26235 entry daha
  • kimin girip kimin çıktığını bilmediğimiz, kaosun hakim olduğu, dağınık ve kalabalık yerleri ifade etmek için "dingo'nun ahırı" deyimini sıklıkla kullanıyoruz.peki kim ulan bu dingo? nerede bunun ahırı ?

    cevaplar bu hikayede... 1800'lerin istanbul'unda...

    takvimler 3 eylül 1872'yi gösterirken istanbullular daha önce bir benzerini görmedikleri yepyeni bir ulaşım aracı ile tanışırlar: "atlı tramvay".ilk kez 1832 yılında new york’ta kullanılmaya başlayan bu ulaşım aracı, 1850’lerde önce paris’e oradan da tüm avrupa ülkelerine yayılır. tabii, atlı tramvayın icat edildikten sonra osmanlı topraklarına giriş yapması bir kırk yılı bulur.matbaanın 200 yıl sonra bu topraklara uğramasıyla kıyaslanınca 40 yıl hiç fena bir rakam değil aslında.

    istanbul halkının atlı tramvay kullanmaya başlaması adeta bir devrimin habercisidir; çünkü taht-ı revan(günümüz uber), tenteli at arabası(günümüz taksi) ve fayton(gümüz korsan taksi) gibi yalnızca maddi durumu yüksek olanların kullandığı ulaşım araçlarına ucuz bir alternatif (atlı tramvay=günümüz metrobüs)gelmiştir.

    azapkapı-ortaköy hattında 06.30 ile 19.20 saatleri arasında her 20 dakikada bir sefer yapmaya başlayan atlı tramvay, kısa sürede herkesin tercih ettiği ulaşım aracı olur ve ilk hat olan azapkapı-ortaköy hattının açılışından sonra şehir içine yeni hatlar da eklenir.şişhane yokuşunda tramvayı çeken atların enerjileri neredeyse bitecek hale geldiğinden, tramvay seferlerinin aksamaması için atlar taksim'de bulunan ahırda dinlendirilir.

    yorgun atlar ahırda dinlenmeleri için bırakılır, yeni atlarla tramvay seferine devam edilir ve bu döngü sürekli bu şekilde devam eder. atların bekletildiği ahır ise bugünkü fransız konsolosluğu’nun bulunduğu yerin yakınlarındadır ve dingo adındaki bir rum vatandaş tarafından idare edilmektedir.şişhane-kurtuluş hattının işlekliği sebebiyle en çok kullanılan ahırlardan biridir dingo'nun ahırı.

    ancak dingo biraz pervasızdır, üstelik çok içki içtiğinden kafası da pek yerinde değildir.kayıtları düzenli tutulmayan bu ahıra kimin girip çıktığı belli olmadığından kavgası gürültüsü de eksik olmaz. böylece dingo'nun meşhur ahılı halkın diline düşer ve o gün bugündür de kalabalık ve karmaşa içindeki yerleri tarif eden bir deyim olarak dilimize yerleşir. nereden nereye...
15533 entry daha
hesabın var mı? giriş yap