13 entry daha
  • konu hakkında son olarak gelinen noktayı tartışırken sosyo-ekonomik-etnik temellerde dayanmaksızın yapılan heturlu tartısmanın icinin bos kalacagı asikar iken cumhuriyetin kurulusundan bu yana kimlik reddi politikalarının asimilasyon ile çakıştıgı noktalarda peyda olmus herturlu olayı guvenlik sorunu diye aksettiren zihniyetin kulaklara hiçte uzak gelmeyen mavalları yankılandıran hadisedir. evet konunun avrupa birliği, kapkaççılar, insan hakları, ekonomik, modernleşme, guvenlik, kimlik/etniste... gibi degiskenleri mevcuttur.. dogru denklemi bulabilmek icin her degiskeni denkleme dahil etmek elzemdir. aksi taktirde birileri çıkar denklemi başınıza yıkar, herkes aç kalır, herkes bağımlı kalır.

    işin guvenlik boyutu yok mudur? kuşkusuz vardır. sozluk içerisinde farklı başlıklarda defalarca tartışılmış olan kürt sorunu yeniden gundem haline getirirken hangi tabanda tartışıldıgı onemlidir. eger tartışma tabanı histerik guvenlik hisleri ile donatılmıssa munazaranın bir tarafı kendince bir nokta koymuştur. ama bu nokta çözümsüzlük noktasıdır. bir adım dahi ileriye gitmez.

    tam bu noktada çözüme açılım yapmak için guvenlik değişkenini bir tarafa bırakıp işin sosyal boyutuna vurgu yapılmalıdır. zorla göç ettirilmiş, evleri yakılmış insanlar metropollere dahil olmuşlarsa ve sosyal boşluklar bu insanların varlıkları ile doldurulmuş ise tartışılması gereken taban sosyal tabandır.. sosyal taban derken ikincil kaynaklarca dikte ettirilmiş onyargılar degildir bahsettiklerimiz. kendi gerceklerinin keskin oldugunu zanneden bünyelerin dahi başını döndürcek, biliyorum diyenin dahi kıyısından bulaştıgı gerckleri tartısmaya niyetiniz varsa dog.n medya grubunun balonlarının sahteliğinin farkına varmak sizin icin zor olmamalıdır. aksi halde siz balona binmiş yükselirken yaydıgınız konu daha evvel cok gördüğümüz ve bildiğimiz cinstendir.

    konunun tartışma zemini aslında bu iken, artık devlet universiteleri dahi zorunlu göç hakkında makaleler yayınlama başlamış iken birilerinin çıkıp balon savunması yapması kendince iyi niyet göstergesi olmasına ragmen pratikte yanlış ve çalışmadıgına 30bin insanın omesinden sonra anladıgımız bir denklemdir. sorunun adını koymadan tartışmak duvara karşı hamlelerdir.

    işin en tehlikeli yanı ise 15 yıl boyunca komutanlar tarafından ayar almaktan başı dönmüş medya patronlarının orta yolcu haberlerini gercek zannedip tüm bölge insanı hakkında önyargı oluşturmaktır. hakkın savunucsu olduguna inandıkları kurumun ve basındakilerin turkiyede herkes faikrleşirken holding bazında buyumeleri en basitinden bir gercektir.

    sanırım şu çirkin lafı söyleme sırası başkalarında şimdilik: efendim, bunlar munferit olaylardır.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap