44 entry daha
  • kesinlikle ilginç bir film.

    benim için kaos, terör, şiddet, işsizlik, enflasyon gibi ulusal baş belaları gerçek korku nedenleri olduğu için korku filmlerini asla sevemedim. zaman zaman bu filmler üstüne yazdım da, ama hiç mi hiç sevemedim.

    --- spoiler ---
    bu filme gelince: orta çağ'a dek geri giden cadı avı, kadın işkencesi gibi sık sık ele alınagelen klişeler yumağı kadın bedeninden duyulan korkuya doğru evrilerek modern anksiyetenin de başlangıcını teşkil ediyor.

    baba, jane doe'nun bedeninde esasen yakın zamanda ölen karısının, oğul ise annesinin sembolik hayaleti ile karşılaşıyor. sıkı işbirlikçi iki doktor esasen kadınların olmadığı bir dünyanın arayışı içinde gibi görünüyorlar. nitekim baba, oğlunun kız arkadaşını kazara(!) öldürüyor. böylece aile içinde bir kadın olasılığı def edilmiş oluyor. bu beklenmedik cinayet, babanın kendi karısını da öldürüp kaza süsü vermiş olabileceğini gündeme getiriyor haliyle.

    diğer yandan, baba-oğulun asal anksiyetesinin farkında olan ve otopsiye konu olan genç kadın ise onları yok ederek bütün kadınların intikamını almış oluyor (dolayısıyla yakın zamanda ölen annenin de). normal şartlarda böyle bir korku anlatısında hayaletin ya da şeytanın ortadan kaldırılması gerekirdi. ama yönetmen korku filmi kanonundan saparak feministik bir kapı aralıyor.

    yönetmenin biçimsel kaygıları da takdire değer. filmdeki sözde kriminal araştırma ise macguffin'den başka bir şey değil.
    --- spoiler ---

    özetle, şans verilmesi gereken ürpertici bir film.
97 entry daha
hesabın var mı? giriş yap