• sisler içindeki bir gölde kürek çekerek dinlemek istediğim albüm.

    göl iskoçya'da olursa şahane olur.
  • sabah işe giderken dinlemeye başladığım ve bunu yaptığım için aşırı pişman olduğum nick cave and the bad seeds albümü. çünkü bundan çok daha fazlasını hak ediyor.

    ilk şarkı spinning song başladığı anda tüylerim diken diken olmaya başladı. o sırada durakta oturuyordum. trene binince insanlara boş boş bakmayayım diye the guardian'daki albüm incelemesine göz atayım dedim. incelemeyi okudukça, şarkılar arkadan aktıkça bu kez gözlerim dolmaya başladı. zira ölen oğlu için bir cennet yaratmış resmen bu albümde. ebeveynlik teması, albüm kapağı... şu anda ofiste oturmuş bunları yazarken, fonda şarkılar devam ediyor. hiçbir şey yapmak istemiyorum. akşam eve gitmek, hava karardıktan sonra tüm ışıkları kapatıp bir kadeh bir şey alıp ghosteen'i defalarca dinlemek istiyorum.

    teşekkürler nick cave!
  • aşırı tematik bulup beğendiğim, yoğun tinsel tınılı nick cave'in son stüdyo albümü. albümün teması ise "albüm kapağı". evet evet bu albümün teması kesinlikle "albüm kapağı". sanırım nick cave abimiz albüm kapağının koca bir çıktısını stüdyonun duvarına astırıp "haydi beyler , bu resme bakıp albüm yapalım " demiş ve adamlar albüm kapağına ithafen müzik yapmaya girişmişler. albümdeki her bir şarkıda bunu hissediyorsunuz. şu tabloya bakarak tüm parçaları tek tek dinlediğinizde bu tezimi çürütecek tek bir şarkı bulamayacağınıza eminim. albüm; karşısındakini hipnotize edebilecek güçteki kanat detaylarına sahip olan tavus kuşu kadar "zarif", at kadar "asil", "ihtişamlı" ve "estetik", orangutan kadar "karamsar" ve "yanlız", arkasındaki aslana rağmen göğsünü gererek onun önünde bekleyen kuzu kadar "cesur", dağlar kadar "erişilmez" ve "görkemli", kelebeğin aksine çok daha "uzun ömürlü" ve son olarak aslan kadar da “kral” bir albüm olmuş.
    perdelerin meltem esintisiyle dalgalandığı sıcak bir yaz akşamında mehtabı seyrederken veya soğuktan donmuş ağaç dallarının şiddetli rüzgarın etkisiyle pencere camını dövdüğü soğuk bir kış gününde çayınızı veya kahvenizi yudumlayıp lapa lapa karın yağışını izlerken arka fonda çalacak güzellikte bir albüm yapmış reis.
  • daha once ilk dinleyiste beni bu kadar etkileyen bir albumle karsilastigimi sanmiyorum. tum album ipeksi, karanlik, ruhani bi atmosferse yuzuyor: korolar, sozler, konsept inanilmaz, icinize gomuluyor. cok cok gercek, kalbimi kirip acti.
  • bir nick cave ağıdı. (bkz: nick cave and the bad seeds)

    23.09.2019 tarihli 62. red hand file'da (bkz: the red hand files) bir takipçisinden gelen "ne zaman yeni bir albüm bekleyebiliriz?" sorusuna "önümüzdeki hafta" yanıtını veren master nick cave'in sözünde durduğu güzel bir albüm olmuştur. her albümde mutlaka olan, saatlerce loopa alıp dinlediğim bir şarkısı henüz yoktur ama nick'cim bu, belli olmaz. nick de benim gibi eserine ne anlamlar yüklediğini açıklamayı sığ buluyor ama şöyle demiş:

    --- spoiler ---

    ghosteen is a migrating spirit.
    --- spoiler ---

    bir de en taze çıkmış red hands file'da (01.10.2019, #64) "nasıl veda ederiz?" diye soran bir takipçisine verdiği her zamanki gibi harika yanitinin sonunda söyle demiş:

    "the way to say goodbye is to turn and face the past and administer the word as an offering of gratitude and also a healing gesture of mercy, and simply say it. goodbye."

    aklıma gelen bütün kötü senaryoları kovusturuyor ve bu albümün de nick cave'in geçmişteki o acılı olaya, kaybettiği oğluna* hoşçakal deme sekli olduğunu düşünüyorum. *

    fav editi: evet, nitekim carnage'i de hemen arkasından release ettiler, boşuna korkmuşum. üretmeye ve böyle de ilham vermeye devam ediyor sevgili nick.*
  • yanışın ihtişamı yine bir kusursuz yaratmış. devası yoktur oğula vedanın, anlamayayım. bu şarkılarla yalnız beslenmek, biraz da beslemek benimkisi.
  • son albümleri skeleton tree çıktıktan 3 sene sonra, hem de hiç beklenmedik bir şekilde, gelen nick cave and the bad seeds albümü. tool'un uzun zamandır beklenen albümü fear inoculum çıkalı henüz bir ay olmuşken şimdi de cave ve avanelerinden yeni albüm geldiğini düşünürsek 2019'u müzik adına daha şimdiden oldukça başarılı sayabiliriz bence.

    cave albümü "double album" olarak adlandırıyor, yani albüm aslında iki bölümden oluşuyor. ilk bölümde 8 şarkı var:

    the spinning song
    bright horses
    waiting for you
    night raid
    sun forest
    galleon ship
    ghosteen speaks
    leviathan

    ikinci bölümde ise 2 uzun şarkı ve onları bağlayan bir konuşma kaydı var:

    ghosteen
    fireflies
    hollywood

    cave ilk albümdeki şarkılara çocuklar, ikincidekilere ise onların ebeveynleri diyor. ghosteen ise cave'e göre "göç eden bir ruh"*. bu da albümün kapağı.

    umarım geçen seneki efsane konserin ardından (bkz: 10 temmuz 2018 nick cave and the bad seeds konseri) bu albümün çıkması ile kendilerini tekrar ülkemiz topraklarında görebiliriz.

    edit: albümün bütün dijital platformlarda 4 ekimde çıkacağı kesinleşti. plak ve cd versiyonları ise 8 kasım'dan itibaren piyasada olacak, ön sipariş için buradan. ayrıca albüm 3 ekimi 4 ekime bağlayan gece türkiye saatiyle 00:00'da youtube'da da erişilebilir olacakmış ve bu saatte dünyanın çeşitli yerlerinde dinleme etkinlikleri düzenlenecekmiş.
  • zamani, mekani komple silip atan yeni bad seeds albumu. bogazim dugum.

    we are here and you are where you are.
  • nick cave’in yeni albümü. bayağı depresif bir albüm olmus. bir sure dinleyip sindirdikten sonra editlerim buraya
  • masalsı bir büyüye sahip olarak acıtan mistik bir albüm ki kapak da öyle... ghosteen-prömiyer
hesabın var mı? giriş yap