lisesi) olduğundan son sınıflarda öss/öys için puan muan dalgasına özel okullardan son sınıf öğrencileri gelirdi. bize de düştü tabii 1 tane. ankara'dan gelmiş başarılı bir öğrenciydi. okul'un ilk 2 haftası yok ders programıydı, yok bilmemneydi falan derken başkanlık seçimi yapılmamıştı. ama sınıf öğretmenimiz olacak hayırsız daha dakika 1 gol 1 şeklinde dışarıdan gelen kızı geçici başkan yapmıştı.

    yıllardır beraber olan 40 kişiye bir anda yabancı bir çoban gelmişti. neyse okulun başı, havalar da sıcak deyu sahile gidip dondurma yiyoruz da ateşimiz düşüyor. sonra bi' derste sınıf öğretmeni "hadi bakalım artık başkanı seçelim" dedi. ben bu hırsla hayatımda ilk defa öne atılıp tüm ergenlikle "bön odayım hocom" dedim. ben çıkınca başka pek kimse tenezzül etmedi. hoca "demogratih bi' seçim" olsun diye o yeni gelen kızı da aday yaptı. gerçi not düşmek isterim o kıza da bok muamelesi yapmıyorduk la. arkadaş olmuştuk nihayetinde. neyse herkes kağıda isim yazıp kutuya koyacak sonra da tek tek açıp okuyacaktık isimleri. büyük bi' farkla kazanmıştım. hayatın burada insana sunduğu bu "bir şey olabilme" avuntusu çok hain. neyse ben başkan olduğumu düşünürken hoca birden "ben ayşe kızımızın 2 haftalık başkanlığından çok memnun kaldım. inisiyatif kullanıp onu başkan yapıyorum. dunganga sen de başkan yardımcısı olacaksın" dedi.

    pfff... neyse lan bak gene canım sıkıldı gerisi yok hikayenin, gidip bi' sigara içeyim.
32 entry daha
hesabın var mı? giriş yap