41 entry daha
  • evlilik, "mutluluk" değil de yasal birliktelik için yapılır diye biliyorum.

    33 yaşındayım. bekarım. son 10 seneyi bekar geçiren arkadaşım kalmadı. evlenince de (daha) mutlu olan kimseyi görmedim. evli kalan arkadaşlarım son 4-5 sene içinde iyice çoluk çocuğa da karışarak aileleriyle daha fazla vakit geçirmeye başladıktan sonra hayatıma giren çıkan insanlar karşı cins ve genellikle(!) bekar. hoş bir ekosistem oldu.

    çocukluğumdan beridir bunun bir tek imza işi olduğunu biliyordum da - hayatımı kendime saklamanın bencilliğinden olsa gerek - o imzayı atmaya hiç kimse bir türlü yanaştıramadı. hayatımı olduğundan daha karmaşık hale getirecek bir vesayet sıkıntısı da yaşamak istemediğimden, iki sene sonra beşeri ilişkilerimin kavga-gürültü'ye dönüşebileceği biriyle şımarık bir velet peydahlamak da istemiyorum. imkanım olunca afrika veya uzak doğu gibi bir yerden muhtaç bir çocuğu evlat edinip kendi kurallarıma göre yetiştireceğim.

    bazı abilerim / ablalarım ve annem bekarlığın değil, evliliğin bir tercih meselesi olduğunu bilmezmiş gibi benim durumumu eleştiriyor. ben ise evimde donla geziyorum. kazandığım belli harcadığım belli. yirmili yaşların sonuna doğru boğucu geçen bekarlık son zamanlarda iyiden iyiye hoşuma da gitmeye başladı. benim hayattan bir şikayetim yok. evliler ise her gün isyan ediyor. al sana evlilik!

    o kadar da şahane değil tabi.
    solcuyken marjinaldik, allahsızken marjinaldik, yurt dışına siktir olup iyice marjinal olduk. ama bekar olmanın getirdiği marjinallik hiçbir şeye benzemiyor. kendini baya bir hissettiriyor yaşam içinde. cüzdanımda taşıdığım veya masamın üzerinde duran çocuk resimlerim olmadı benim. iş hayatında muhabbetin yüzde 90'ı benim dahil olmadığım konular. evli ve çocuklu insanların kayrıldığını her yerde içimi çeke çeke seyrediyorum. bu da bekar olmanın bedeli heralde..

    yine de ben mi daha yanlızım yoksa evli insanlar mı bilmiyorum.
60 entry daha
hesabın var mı? giriş yap