• hania rani'nin, home'u hem 2017 eylülünde varşova'da bestelediğinden hem de kontrbasist staszek czyzewski ile aldığı canlı bir kaydın videosunu 16 nisan 2018'de youtube'a yüklemiş olduğundan bihaber olduğuma çok seviniyorum. huyumu biliyorum. şarkının alışıldıkdışı bir güzelliğe gebe stüdyo kaydına yönelik cevapsız bir beklentiyle geçecek belki 3 sene, belki 2 seneden kurtuldum böylece. farkında bile olmadan.

    zaten evdeyiz. belki ev üstüne ev kurmak gibi oluyor böylesi bir yönüyle ama ben bu şarkının 3:08-3:38 arasına yerleşmek istiyorum. 3:08 arasına her defasında sağ ayağımla giriyor, devamındaki 30 saniyeyi kendime oda yapmak istiyorum. piyano, kontrbas, ziller, süs miktarda synth. bir de halı.

    adını şarkıdan alan ve rani'nin geçtiğimiz sene esja ile başlayan bir hikâyenin ikinci ve son kitabı olarak nitelediği home, 29 mayıs 2020'de gondwana records etiketiyle çıkacak ve spotify ile türevleri üzerinden dinlemeye sunulmuş olacak. home'un ardından gelebilecek müstakbel albüm ise, yine bizzat rani'nin kendi sitesinde yer alan ifadeleriyle "tamamen farklı bir kitap" olabilirmiş. rani, home'un temelinde yatan niyetlerine dair ise şunları söylüyor:

    «one can be lost but can find home in his inner part – which can mean many things – soul, imagination, mind, intuition, passion. i strongly believe that when being in uncertain times and living an unstable life we can still reach peace with ourselves and be able to find ‘home’ anywhere’. this is what i would like to express with my music – one can travel the whole world but not see anything. it is not where we are going but how much we are able to see and hear things happening around us.»

    yani,

    «bir insan kendisini kaybolmuş hissetse de dönüp kendi içine baktığında orada bir yuva bulabilir, ki bu da birçok anlama gelebilir: ruh, hayal gücü, zihin, sezgi, tutku. şuna yürekten inanıyorum ki, belirsiz zamanlardan geçiyor ve dengesiz hayatlar yaşıyorken bile kendi içimizde huzura erebilir ve 'yuva'yı herhangi bir yerde bulabiliriz. müziğimle ifade etmeye çalıştığım da bu. kimileri tüm dünyayı dolaşır da hiçbir şey görmezler. mühim olan nereye gittiğimiz değil, etrafımızda olup bitenlerin ne kadarını görüp işitebildiğimizdir.»

    rani, bir şarkı olarak home içinse şunları söylüyor:

    «i was performing this song a lot and knew that it should be one of the key songs for the upcoming album. the song is about building a new home, in a symbolic meaning, after a devastating event. it's a composition full of light and hope for new things to come. the song is also a call to a beloved one to come back, but the return is unfortunately not possible.»

    yani,

    «bu şarkıya konserlerimde sık sık yer veriyordum ve gelecek albümün başlıca şarkılarından biri olması gerektiğini biliyordum. şarkı, sembolik bir anlamda, yıkıcı bir hadisenin ardından yeni bir ev kurmak hakkında. gelecekteki yeni şeyler için umut ve aydınlıkla dolu. şarkı ayrıca bir sevgiliye geri dönmesi için yapılmış bir çağrı da ama bir cevap verilmesi artık ne yazık ki imkansız bir çağrı bu.»

    rani, albümün mimar lukasz palczynski tarafından tasarlanan fiziksel kopyalarının kartonetinde şarkı listesinin ve bu şarkıların bestelendiği yer ile tarihlerin yanı sıra bruno schulz'un "loneliness" adlı kısa öyküsüne de yer vermiş. kendisini tarla farelerine benzeten, tam anlamıyla "dört duvar arasında" yıllarını geçirdikten sonra nihayet bir gün bir kapı hayal ederek dışarı çıkabileceğini hisseden bir insana dair bu anlatının albüme ne denli ışık tutacağı henüz bilinemese de bizim karantina günlerindeki halimize kusursuz bir ayna tuttuğu tartışma götürmez bir gerçek. (öykünün celina wieniewska‘nın the new yorker için yaptığı ve 7 kasım 1977'de yayınlanan bir çevirisi için buradan)

    2019'da dinleyip en sevdiğim 50 albüm arasında 14. sırada yer verdiğim esja'nın devamı niteliğinde olacak albümdeki şarkılar ise şöyle:

    1. leaving
    2. buka
    3. nest
    4. letter to glass
    5. home
    6. zero hour
    7. f major
    8. summer
    9. burka
    10. tennen
    11. i'll never find your soul
    12. ombelico
    13. come back home

    edit: home için mateusz miszczynski ve jakub stoszek tarafından çekilen, kacper chlanda'nın oynadığı video da bizlerle. hayatımızın bu mavi saatlerine soundtrack.
  • f major şarkısı ve klibi ile beni benden alan leh piyanist, besteci, müzisyen, genç yetenek.

    klip izlanda'nın ıssız kıyılarında soğuğu yüzünüzde hissettiriyor ve büyüleyici atmosfere kapılıp sanki oradaymışsınız gibi medite oluyorsunuz.

    hania, bu şarkıyı sıcak bir yaz akşamında bestelemeye başlamış ve şarkıyı mavi renk ile özdeşleştiriyormuş, hissettiklerini de bu klibe yansıtmak istemiş. klipteki dansçılar -7 derecede performanslarını sergilemişler.

