13678 entry daha
  • özgüven patlaması yaşamasından korktuğum takımım.

    aybaba dönemini hatırlıyorum; olcay şahan ve oğuzhan özyakup'un ilk seneleriydi. genç ve yetenekli olduğu söylenen oyunculardı ve zaman zaman örneklerini de gösteriyorlardı. olcay şahan sezon öncesi son hazırlık maçı olan kayserispor maçında güzel bir gol atmıştı rakip sahada, oğuzhan ise ligin ilk haftalarında adından söz ettirememişti ama kendini ilk gösterdiğinden beri hem forma bulmuştu.

    o zamanlardaki denilenleri hatırlıyorum; 'ulan acaba bu çocuklar eskişehirspor'da olsalar ilk 11'e girebilirler mi? biz mi umut bağlıyoruz da beğenmek istiyoruz bunları' şeklindeydi hep. 'acaba bir avrupa maçında, mesela milan'la oynasak olcay ne yapar, oğuzhan ne yapar' diye düşünür ve üzülürdüm. belki de ciddi bir algı operasyonunun etkisi altındaydık hep birlikte. hatırlayın; feda sezonu denildi, gazeteler beşiktaş'ın bittiğini yazıyordu, rasim ozan kütahyalı gibi adamlar utanmadan beşiktaş'ın beykozspor'a döneceğini konuşuyorlardı. sezon bittiğinde üçüncü olmuştuk ve herkesde 'formamız üçüncü oldu' fikri hakimdi. olcay ve oğuzhan sezonu milli oyuncular olarak tamamladı. ha bir de veli kavlak inönü'nün son maçında çok güzel bir gol attı. 'bursa'ya versen oynatmazlar' denen veli kavlak.

    geçen seneyi düşünüyorum; yeni hoca geldi. adam gitarist, küpeli, sigara içen 'sosyalist takım' ifadeleri kullanan, atarlı bir adam. kalben çok ısındık hemen adama. yanında gökhan töre de vardı. biliç'in ısrarı sonunda atiba hutchinson da geldi. kaleye de memleketin alanında en iyi üç beş kişisinden biri getirildi, lider ruhlu, iyi bir insan, iyi bir kaleci. başlarında da önder hoca. taraftarının toplumsal olaylara katılımının diyetini ödedi bu adamlar, komplo kokan cezalar aldılar, 'etmediğim küfür için özür dilemem' dedi biliç. çok başı ağrıdı takımın. ha bir de inönü de yoktu artık, 100 yıllık rakipleri de gelin demedi, olimpiyat çilesi, kasımpaşa stadı gibi hakaretleri yaşadı camia. sezon kıl payı üçüncülükle bitti. ikinci olup direk kupa 1'e katılım çok istendiyse de başarılamadı ama sezon sonunda görüldü ki; olcay ve oğuzhan 'eskişehirspor'a versen oynar mı' laflarını tarihe gömdü, veli kavlak birden bire 'abi adam avusturya milli takımında direk oynuyor' oldu, gökhan töre vaad ettiği potansiyeli hissettirdi 'quareeeesma oleey oleeey oleeyy' nidalarını tarihe gömdü.

    basın yine 'beşiktaş kalite olarak düşük, hem parası hem stadı yok, rakipleri ise biri çok übersonik diğeri de inanılmaz süpersonik' şeklinde yazdı. algı operasyonu devam etti ama bu sefer bizler için işlemedi. bizim takım bizim içimize geçen sene bir kor attı, ateşi sezon bitince içimizde kaldı.

    bu sene başında ise durum şu şekilde görülüyordu; vodafone stadımıza sponsor oldu, olcay- oğuzhan- tolga gökan- pektemek-ersan-ismail 'yavaş yavaş beykozspor olmaya giden' beşiktan'tan milli takıma seçildiler. forvete ise daha iki ay öncesinde liverpool'u şampiyonluktan edip chelsea'yi şampiyonlar ligi'nde yarı finale çıkaran golü atan demba ba geldi. önce feyenoord'la oynadık, 'feyenoord bir ekol, feyenoord olabilecek en zor rakip, beşiktaş en kötü kurayı çekti' oldu, bu çocuklar feyenoord'u iki sahada da yendi. sonra arsenal geldi, bir türk gazetesi sanki beşiktaş başka ülkenin takımıymış gibi utanmadan moral bozmak istermişçesine 'bu arsenal beşiktaş'ı parçalar' yazdı. turun sonunda belki arsenal tur atladı ama deveye de elli kere hendek atlattı. ardından uefa'ya geçildi, tottenham'la eşleşildi, londra'da tottenham rezil edildiyse de futbolun kendi iç dinamikleri gereği maç berabere bitti. ardından partizan deplasmanı geldi. yoğun taraftar baskısı ve güvenlik önemlerinin bıktırıcılığı gibi rakiplerde vardı.

    maçı beşiktaş dört-sıfır kazandı. golleri 'müzmin sakat' olan demba ba, 'adamlar bu herifle şampiyonluk hayalleri kuruyor ahhaha' denilen veli, 'eshişehir'e versen oynayamaz' olan oğuzhan ve 'adam olsa chelsea'de kalırdı, rubin kazan'da bile oynayamadı, hayatında gol atmayan gökhan töre attı.

    bu çocuklar gözlerimizin önünde büyüdüler, geliştiler.

    beşiktaş beykozspor olacak, beşiktaş the end, para komidinin üstünde.....

    gözümün önünden gitmiyor hala o başlıklar.

    şimdi bakıyorum; beşiktaş türkiye'de ingiliz ligine kafa tutabilecek tek takım olmuş, aman beşiktaş doğru yoldaymış aman beşiktaş'ın geleceği de sağlammış....

    ben sizin o iki tarafı birbirinden utanmaz suratlarınıza tüküreyim, beşiktaş dün de beşiktaştı bugün de beşiktaş.

    2 sene önceydi, olcay yeni gelmişti, kayseri'de hazırlık maçında gol atmıştı, oğuzhan ise ilk haftalarda pek ortalarda yoktu, verilen şansı iyi değerlendirdi ve formayı kaptı. o günlerde güntekin onay 'gün gelecek bugün dalga geçtiğiniz beşiktaş puan kaybetsin diye dua edeceksiniz' dedi.

    gün geldi.

    köpekler dua ediyor. kemikler yağmaz normalde, bir yolunu bulup yağdırırlarsa orasını bilemem.
42468 entry daha
hesabın var mı? giriş yap