londra

• bu şehre gidecekseniz ilk yapmanız gereken şey raylı sistem haritalarını içeren tube map uygulamasını android ya da ios telefonunuza indirmek olmalı.
  bu uygulama sayesinde internetiniz olmasa dahi nereden nereye gideceğinizi girerek en hızlı ve en kolay seçenekleriyle güzergahınızı belirleyebiliyorsunuz. internetiniz olduğunda size hatların durumu hakkında (problem yok, gecikme var vs.) bilgi veriyor.
  
  gidecekler için şöyle bir yürüyüş güzergahı çıkardım ama bunlar 1 güne anca sığar, toplam yürüyüş süresini 1,5 saat gösterse de.
  
  • geziye waterloo metro istasyonundan başlıyoruz. bu istasyon bakerloo, jubilee, northern ve waterloo & city hatları üzerinde olduğu için ulaşmak oldukça kolay.
  • sonra london eye yanındaki jubilee gardens parkına gidiyoruz. london eye'a binip binmemek size kalmış, ben binmemiştim ama binenler memnun hava açık olan bir günse. binme planınız varsa sıra beklememek için şu siteden bileti önceden ayarlamanızı tavsiye ederim.
  • westminster bridge yanı en meşhur fotoları veren yer, burdan parlamento binası, big ben fotoları çekilebilir.
  • sonra köprüden geçip big ben yanına gidebilirsiniz. buralar çok kalabalık tabi turistler sebebiyle her daim.
  • turistlerin klasik yolu üzerinden başbakanlık ofisi no 10 downing street yanından geçerek trafalgar square’e gidiyoruz. burdaki heykel trafalgar savaşında ölen lord nelson’a ait ve kendisi savaşın olduğu trafalgar'a doğru bakıyor heykelde.
  • national gallery burda, girmek londra'daki diğer büyük müze ve galerilerde olduğu gibi bedava. ben yarım gün filan geçirmiştim national gallery’de, hatta bitmemişti de bu kadar sanat bünyeye yeter diyip çıkmıştım. özellikle okul gruplarını, o resimlere bakıp eskiz çizen ilk okul öğrencilerini görünce içim gitmişti kendi 70 kişilik ilk okul zamanlarımı düşününce.
  • burdan sonra covent garden’a geçip oralarda bir şeyler yiyebilirsiniz, alışveriş yapabilirsiniz ya da opera sanatçılarını dinleyip sadece takılabilirsiniz. ben’s cookies’ten sıcak taze kurabiye denemenizi tavsiye ederim.
  • müzikale gitmeyi düşünüyorsanız onlar bu bölgede, tabi yine önceden ayarlamanız lazım gittiğiniz tarihlerde istediğiniz müzikale gitmek için. en meşhurları lion king, we will rock you, wicked, dreamgirls. şöyle bir site var son dakika biletleri için.
  • leicester square üzerinden piccadilly circus’a yürüyebilirsiniz, bu güzergahın paralel sokakları chinatown ve soho.
  • piccadilly circus’ta sirk filan yok, circus bildiğiniz kavşak demek aslında.
  sportif ürünler (forma, t-shirt, ayakkabı) almak isteyenler burada bulunan lillywhites mağazasına uğrayabilir. kaldıysa önceki sezonun formaları uygun fiyatlara alınabiliyor. en azından sağlam alışveriş çantalarından alıp elinizdekileri içinde taşıyabilirsiniz.
  • piccadilly circus’tan ünlü virajı alınca otomatik olarak regent street’ten yukarı doğru gidiyorsunuz, onun sonunda da sizi alışverişiyle meşhur oxford street karşılıyor. regent street’te de bir dolu ünlü marka var.
  • oxford street’e çıktığınızda sağa ya da sola dönmek size kalmış alışveriş isteği ve bütçenize bağlı olarak. londra'da olup da ucuza bir şeyler almak isterseniz tekstil için primark'a, hediyelik oyuncak vs. için tiger'a uğramanızı önerebilirim.
  • sağa dönerseniz sonu british museum'da, sola dönerseniz sonu hyde park’ta bitiyor; ki değil günün geri kalanı bütün günü bile british museum ya da hyde park’ta geçirebilirsiniz.
  
  bu güzergahta dinlemek için şarkı önerilerim için buyrun: (bkz: #70051536)
  
