1 entry daha
  • olayın bir akp'liler ve akp'li olmayanlar boyutu var, bir de zengin-fakir boyutu var.

    ideolojisi ne olursa olsun zenginler ve fakirler zaten aynı gemide değil. kriz zamanlarında zenginler daha da zenginleşir. vergi aflarından, devlet teşviklerinden faydalanan yandaş büyük şirketlerin (ki bu devirde yandaş olmayan büyük şirket diye bir kavram yok) dolar üzerinden servetlerine servet katmadığına inanan var mı acaba? hala her türlü yol, köprü dolar anlaşmaları ve geçiş garantisi üzerinden bu şirketlere veriliyor.

    ki yandaş şirket deyince aklınıza sadece sakallı, namaz kılan adamlar gelmesin. koç'un "akp zamanında sanayiciler altın zamanını yaşıyor" laflarını, sabancıların dünkü desteğini unutmasın kimse. emperyalizm çağında "milli" büyük sermaye yoktur.

    gemiye sosyal yönden bakarsak, cumhur ittifakını oluşturan kitle, 2000'lerde islamcılığı yerleştirmek için yayılan "beyaz türk" kavramı üzerinden sınıfsal kinlerini, bugünkü ekonomik sorunların temeli olan sermaye gruplarına değil, yaşam tarzına gıcık kaptıkları orta sınıfa akıtıyor. islamcıların orta sınıf nefretinin körüklenmesi, bu toprakların göreceği en ağır faşizmin temeli olur. bugün hala rte'nin bizzat kefil olduğu akit gibi akp gazeteleri "kızlı erkekli kamp yapıyollağ" minvalinde haber yapıyorsa, insanların orucuyla, içmesiyle, giyimiyle uğraşılıyorsa o gemideki birlikteliğin sağlanamamasının en büyük sorumlusu akp'dir. crysis'te uzaylılar dünyayı işgal ederken insanlarla savaşan cell askerleri gibi bu adamlar.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap