• bazen şu hayatın bir stand by tuşu olsa da ara sıra kapatsam diye düşüneme sebep olan ruh hali.***
  • hayatın sizden bıkıp kıçınıza tekmeyi basmasından daha mı iyi daha mı kötü bu konuyu misantropiye gönül vermiş arkadaşlara havale ediyorum.
  • serçe parmak hareketleri yavaşlamak.
  • enikonu depresyondur**.
  • hayattan bıkmak...siz çoktan bıkmışsınızdır hayattan ama o sizlen uğraşmaktan bıkmamıştır.en acıklı sahnelerde başrol oynatır size hayat.hep ağzınıza bir parmak bal çalar,herşey güzel gidecek diye düşünürsünüz rolünüze ısınırsınız,ne yapılması gerekiyorsa yaparsınız fakat oynadığınız bölümü görünce hayalkırıklığına ugrarsınız.siz içiniz parçalanarak o rolü oynamışsınızdır oysa.bir ödül istersiniz elinizde olmadan, çektiğiniz acıya karşılık bir nevi teselli beklersiniz.elinize geçen tek şey yaşadığınız hayalkırıklığı sayesinde edindiğiniz derstir:hayat tek kişilik bir gösteri değildir. daha acı olanı bu gösteride beraber oynadığınız rol arkadaşlarınıza güvenmemeniz gerektiğidir.hayattan o an bıkarsınız.yeteri kadar cesaretiniz varsa filmi bırakıp gidersiniz,yoksa kenara gecer yeni rolünüzü beklersiniz.bundan sonra oynayacağınız rollerdende edineceğiniz dersin "öğrendiklerini uygula" olacagını biliyorsunuzdur ne yazık ki....
  • bütün gece çalışıp sabah eve gelmek, 5-6-7 gibi uyanmak, akabinde tekrar işe gitmekle oluşan döngünün garip sonuçlarından biridir bu.yapılacak şeyler bellidir, sınırlar asla aşılamaz, arkadaşlar öldün mü diye sormaya başlar, tatil ister bünye.ama bilinçli bir sabır ile bu duygular atlatılabilir, atlatılmalıdır da. kötü sonuçlara sebep olabilir vesselam.

    (bkz: amok koşucusu)
  • yasamin herhangi bir nedenle agir gelmesi, eziyete donusmesi anlamlarina gelen tumce. kisi boyle durumlarda kendisi dahil herkesle icinden konusur..

    yanibasimda kelimeler.. susmak zorunda olduklarini bile bile
    geliyorlar aklima her nasilsa.. dudaklarimi kapali tutmak onlari yok
    etmeye çare değil. onlar hep var ve görünen onca "gerçek yüzlü yalan"
    arasinda, asil gerçek onlar, biliyorum. beni kim dinleyecek??..
    hep bitmeyecek telasiyla baslanilan cümleler onlar. aklimda
    olmalari neyse de, yüregimdeyken ve "hakliyken".. nasil unutabilirim??
    zamana söylesem, toprak altına
    girecegim o ana kadar hizli çekim ilerlese, ve ben daha az hak versem
    o sözcüklere.. ama yanmak yok bu kez!!
    duran ben değilim, hayat. tek farkimiz, benim maskem yok. ve
    kabulleniyorum artik, gerçek olan ne varsa susturulmaya mahkum.
    gerçek olmasaydi(k).. susmazdik. sustuk, çünkü kimsenin anlamini
    tahmin edemeyeceği kadar içli kelimelerdi içim(iz)dekiler.
    gittim artik.
    bittim de..
    bir gün.. belki engeller kalkacak ya,.. o gün de öylesine
    alisacagim ki susmaya, konusabilirliligim zor gelecek.. önceki
    benligim susmaya esit gibi gelecek ve ben.. konusursam ben olmaktan
    çikacagim sanacagim..
    herkese çizilen yollar var. baskalari tarafindan ve sirf baskalari
    istiyor diye uyulmak zorunda olan kurallari çigneyecek güç bulursam
    kendimde bir gün delikanliligimin geregi olarak, eskiye dönmek için
    degil, yok olmak için kullanacagim bu hakki. kendime sözüm olsun!!
    çünkü sevdiklerimin yaninda olmak tüm gücümü alacak.. beraberliğimi
    sürdürecek gücüm kalmayacak o zaman. ve eger geri dönersem, daha
    beter olur yasamak.
    anlamaya çalis yüregim.
    anlamaya çalis "..."
    ...
hesabın var mı? giriş yap