  1 gün için çizdiğim güzergah bu ama güzergah üzerinde sağa ya da sola dönmek bile bir günlük yeni malzeme çıkartabiliyor, şehrin geri kalanında da gezecek görecek bir dolu yer bulunuyor. gün içerisindeki yeme içme ihtiyacınızı denk geldiğiniz tesco'lardan alabileceğiniz meal deal'larla^* ucuza giderebilirsiniz. geziyi metro ağırlıklı yapmayı düşünüyorsanız, şehre indiğinizde 5 pound karşılığında oyster card almanızı önerebilirim. dönüşte kartı iade edip paranızı geri alabiliyorsunuz. raylı ulaşım için genel fiyat listesini şurada görebilirsiniz.
  
  bunlar da güzergahtan bağımsız öneriler:
  
  • yukarıdaki güzergahta trafalgar square'den covent garden yerine mall tarafına giderseniz, st.james park içinden geçerek buckingham palace'a ulaşabilirsiniz. sarayın bazı odaları belli dönemlerde gezilebiliyor, biletinizi şu siteden almanız gerekiyor.
  • hard rock cafe’nin doğduğu yerde hamburger yiyip hatıra satın almak isterseniz, hyde park’a gideceğiniz gün buraya uğrayabilirsiniz.
  • waterloo istasyonuna yakın bir noktada ayak üstü farklı dünya lezzetlerinin tadına bakayım derseniz, southbank centre food market'ta etiyopyasından koresine değişik mutfakları bizzat yerlisinden deneyebilirsiniz.
  • sana bir tepeden baktım aziz londra demek için önce beatles yaya geçidine uğrayıp sonra içinde london zoo olan regent’s park’tan geçerek primrose hill’e gidebilirsiniz.
  • filminden bildiğimiz notting hill’e gidip portobello road’ta önce alışveriş sonra hummingbird bakery’de cupcake keyfi yapabilirsiniz.
  • müzeler için vakit varsa yan yana ücretsiz üçlü v&a, natural history ve science museum’u gezebilirsiniz. ben özellikle v&a’de sergilenenleri ilginç bulmuştum. natural history’de türlerin tarihi, science museum’da ise bilim tarihi sergilerle ve örneklerle adım adım anlatılıyor.
  • ingiliz sanat tarihi için tate britain ve modern sanat için tate modern kesinlikle gezilmeli. tate britain parlamento binasına yakın, tate modern ise st. paul’s cathedral’in karşısında. tate resmi uygulamasını indirip galeriler içindeki bedava internete bağlanarak gezinirken ne nerede rahatça bulabiliyorsunuz.
  • tate modern’e kadar gitmişken millenium bridge’ten geçerek st. paul’s cathedral ya da thames boyunca yürüyerek tower bridge görülebilir.
  • aslında çok bilinmiyor ama, şöyle bir anıt var 311 merdiven tırmanıp tepesine kadar çıkılabilen. 1666'da londra’yı yakan yıkan great fire anısına yangının başladığı yerde yapılmış. tepesine çıkıp londra’nın merkezine bakılabiliyor, aşağı inildiğinde günün anısına bir sertifika veriliyor. st. paul’s – tower bridge arasında kalıyor yer olarak.
  • bu anıta çok yakın bir noktada, sky garden adında gökdelen üzerinde yer alan bir bahçe bulunuyor. buradaki restoranlarda yemek yiyebileceğiniz gibi, önceden rezervasyon yaparak ücretsiz olarak londra'yı yüksekten görme fırsatınız oluyor.
  • hala vaktiniz kalırsa ilk meridyen üzerinde fotoğraf hatırası ve bir başka tepeden londra’yı görmek için greenwich’e gidebilirsiniz. aşağı indiğinizde gezilesi national maritime museum bulunuyor.
  • yine ekstra bir hatıra için kıyıdaki eski hız rekortmeni yelkenli cutty sark’ı görüp, thames’in altından geçen greenwich yaya tünelini kullanarak nehrin öbür tarafına geçebilirsiniz.
  • londra gezinize posh bir kapanış yapmak isterseniz, şehrin en yüksek 3. gökdeleninde 42. katta bulunan vertigo 42 champagne bar'da gün batımına karşı kadehinizi yudumlayabilirsiniz. güncel menüsü şu şekilde ve kişi başı minimum 15 pound harcama şartı var. şuradan istediğiniz gün için rezervasyon yapabilirsiniz.
  
  bu şehir hakkındaki önerilerimi samuel johnson'un şu sözleriyle bitirmek isterim:
  
  "when a man is tired of london, he is tired of life."