    şarkının künyesi ve daha detaylı analizi için kaynak.

    hania'nın favori müzisyenleri arasında agnes obel, portico quartet, nils frahm, miles davis gibi isimler var.

    kendisinin müziğiyle nasıl bir bütün olduğunu şöyle anlatıyor:

    “renkleri, havayı hissedebiliyorum - tıpkı fotoğrafçılıkta olduğu gibi. görüntü yeterince güçlü ise, sesler çok hızlı bir şekilde ortaya çıkar ve kafamda sıkışmış doğru görüntüyü oluşturmaya çalışır. müzik mekânı dolduruyor, müzik yeni dünyaları, yeni mekânları getiriyor.”

    devamı için söylenti dergisinde kendisi ile ilgili çıkan bir inceleme yazısını aşağıya bıraktım:

    dağların ve seyahatlerin ilhamıyla besteler: hania rani
  • f major isimli son parçası ve onun için çekilen izlanda temalı sürreal video çalışması da şahane olmuş. dinlerken ve izlerken güçlü bir duygulanım uyandırıyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=bb34_elclko
  • müziğe olan bakış açımı ve müzik dinleme alışkanlıklarımı değiştiren yeni nesil piyanistlerden. en sevdiğim eseri: hania rani - chwile-live
  • son dönemin yetiştirdiği, ileride ekoller arasında anılacak, polonyalı piyanist ve besteci. joep beving, ludovico einaudi ve şimdi de hania rani. bu üç büyük piyanist ve besteciyle aynı dönemde yaşadığımız için o kadar şanslıyız ki... üç besteci de tınıları ve melankoli üzerine işlenen temalarıyla bestelerinde dinleyiciyi derin düşüncelere sokarlar.

    joep'u ve ludovico'yu dinleme şerefine eriştikten sonra şu anki nihai amacım hania'yı da dinleyebilmek.
  • debut albumü esja baştan sona dinlenesi. biraz nils frahm' ı biraz enaudi' yi bir tutam da yann tiersen'i anımsatıyor parçaları. baltık gemicilerinin memleketi olan gdansk lıymış.

    edit: düzeltme
  • spotifyda şarkıdan şarkıya geçerken rastladığım, insanın içinde minik renkli tazecik çiçekler yeşerten eserleri olan sanatçıdır. ezgilerinde tüm umudumu, neşemi ve yaşama heyecanımı bana hatırlatan dokunuşları var. güzel ruhlu, güzel kadın.
  • glass isimli eseri ile tanıdığım nadide bir ruh. pesimistik bir optimizm onunkisi. aniden kendine aşık eden.

    belki bu satırlara hiç denk gelmeyeceksin, sevgili rani.
    melodilerin karşımda gülümsedi.
    bilmeni istiyorum ki dünya fani.
    bu yüzdendir koşuşturmalarımız, değil mi heidi?
  • 2019'dan bu yana oluşturduğu muazzam diskografi ile modern klasik müzik bestecilerinin arasında yerini alarak beni hiç şaşırtmamış kişidir, rani. rani'nin müzikal kariyerinin kırılma noktası esja adlı début albümüdür. oluşturduğu bu harikulade albüm sayesinde tüm dünyada bilinirliği zirve yaptı diyebiliriz.
  • oluşturduğu bütünlük biraz sürreal biraz hipnagojik, agnes obel'e çok benziyor (bkz: myopia). buruk bir heyecan, naif bir içtenlik var rani'de, tamamen derine itmiyor. caz kompozisyonuna yakınsadığı oluyor; now, run, tennen, biesy gibi parçaları buna örnekler.

    bazı sanatçılar vardır, hem kişiliğine hem eserlerine özel özel methiyeler düzmek istersiniz. lakin kelimeler sizi yüzüstü bırakır ve hissetmekle kalırsınız. hania rani için ancak bunu diyebiliyorum. naif bir kişilik, yetenekli, yaratıcı bir sanatçı ve oldukça da iyi bir fotoğrafçı.

    büyülercesine çalıyor kahrolası enstrümanı. geçen yılın bana kazandırdığı en güzel şeylerden biri şüphesiz kendisidir. insanın algısı sürekli dinlediği, izlediği, okuduğu şeylerle değişiyor. niteliğini belirleyen eserlerlerin içeriği ve özü olduğu gibi bunu oluşturan, yönlendirenler de sanatçılar. bu anlamda özellikle ludovico einaudi, agnes obel ve hania rani'ye minnettarım.

    kendisi gibi polonyalı dobrawa czocher (çello/viyolonsel) ile birlikte yayınladıklar 6 yıl arayla olmak üzere iki albümleri var. her iki albümün yeri ayrı, dinlememişseniz naçizane öneri olarak ilkinden odchodzac ve smierc na piec sonrakinden con moto, malasana, dunkel parçalarını denemeniz iyi olur.
    biala flaga (2015)
    inner symphonies (2021)

    iki solo albümü birbiriyle bağlantılıdır. klipleri ve canlı performansı da şahanedir.*
    esja (2019)
    home (2020)
    bu albümler ve hikayesiyle ilgili yazılmış çok güzel bir entry var (#106557805/@siyah giysili adam)

    geçen yıl tiyatro oyunu için yazıp bestelediği albüm music for film and theatre kalmasın.
hesabın var mı? giriş yap