98 entry daha
  • nasıl yaşadığın bir yana nasıl öldüğünle de alakalı olduğunu düşünüyorum. kafana silah dayasalar ve ciddi olsalar korkmayacak insan çıkar diyeceğim fakat diz çökertilip, kurbanlık hayvan kesimi şeklinde çenesinden tutulup boğazına bıçak dayanan bir insanın korkmayacağını zannetmiyorum. örneğin işid ve benzeri örgütler bu şekilde insan kesiyorlar, hazırlık yapıyor, kameraya çekiyor, kanlar fışkırıyor falan. bakamadım arkadaş izlerken buğulu olmasına rağmen video. ölmekten, yani hayatını kaybetmekten korkmamak olgusu insanda olabilir, fakat ölüm şekli, nasıl öleceğimiz insanı korkutuyor. anlık sinir krizleri, alkol vb. etkiler, bir anlık öfke ve kendini ispatlama, gösterme, büyük acı ve pişmanlık uyandırma çabaları dışında, yaşamının bir anlamı olmayan, hayatı cehenneme, köleliğe, zulme dönüşen bir insanın intihar etmesi olgusu dahi ölümden korkulmadığını göstermez. yaşamın bir anlamı yokken onu sona erdirmek ölümden korkulmadığı anlamına gelmemektedir.

    bunun yanında ölümden korkmak durumu insanın bilincinde olduğu bir şey değildir, korkusunu bırakın ölümün kendisini kavrayamazsınız, hissedemezsiniz, bir defaya mahsustur, tecrübe etmediğimiz bir şeydir. ölüm korkusu da hakim olduğumuz, kavradığımız bir şey değildir. ölümle burun buruna gelmek gerekmiyor elbette. "ben ölümden korkmuyorum" nidalarının hiçbir önemi yoktur. insanın yaşamı boyunca sergilediği tutumların, davranışların, bunun yanında düşüncelerinin ve duygularının varolmak ve varolmamak, bir gün kesinlikle ölüneceğini bilmek ile alakası bulunmaktadır. insan ölümlü bir canlıdır, doğar, yaşar ve ölür, diğer canlılardan farkı aklıdır, bu yüzden bunu bilmektedir, bununla yaşar her zaman.

    burada ölümden korkunun türleri bir ve aynı değildir, ölümden sonra cehennem korkusu ya da ölümden sonra hiçbir şeyin olmadığı düşüncesi, bunun uyandırdığı dehşet, daha fazla yaşama isteği...

    rus kökenli yahudi asıllı abd'li psikiyatrist, varoluşçu, psikoterapist, yazar ve eğitimci olan ırvin d. yalom'un aşkın celladı adlı kitabı bu konuyu gerçek hayat hikâyeleri ile incelemektedir. kitabın başında yalom'un güzel bir giriş yazısı var, tüm kitap içinde en önemli açıklama ve özet olduğunu düşünüyorum. tavsiye ederim.

    (bkz: http://m.friendfeed-media.com/…96d979ad101777cb0c0c)

    (bkz: aşkın celladı ve diğer psikoterapi öyküleri)
796 entry daha
hesabın var mı? giriş yap