30 entry daha
  • 70. cannes film festivali'nde en iyi film ödülü olan altın palmiyeyi kazanan, isveçli yönetmen ruben östlund’ın zihin açan son filmi.

    --- spoiler ---

    ruben östlund, öncelikle iğneyi kendine batırarak filmin merkezine, isveç toplumu üzerinden toplumdaki güven duygusunun nasıl zedelendiğini, kaybolduğunu koyuyor.

    filme adını veren kare, herkesin içerisinde eşit haklara sahip olduğu, adeletsizliğin olmadığı, herkesin birbirine yardım ettiği ideal bir toplumu resmeden bir metafor. ancak günümüz toplumları bunun çok ama çok uzağında.

    ana karakter filmin başlarında cüzdanın çalınması ile güven duygusunu kaybeder ve bunun sonucunda başka kişilerin de güven duygularını kaybetmesine neden olacak bir takım eylemlerde bulunur.

    filmin en akılda kalan sekansı, elit ve seçkin konukların bulunduğu ortama vahşi bir hayvan gibi giren adamın olduğu an.

    konuklar, şayet ona bakmazlar ve onunla ilgilenmezlerse kendilerine herhangi bir zarar vermeyeceği şeklinde bilgilendiriliyorlar. ancak inanmaya çabaladıkları güven duygusu, ince bir buz tabakası üzerinde yürümeye benzemekte ve kırılması an meselesidir.

    filmde ruben, güven duygusunun kaybolmasının yanında tüm modern toplumların yüzleştiği göç, yoksulluk, toplumsal sınıflar, eşitsizlik, cinsiyetler arası sorunlar, adaletsizlik gibi problemleri mizah ögeleriyle usta bir şekilde işliyor.

    bir şeyi sanat eseri yapan nedir? sanatta sınırlar var mıdır? varsa bu sınırlar nelerdir ? gibi birtakım düşündüren soruların yanı sıra kadın erkek arasındaki güven kaybına da değiniyor.

    --- spoiler ---

    filmi izlerken geçen sene filmekiminde izlediğim toni erdmann'ı aklıma geldi nedense. konu olarak değil ama ben de bıraktığı etki olarak bir benzerlik kurdum. kafanızda soru işaretlerı oluşturmayı başarabilen filmlerden biri the square.
197 entry daha
hesabın var mı? giriş yap