• 1997 yilinda iletişim yayınlarından çıkan "güvercine ağıt" isimli 13. yuzyıl anadolusunu harika bir dille anlatan romanina tesadüfen rastladığım harika bir anlatıma ve içgörüye sahip yazar.
  • zamaninda ucler dersanesinde felsefe, psikoloji vb dersleri veren dunya tatlisi yazar adam. para kazanmak icin asla izlemedigini iddia ettigi televizyona dizi senaryosu dahi yazmis, bir sene boyunca derste ordaki karakterlerle eglendirmistir ogrencilerini. iletisim yayinlari tarafindan 1994te zaman yeli, 1996da ise cizgili sari defter kitaplari yayinlanmistir* yazar yalnizca edebiyat dunyasinda bu soyadi kullanir. soyadinin hikayesi ise bir rivayete gore bir kac ay yattigi hapis gunlerine dayanir.
  • nasıl yaşar kemal ince memed ve diğerleriyle çağdaş bir çukurova destanı yazdıysa gürsel korat da şimdiden bir kapadokya efsanesi yaratmıştır.

    ayrıca:
    (bkz: zaman yeli/@invulnerable)
    (bkz: güvercine ağıt/@invulnerable)
    (bkz: kalenderiye/@invulnerable)
    (bkz: mihayıl/@invulnerable)
    (bkz: rüya körü/@invulnerable)
    (bkz: yine doğdu tanyıldızı/@invulnerable)
    (bkz: unutkan ayna/@invulnerable)
    (bkz: taş kapıdan taçkapıya kapadokya/@invulnerable)

    edit: bkz listesi.
    edit2: matbaa hatası.
  • güvercine ağıt'ta:
    "karnında dolaşan solucan da senin bir toprak mı yoksa inek mi olduğundan emin değildir."
    diyen yazar.
  • son dönemde okuduğum en iyi yazarlardan bir tanesi; özellikle yine doğdu tanyıldızı, güvercine ağıt ve kalenderiye adlı romanları birer inci tanesi kıvamındadır.
    kendisinin romanlarını okuduğumda; aklımda uzun zamandan beri kuru ve verimsiz bir bölge olarak nakşettiğim orta anadolu topraklarını, ne kadar da yanlış değerlendirdiğimi fark ettim. meramımı şöyle anlatayım siz dostlarıma;
    haydar karataş'ın perperık-a söe adlı bir kitabı bulunmaktadır. kitap kısaca dersim katliamından sağ kurtulan anne ve kızın hikayesini ele almaktadır. anne-kız'ın dağlarda hayatta kalma mücadelesinin işlendiği kitapta; yoksulluk, kimsesizlik, açlık dolu zamanların yaşandığı dönemlerin en kritik zamanlarında ellerinde atatürk fotoğraflı insanlar belirir. bu insanlar dağlarda yaşamak zorunda kalan insanlara sözüm ona yardım getirirler. insanların içerisinde bulundukları hal ve şerait göz önüne alındığında, tabiatıyla muhtaç durumda olanlar kendilerine gelen bu fırsatı tepmiyorlar. gelenler bir yönüyle de henüz genç olan türkiye cumhuriyetinin misyonerleridir. ellerinde kutsal kitaplar yerine, ağızlarında atatürk'ün şiarı olan görev insanları! tüm bu olanlar düşünüldüğünde; kişi, dersim insanın chp çelişkisini anlamlı bir noktaya oturtabiliyor.
    gelgelim orta anadolu sorunsalına: osmanlı döneminde bu bölgede uzun yıllar isyanlar baş göstermiştir. isyanlar, kanlı bir şekilde bastırılmıştır. özellikle isyanlar sünni anlayışta olan osmanlının yönetimine ve idaresine dairdir. şahkulu isyanı, kalender şah isyanı, celali isyanı gibi isyanlar. bugün bir çoğumuz tarafından aşırı milliyetçi olarak nitelendirdiğimiz topraklarda meydana gelmiştir. binlerce kızılbaş'ın da katledildiği bu dönemlerin, bugün içinde bulunulan ahval ve şerait'in anlaşılması açısından önemli yer tuttuğunu göz önünde bulundurmalıyız.
    sözüm ona kendisini osmanlı torunu olarak niteleyen insanların, bu türden katliamlar görmüş nesillerin mirasçısı olduğu gerçeği görmezden gelinmemelidir. ve söz konusu insanları da bu geçmişten bağımsız düşünemeyiz.
    gürsel korat bir yazarın yapması gerekenden fazlasını yaparak buradaki dönüşümün ilk kalıntılarını, bu dönüşümün olmadan önceki halini ve oradaki insanları; günlük yaşantıları, inançları ve ilişkileriyle bizlere sunmaktadır. yaptığı işi tarif etmek gerekirse; uzun zamandır hakkı yenen bir coğrafya için; bakın orası öyle değil aslında böyledir, demektedir.
    kendisinin ellerinden öpüyorum. çünkü sanatçının görevi umutsuzluğa düşmek değil; cesaretli olup umudu yeşertmektir.
  • bloğunda sağcı entelektüellere fena giydirmiş yazar. haklı olduğu nokta çok.
    güdümlü roman
  • biri çıkıpta okul yıllarında ne öğrendin o gereksiz bilgi yığınları haricinde, ne kazandın dese örnek gösterebileceğim yegane insandır kendisi.zamanında ankara da bir dershanede felsefe dersime giriyordu, o zamanlar bu kadar önemli bir insan oldugunu bilmiyordum ama dersler ilerledikçe, diğer derslerde rüyalara dalan bir kimse olarak bu değerli hocanın yanında kulak kesilirdim.seneler geçti, derste anlattığı çoğu anekdot hala kulaklarımdadır.
  • 90'ların başında bir süre ankara'da seçkin dershanesinde felsefe dersleri vermiştir. kendisinin derslerini dinlemek başlı başına bir zevkti. odası teras katında ve son derece küçüktü. o zamanlar pink floyd'un bir albümünü armağan etmiştim, dinleyip yorumlarını söylemişti, mutlu etmişti. edebiyatla ilgisini o sıralarda çıkarmak için hazırlıklarını yaptıkları edebiyat ve eleştiri dergisi ile öğrenmiştim. edebiyat ve eleştiri de düzenli yazdı. sevenlerini hep mutlu eden eserleri ile yazmaya devam ediyor. teşekkürler gürsel korat.
  • gazi iletişimin en kaliteli hocası oscarına aday güzel insan.
  • 2009'da ilk kez verilen notre dame de sion edebiyat ödülü kendisine -başvurusu olmaksızın- oybirliği ile verilmiştir.
hesabın var mı? giriş yap